Çocukluk çağında görülen enfeksiyon hastalıkları

Çocuklarda aşı gerekli mi? Enfeksiyondan korunmak için çocuklara hangi besinler verilmeli? Kızamıkçık dönemi neden önemli? Su çiçeği, kızıl, kızamık gibi çocuk hastalıklarına neden dikkat etmek gerekiyor?

çocuk enfeksiyon hastalıkları kızıl kızamık kızamıkçık su çiçeği

Enfeksiyon, yetişkinlerde görüldüğü kadar çocuklarda da görülen ve en sık rastladığımız hastalık türlerindendir. “Eyvah çocuğum enfeksiyon kaptı, mikrop aldı” gibi bazı cümlelerin ebeveynlerin ağzından düşmediği dönemdir. Peki nedir bu enfeksiyonlar, tedbiri var mı, beslenme faktörü önemli mi? Medicana Bahçelievler Hastanesi doktorları sizin için özetledi.

Özellikle ilk 4 yaş, çocukların sık enfeksiyona yakalandıkları bir dönemdir. Kreş ve anaokulu döneminde  çocuklar mikropları sürekli olarak birbirlerine bulaştırırlar. Üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle, grip, bronşit, bronşiyolit, zatürre, rotavirüs ishalleri ve diğer ishalli hastalıklar bu dönemde sıkça görülür.


Küçük çocuklar büyük mikroplara karşı

Medicana Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Dr. Önder Yiğit çocuklarda sık görülen enfeksiyon hastalıklarını şu şekilde ifade etti: Döküntülü ve çoğu virüslerle bulaşan çocukluk hastalıkları, bazı istisnaları dışında çoğunun aşı ile önüne geçilebilen ve hastalığın bir kez geçirilmesiyle, ömür boyu bağışıklık kazanılan hastalıklardır. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği bu gruptandır. Farklı olarak Kızıl bir bakteri infeksiyonudur ve A grubundan kanı eriten bir streptekok ile bulaşır. Aşısı yoktur, penisilin veya benzeri antibiyotiklerle tedavisi mümkündür.” dedi.

Kızamıkçık dönemine dikkat edin

Kızamıkçık çocukluk çağında geçirildiğinde tehlikeli değildir, fakat gebeliğin ilk 3 ayında anne bu enfeksiyona yakalanırsa bebek, kalp, göz, karaciğer ve dalak gibi organlarda ciddi hasarlarla doğabilir veya anne düşük de yapabilir.

Çocuklar da aşılanmalı anne de. Yoksa…

Bu hastalığın önlenmesinde çocukların aşılanması kadar, zamanında aşılanmamış anne adaylarının buluğ çağında aşılanması da önemlidir. 5. ve 6. hastalık, el-ayak-ağız hastalığı virüslerle bulaşan, genellikle hafif seyirli ve aşısı olmıyan bir hastalık grubunu oluşturur. Kawasaki hastalığı etkenin bir solunum yolu virüsü olduğu düşünülen, ani yüksek ateşle başlayan ve tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıklarına yol açan bir diğer çocukluk çağı hastalığıdır. Kızamık ve suçiçeği damlacık yoluyla yayılan son derece bulaşıcı hastalıklardır. Kızamıkta hastalık ilerlerse orta kulak ve beyin iltihabı, zatürre gibi öldürücü tablolar görülebilir. Suçiçeğinde ölüm çok nadiren görülür.

