Dolandırıcılık yapmak için gönderilen mesajlar ve yapılan aramalar var. İşte burada insanlar yalnızca rahatsız olmuyor belki de yıllarca yaptığı birikimi kaybediyor ya da büyük bir ödeme güçlüğü altına giriyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artan rekabet ortamında, kurumlar olası müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına amansız bir yarış içine giriyorlar. E-mailin yaygınlaşmasıyla otomatik mailler gönderen satıcılar bununla yetinmeyip, cep telefonuna mesaj göndererek daha somut ve ulaşılabilir kitleye yakınlaştı. İnsanlar kendilerine gün içerisinde gelen sayısız kurum mesajından o kadar sıkılmış durumdaydı ki imdadımıza Bilgi Teknolojileri Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı koştu.
1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe giren uygulamada cep telefonlarına gönderilen mesajlar için tüketiciden onay alma şartı aranıyor. “İleti almak istemiyorsanız hayır yazarak bu mesajı cevaplayın” şeklinde gelen mesaja sessiz kalınması durumunda da istek reddedilmiş gibi işleme tabi tutuluyor.
Yürürlük tarihinden sonra cep telefonlarına mesaj gelmeye devam eden müşteriler, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı uygulama ile firmaların mesaj gönderimi yapmaya devam etmesi durumunda http://tiss.gtb.gov.tr/gtb/giris.xhtml linkine gerekli bilgileri yazarak ilgili kurumu şikayet edebilecekler.
Şikayet sayısı çok fazla
Ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yakın zamanda yapmış olduğu açıklamada “sistemin tam olarak oturmadığı, şikayet sayısının fazlalığından ötürü hızlı aksiyon alınamadığı” ifade edilmektedir. Böyle güzel bir haberin ardından, güçlü bir kadro kurularak bu mesajı atan kurumların cezalandırılması ve yeniden mesaj göndermesine engel olunması şeklinde aksiyon alınmalıydı. Ama ne oldu? Türkiye’de uygulanmayan bir yönetmelik daha çıkmış oldu.
Cep telefonlarına yapılan bu tacizde mesajı silince tüm sıkıntı ortadan kalkıyor. Bir de dolandırıcılık yapmak için gönderilen mesajlar ve yapılan aramalar var. İşte burada insanlar yalnızca rahatsız olmuyor belki de yıllarca yaptığı birikimi kaybediyor ya da büyük bir ödeme güçlüğü altına giriyor.
Firmaların “ödül kazandınız, ödülünüzü almak için hemen bizi arayın” şeklinde gönderdiği dolandırıcılık mesajlarının da bir yaptırımı olmalı. Sonuçta mesaj gönderen kurumların kontrol edilmesi, adreslerinin tespiti devlet için hiç de zor değil. Ancak bu olayın bir türlü önüne geçilemiyor. Devlet dolandırıcılık yapan birkaç şirkete ağır ceza verip önemli yaptırımlar uygularsa bu olay diğer dolandırıcılık eylemleri için emsal olabilir.
Artık insanlar tanımadığı numaralardan gelen telefona bakmaya korkar vaziyete geldi. Nasıl ki devlet bir toplumun güvenliğini sağlamak zorundaysa insanların özel yaşamlarına olan müdahaleyi de engellemeli.
Vize simsarları can yakıyor!