Türk Turizmi nereye gidiyor?

Türk turizmi geçmişten bugüne pek çok kriz durumuyla karşı karşıya kaldı. Marmara Depremi, kuş gribi, domuz gribi, terör derken turizmci şimdi de Rusya kriziyle mücadele ediyor. Şüphesiz son aylarda en çok merak edilen sorulardan biri de Türk turizminin nereye gittiği…

Türk Turizmi özgeçmişi gelişimi ve bugün

Turgut Özal’ın önderliğinde 24 Ocak 1980 yılında alınan ekonomik kararlar Türk turizmine yansımış ve özellikle 1982 yılındaki “Turizm Teşvik Kanunu” ülkemizin turizmine bir canlılık katmıştır; ancak belirli dönemlerde de turizm sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Çeşitli dönemlerde sekteye uğrayan Türk turizmi son aylarda yine sorunlarla yüz yüze…

Türk Turizmi geçmişi gelişimi ve bugün

Türk turizminin özgeçmişine baktığınızda badireli günler atlattığını söyleyebiliriz…


Türk turizminin gelişimini incelediğinizde özellikle Turgut Özal’lı yıllar turizmi canlandırmıştır. Özellikle Özal’ın 24 Ocak 1980 tarihindeki aldığı kararlar, turizmin ivmesini yukarı noktalara çekmiştir. Ülke içinde alınan bu ekonomik kararların ardından 1982 yılında çıkarılan “Turizm Teşvik Kanunu” turizmi özellikle güney turizmimizin yükselişe geçmesine yardımcı olmuştur.

Yıllar öncesinde özellikle PKK terör örgütünün eylemlerinin yükselişe geçtiği seksenli yılların sonu doksanlı yılların başı itibari ile Türk turizmi aşağı eğilimli yıllar yaşamaya başladı.

Turizm, yapısı itibari ile o kadar hassas bir endüstri ki bazı noktalarda maddi olarak ekonomik kırılmaları da ağır ve sert oluyor. Turizm, genel çerçeveden bakıldığında çok hassas dengelere sahip ve ülkede yaşanan pamuk ipliğine bağlı bir süreci içinde barındırıyor. Toplumda yaşanan en ufak sosyal, politik bir olay turizmin dinamiklerini derinden etkileyebiliyor. Yaşanan terör saldırıları, salgın hastalıklar ve bugün Suriye’den gelen mülteci akını gibi göç dalgaları “Türkiye güvensiz ülke” algısını yaratarak turizm sektörünü de sekteye uğratabiliyor.

Türk turizmi geçmiş yıllarda büyük sorunlar yaşadı

Marmara Depremi, kuş gribi, domuz gribi hastalıklar, terör eylemleri turizmi de baltalamıştır… Peki son aylarda Türk turizminde yaşananlar ne demek oluyor? Evet, bu soru bugünlerde Türk turizminde sorulması gereken bir soru…

Bilindiği üzere uluslararası güçlerin sahne aldığı Suriye’deki olaylar ve bununla birlikte yaşanan diplomatik kriz, farklı olayları da beraberinde getirmiştir. Özellikle Suriye’de muhalifler ya da büyük güçlerin Suriye’deki sömürge yarışı Ortadoğu’nun yangın yerine dönmesine neden olmuştur.

Bu olayın sonuçları sadece siyasal olmamış, bunun yanında ekonomik sonuçları da ağır olmuştur. Peki nasıl ağır olmuştur?

En açık örnek Suriye’den gelen mülteci krizi

indir

Artık Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. Bunun ekonomik sonucu yani bu insanlara ayrılan bütçe şu ana kadar 10 milyar dolar olduğu ifade ediliyor…

Bunun turizmle ne alakası var diyenler olabilir; o yüzden şunu ifade etmeliyim ki mülteciler konusu Türkiye’nin son aylardaki en önemli konusu ve turizmle de iç içe olan bir konu diyebiliriz…

Mültecilerin yeteri kadar takibinin yapılamaması veya yanlış dış politikalar özellikle son aylarda terör olgusunun masaya yatırılmasına neden oldu.


Türk Turizmine terör darbesi; “Türkiye tehlikelidir gitmeyin!”

Bir tarafta IŞİD diye ifade edilen ve bu örgütün patlattığı iddia edilen Türkiye içerisindeki canlı bombalar, diğer yanda PKK ve onun uzantılarının oluşturduğu toplumsal korku uluslararası basında ve bu ülkelerin siyasetinde de yer bulması Türk turizmini de etkilemiştir.

Uluslararası camianın kendi vatandaşlarına “Türkiye tehlikelidir, gitmeyin!” açıklamaları bu insanlarda yer bulmuş ve maalesef turizmimizi de baltalamıştır.

Özellikle Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra Türkiye’nin, Rusya’dan gelen turist sayısında da oldukça azalma oldu. Örneğin 2015 yılının Ocak ayında Antalya’ya gelen Rus turist sayısı 12.870 kişi Antalya’ya gelirken bu yılın ilk ayında 2.427 kişi ile kaldı. Yani % 81 düşüşe neden oldu…

Son aylarda Türkiye’nin kendi içinde çözemediği sorunlar makro anlamda başına çoraplar örmeye devam ediyor. Turizmin elastik bir yapıya sahip olması ve Türkiye’nin siyasi jeopolitik konumu ne yazık ki Türk turizmini de baltalamaktadır.

Türkiye’nin yaşadığı güvenlik sorunu Türk turizminin büyüyen hızına engel koymaktadır. Öyle ki Türk turizminin yaşadığı sıkıntılar, hükümeti de bu yönde kararlar almaya itmiştir. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Şubat ayı içerisinde açıkladığı 9 maddelik Turizm Eylem Planı, Türk turizmindeki bu duraklamanın önüne geçilmesi için atılan bir adımdı…

Türkiye, konumu itibari ile Asya ve Avrupa arasında bir köprü görevindeyse bunun da nimetlerinden yararlanmayı bilmelidir. Ancak yine Ortadoğu’ya yakınlığı ve komşularıyla yaşadığı diplomatik krizleri de iyi yönetmesini de iyi bilmelidir. Aksi bir durumda büyüyen turizminin yerinde sayması da muhtemel bir sonuç olarak karşımıza çıkacaktır…

İlgili yazılar

Terörün Türk Turizmine Etkileri Üzerine Çözümler

Türkiye Sağlık Turizminde Nerede?

Turizm Sektöründe İnsan Kaynakları


Türkiye’de bir ilk: Denizaltı turizmi başlıyor


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…