Çocukların kullandığı ortak alanlar mikrop saçıyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Eliaçık, “Türkiye’de çocuk oyun parkları, evcil hayvan sahipleri tarafından kedi ve köpekleri için gezi alanı ve tuvalet ihtiyacını giderdikleri alanlar olarak kullanılmasının da çocuk sağlığı açısından açısından büyük risk taşır. Kedi ve köpek dışkıları ile bulaşabilecek birçok enfeksiyon hastalığı mevcut. Bu alanlar aynı zamanda çimenlik alanlardır ve buralarda keneler de bulunabiliyor. Bu açıdan da hastalık bulaşmaması için dikkatli olmak gerekiyor. Çocuklar bu alanlarda oynadıktan sonra vücutlarını herhangi bir ısırık olup olmadığına dair dikkatli bir şekilde bir gözlemlemek gerekiyor. Enfeksiyon kapmaması için çocuklarımızı parka götürmeyelim mi diye soru aklınıza gelebilir. Çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimi göz önünde bulundurduğumuzda tabiiki götürmeliyiz. Ancak ailelere parka giderken özellikle gribal enfeksiyon sezonunda kendine ve çocuğuna maske takması, ellerini sabunla yıkamadan herhangi bir yiyecek verilmemesi, park dönüşü çocuklarının ellerini mutlaka yıkamaları, vücut temizliğine dikkat etmeleri ve parkta üzerinde olan giysilerini değiştirmeleri mümkünse duş aldırmayı öneriyoruz. Ayrıca, çocuğunuzun vücudunda sıyrık, yara ve uçuk gibi enfeksiyona açık alanlar varsa bu alanlar iyileşinceye kadar parklara götürmemek daha uygundur.” şeklinde konuştu.

Enfeksiyondan korunmak için çocuklara hangi besinler verilmeli?

Soğuk havalarla birlikte her geçen gün hasta insan sayısı artıyor. Sadece soğuk değil aynı zamanda bakteriyel ve virütik salgınların da varlığı çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü aynı ortam içerisinde uzun süre kalan çocuklarda hastalığa yakalanma riski artıyor. Peki çocuklarımızı hastalıklardan korumak için nelere dikkat etmeliyiz? Medicana Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Ecem Kalkan açıkladı.


Öncelikle dikkat etmemiz gereken şey çocuklarımızın bağışıklık sistemini korumak. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek çok büyük önem teşkil ediyor. Ana öğünlerin tam yapılması, yeterli proteinin alınması ve mevsiminde sebze meyve tüketiminin günlük olarak doğru miktarda alınması dengeli beslenmenin önemli koşullarından. Bunun dışında bağışıklık sistemimizi güçlendiren besinler;

Probiyotikler: probiyotikler bağırsak floramızdaki yararlı bakterilerdir. Ve bağışıklık sisteminin korunmasında çok önemli rolleri vardır. Bu sebeple probiyotik içeren besinlerin tüketimi özellikle bu dönemlerde çok önemlidir. Ev yapımı yoğurtların tamamı probiyotik içeriği yoğun gıdalardır. Kefir de yoğurt gibi tüketilebilen ve probiyotik bir gıdadır. çVe aynı şekilde kışın çoğunlukla tükettiğimiz turşular da probiyotiklerden zengindir.

C Vitamini: Hepimizin bildiği gibi hasta olmadan önce korunmak için ve hasta olduktan sonra da dinç kalabilmek için C vitamini çok önemli. Şanslıyız ki kış aylarında tükettiğimiz portakal, mandalina, kivi içeriğinde bolca C vitamini barındırır. Bu sebeple posasının da alınabilmesi için çocuklarda taze meyve tüketimine kış aylarında çok dikkat edilmesi gerekir.

Ceviz, Fındık, Badem : Ceviz ,fındık ve badem yararlı yağlardan oldukça zengin ve çinko içeriği yüksek besinlerdir. Çinko proteinlerin enerjiye dönüşmesi için çok önemlidir. Ve bu sayede de bağışıklık sistemimiz için çok faydalıdır. Bu nedenle her gün en az 1 avuç ceviz, fındık ya da badem çocuklarımızın günlük beslenmesinde bulunmalıdır.

İlgili yazılar

Bademcik ile ilgili en önemli 10 soru ve cevapları

Gribe karşı koruyan bitki çayları nasıl demlenir?


Çocuklarda ishal ve kusmaya dikkat! Rota virüsü nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.