Bir ülke düşünün ki kadını, 13 yaşında evlendirilmediği için kendini şanslı görsün. Bir ülke düşünün ki tacize, tecavüze uğramadan eve dönebildiği için mutlu kadınlar olsun…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun! Sıraya dizilsin çiçekler, pastalar, hediyeler… Kadınlar, kadınlarımız, çiçeklerimiz diye ardı ardına sıralanmış güfteli sözler edelim. Ya ardından?
Birini öldürün, diğerine tecavüz edin, diğerini çocuk yaşta kendinize karı yapın! Şimdi nerede kaldı iman? Nerede kaldı eşitlikçi ruhunuz? Kadınlar diyorum; beyim, kadınlar! Dünyayı omuzlarında taşıyan kadınlar, erkeği doğuran kadınlar! Ne yaptınız kadın için? Cevabı bizde! İşte yaptıklarınızdan birkaç örnek:
Oyun bitti!
Oyun bitti, işte. 13 yaşında, sokunca gelinliğe; bitti oyun! İki kuruş para için öz kızını peşkeş çektiğinde soldu tüm renkler. Muazzam erkekliğini o küçücük bedende “koca” vasfıyla kanıtladığında bitti yaşam. Şimdi kutlu olsun mu; kadınlar günü?
Sen hiç düşünmeden “verdim gitti” dedin. Sahi verdiğin neydi? Borç para mı? Erzak mı? Peşkeş çekmeden öz evladını, baktın mı hiç gözlerinin içine? Gördün mü sokaklarda dolaşmak isteyen, elinde bebeği hayal kurmak isteyen çocuğu? Ya sen? Evet, evet sen: “Babasıdır; evin reisidir. Bize sordular mı ki? Kaderidir” diyen anne, sen tek tek çözdün mü örgülerini?
Sen gerim gerim gezinen erkek, beyaz kefenin içindekini gelin mi sandın? Mükemmel erkekliğinle, kendine karı mı yaparım sandın? Yoksa hepiniz masumdunuz da yere batasıca töreniz mi istedi tüm bunları? Sonra ne oldu peki? Karılık, gelinlik yapamadığı için vurdun mu yüzünün orta yerine? “Karı kısmının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” diyerek defalarca kez tecavüz mü ettin, “dini nikahlı” kölene?
Ana ocağına gittiğinde “Duvağınla çıktın, kefeninle dönersin!” diyerek bir kere de sen mi vurdun? Hiç görmedin mi küçük kadınların, küçük dar ağaçlarını? Sayenizde her sene artarak ölen küçük kadınlar, artan küçük dar ağaçları… Rahat mı vicdanınız?
Kadın… Taşrada kadın olmadan “karı” olan kadınlarımız! Şehre gelir. Hayat der, benim der. Ayaklarımın üzerinde duracağım der. Olanca gücüyle, bu sistemde köle gibi çalışır. Çalışmaktan gocunmaz da “Kadın, işte ne olacak?” diye başlayan cümlelerin altında ezilir. Ezildikçe güçlenir, güçlendikçe içindeki kadını unutur. Yolda tacize uğrar, iş yerinde baskıya uğrar, tenhada tecavüze uğrar. Ölür gider de yine suçlu olur, yine suçlu kalır!
“Ne işi varmış?” ile başlar cümleler. “Ne giyiyormuş?”larla devam eder. Öyle ya kadınız. Bilmeden severiz biz. İnanmak isteriz, güvenmek isteriz. En çok güvendiğimiz tarafından dövülürüz, öldürülürüz. O kadar çok isteriz ki inanmayı, yaşadığımız bu kokuşmuş topluluğu unuturuz. Oysa bu toplum hep kadını suçlar. Sanki tecavüzün saati varmış gibi, “O saatte de orada ne işi varmış, canım?” diyerek normalleştirir. “Canım, o kadar da açık giyinilmez”lerle devam edilir.
Bitti mi sandın? Biter mi hiç hediyeleriniz? Hiç unutur muyum beyim: Bir de yerlere göklere sığdıramadığınız “namusunuz” var. Bacağımızın arasında yukarı çıkmayan ve sadece bize özel olan namusunuz. Onun da sahibi sizsiniz (!) Sevgiliniz olduğumuzda uzun geceler hayal ederken, uçar namus! Gereksizdir, geri kafalıdır, hadi canımdır. Lakin evlilik sözcükleri dökülürken ‘eli erkek eline değmemişi’ makbuldür. Öyle ya namussuz musunuz siz? O bile sizin tekelinizdedir. Size göre giyinip, size göre yaşarsak belki o zaman “namuslu” oluruz sizlerin gözünde?
Anlatabildik mi melalimizi? Kadınız biz, bilmeden sever, isteyerek güvenir, hunharca öldürülüz. Oysa biz sadece, bu topraklarda kadının adı olsun istedik. Kadının adı olsun ki; makyajını kendi için yapsın, morluklarını kapatmak için değil! Elinde ip elbisesini diksin, her seferinde biraz daha parçalanan yüreğini değil! İşte bu yüzden inadımız! İşte bu yüzden haykırışımız:
Artık çekin elinizi üzerimizden! Artık karışmayın kahkahamıza! Artık sokmayın burnunuzu; hayatımıza! Size rağmen, size inat, kutlu olsun günümüz!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun!
İlgili yazılar
Tanrıça Themis’in Türk Kadınları için döktüğü gözyaşları
Madalyonun arka yüzündeki kadın
Kadın kadınlığını yaşayamazsa ne olur?
Türk Kadını ve cinsellik: Kan kırmızı tabular