Kadın hakları için Meclis’e 1,5 milyon imza

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Türkiye’de kadınların eşit yurttaşlık haklarına kavuşmasını sağlayan Medeni Kanun’un yok sayılmaması, çocuk yaşta evliliklerin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için topladıkları 1.5 milyon imzayı TBMM’ye taşıyacaklarını ve kadınların sorunlarını milletvekillerine duyuracaklarını açıkladı.

Kadın hakları için Meclis'e 1,5 milyon imza medeni kanun yeni anayasa

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin (İKKB) 17 Şubat kuruluş yıldönümü sebebiyle düzenlenen etkinlikte, kadın hakları ve TBMM’deki “Yeni Anayasa” tartışmaları masaya yatırıldı.

İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada İKKB’nin bundan 21 yıl önce “laiklik, eşitlik, demokrasi, kadının insan hakları ve Atatürk ilke ve devrimleri” ortak paydasında kurulduğunu, günümüzde geleceğe yönelik hedeflerin belirlenemediği, kadın-erkek eşitliği açısından bir yıl sonrasının dahi öngörülemediği bir ortam oluştuğunu söyledi.


17 Şubat’ın aynı zamanda Türkiye’de kadınların eşit yurttaşlık haklarına kavuşmasını sağlayan Medeni Kanun’un kabulünün 90. yıldönümü olduğuna işaret eden Moroğlu, İKKB olarak Medeni Kanun’daki evlilik yaşı, resmi nikah, tek eşlilik gibi kadın haklarının güvencesi olan kuralların göz ardı edilmesi karşısında başlattıkları “Medeni Kanunuma Sahip Çıkıyorum” imza kampanyasının 1.5 milyon kişiye ulaştığını aktardı.

Moroğlu, “Hedefimiz, kadını sadece anne rolü ile sınırlayan, kadını birey olarak görmeyen ve Medeni Kanun’u yok sayan anlayışın devletin her kademesinde dile getirilmesi karşısında, Medeni Kanun ile güvence altına alınmış hakları topluma bir kez daha hatırlatmaktı” dedi.

Geçtiğimiz Haziran ayında, topladıkları imzaları Şişli’de küfelerle taşıdıkları bir gösteri düzenlediklerini belirten Moroğlu, “Seçimler olmuştu ve hükümet kurulacaktı. Biz bu imzalar aracılığıyla ne talep ettiğimizi Meclis’te dile getirecektik. Fakat biz uzun süre ne Meclis, ne de milletvekili bulabildik” şeklinde konuştu.

Moroğlu, uzun bir kargaşa ortamının ardından Meclis’in artık açılmış olmasıyla birlikte, Mart ayında bu imzaları TBMM’ye götürerek “kadın erkek eşitliğinin bir demokrasi meselesi olarak dikkate alınması”, “Medeni Kanun’u yok sayan söylem ve eylemlere son verilmesi”, “evlilik yaşı kurallarının uygulanması ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi”, “tek eşlilik ve resmi nikahın Medeni Kanun ile tanınan hakların güvencesi olduğunun gözardı edilmemesi”, “resmi nikah olmadan dini nikahı suç olmaktan çıkaran Anayasa Mahkemesi kararının yol açacağı kadın ve çocuk hakları ihlallerini önlemek için yeni düzenleme yapılması”, “Kadın Bakanlığı’nın yeniden kurulması”, “kadını birey olarak görmeyen zihniyete son verilmesi” ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi taleplerini ileteceklerini söyledi.

“Anayasa için masaya oturma biçimi yanlıştı”

TBMM’deki “Yeni Anayasa” tartışmalarına da değinen Moroğlu, “Bu Uzlaşma Komisyonu daha masaya otururken yanlışlık vardı, bir “Yeni Anayasa” söylemi vardı. Oysa yeni anayasalar ya bir darbe sonucu, ya da yeni bir devlet kurulursa yapılır. Türkiye’de bu ikisi de yok” dedi.


Anayasa’da değişiklik yapmanın prosedürlerinin açık bir şekilde belli olduğunu belirten Moroğlu, yürürlükteki 1982 Anayasası’nın da 18 kez değiştiğine işaret etti.

Moroğlu, şunları söyledi: “Anayasa’nın bir kısmı demokratikleşme yolunda değişti, bir kısmı ihtiyaç doğrultusunda değişti. Bunların bir kısmını bizler de destekledik, özellikle kadın-erkek eşitliğinin 10. Madde’ye girmesini. Sorunlu maddeler varsa bunlar da değiştirilebilir. Çünkü bir hukuk devletinde hukuk kuralları ihtiyacın arkasından gider ve düzenler. Dolayısıyla buna da karşı değiliz, ancak masaya oturma şekli yanlıştı. Sorunlu olan maddeler gündeme getirilir, adı Uzlaşma Komisyonu olmaz Anayasa Değişiklik Komisyonu olur. Bu maddeler değiştirilebilir.”

İKKB’nin çağrısıyla “İstanbul Anayasa Platformu” adlı bir sivil toplum girişimi başlatıldığını belirten Moroğlu, bu çalışmayı sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.

İlgili yazılar

İş dünyası kadınlardan çok şey öğreniyor

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü: Bir yalana inanmak


Yeni Anayasa Tartışmaları


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.