Spor turizmi son yılların en gözde sektörlerinden birisi… Türkiye’de spor turizmi dünya sıralamasında koşar adım üst sıralara tırmanıyordu ki, terör eylemleri ve politik sorunlardan sert bir çelme yedi. Turizm Bakanlığı, kriz sonrası dönem için şimdiden hazırlıklara başlamalı.
Spor Turizmi; sportif organizasyonlar turizmi, tanışma ve nostaljik spor turizmi, aktif spor turizmi olmak üzere üç başlıkta sınıflandırılabilir. Sportif organizasyonlar turizmi; olimpiyatlar, dünya kupaları, derbi maçlar gibi sportif karşılaşmaları izlemek üzere bir yere ziyarette bulunan turistleri ifade eder. Tanışma ve nostaljik spor turizmi, ünlü bir sporcuyla tanışmak veya bir spor tesisini gezmek için yapılan ziyaretler anlamındadır. Aktif spor turizmi ise sportif organizasyonlara spor yapma amacıyla katılan ziyaretçileri kapsar. Bir sporseverin golf oynamak için Antalya’yı ziyaret etmesi veya bir takımın devre arası kampı için Antalya’da konaklaması ülkemizde gördüğümüz aktif spor turizmine örnek olarak gösterilebilir.
Spor Turizminin son yıllarda turizm sektörü içerisinde yıldızı parlayan dallardan birisi olarak öne çıktığını görüyoruz. 2015 yılının verilerine göre dünya genelinde 180 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olmasının yanında, her yıl %14 oranında büyüme kaydediyor. Bazı ülkelerde turizm gelirlerinin %25’ini oluşturacak kadar büyük bir sektör durumuna gelen spor turizmi ülkemiz için de önemli bir gelir kaynağı olarak göze çarpıyor. 2014 yılının sonunda Türkiye’de spor yapan yabancı turistlerin sayısı 550 bini aştığı gibi, bu turistler tarafından yapılan toplam harcama rakamı 900 milyon doların üzerine çıktı. 2015 yılında ise ülkemizin daha da parlak sonuçlara ulaştığı görüldü. Örneğin, spor turizminin en önemli merkezi olan Antalya futbol, golf, tenis, yüzme ve okculuk başta olmak üzere birçok dalda verdiği hizmetler ile ülke ekonomisine 500 milyon avro kazandırdı.
Spor turizminde üç yıl boyunca gelir kaybı bekleniyor
Yıllardır Türkiye ekonomisinin yüzünü güldüren spor turizminin bu yılki durumu hiç iç açıcı değil. Spor Turizmi Birliği Başkanı Ferit Turgut’un yılbaşında yaptığı açıklamanın oldukça düşündürücü olduğunu görüyoruz.
Suruç ile Ankara’daki patlamalar, yine Paris’teki terör saldırısı ve sonra Rusya krizi, Antalya’daki spor turizmini olumsuz etkiledi. Sezon ciddi anlamda kötü gidiyor. Antalya’da en az %25 oranında gelir kaybı bekleniyor. 2016 yılında spor turizminde 400 milyon euro gelir öngörüyoruz. Antalya’nın spor amaçlı turizm hareketliliğindeki düşüşün üç yıl daha sürmesini bekliyoruz. Düşüşün en aza indirilmesi için fiyat düşürme politikasından başka çare yok.
2015 yılının başında spor turizmini büyütecek yeni yatırımlar gerektiği konuşulurken bugün kazanç kaybını katlanılabilir kılacak önlemlerden bahsediliyor olmasının turizmcileri kara kara düşündürdüğü bir gerçektir. Spor turizminin geleceği açısından fiyat düşürme politikasından başka ne yapılabilir? Bence, spor turizmi sektörü yeni yatırımlar ile ürün yelpazesini genişleterek yeni müşteriler kazanma yoluna gitmelidir. Ekonomik çöküntü sırasında girişimcilerden yatırım yapmasını beklemek pek gerçekçi olmayacağına göre işin büyük bölümü Turizm Bakanlığı’na kalıyor.
Turkey: Home of Sports (Türkiye: Spor Yurdu) düşüncesi yaşama geçirilmeli
Türkiye, 2015 yılının başında turizmciler tarafından dile getirilen ‘Turkey: Home of Sports (Türkiye: Spor Yurdu)’ fikrini yaşama geçirmekten çekinmemelidir. ‘Turkey: Home of Sports’ fikri, spor turizminde ürün çeşitliliğinin arttırılıp Türkiye’nin her spor dalı için ilk akla gelen isim olmasının sağlanması şeklinde özetlenebilir. Turizm Bakanlığı; şu anda ülkemizde olmayan yeni turistik spor dallarına ilişkin yatırımlara yönelmeli, bu dallarla ilgili sporseveleri Türkiye’ye çekmeli, uluslararası şampiyonlara ve turnuvalara ev sahipliği yapmaya girişmelidir.
Kış sporları, kumsal sporları ve sıradışı sporlar Türkiye’de çok yaygın olmasa da, dünya sporseverleri tarafından çok sevilmekte ve tercih edilmektedir. Turizm Bakanlığı, yeni spor dallarına yatırımlar yaparak daha önce Türkiye’yi ziyaret etmemiş olan sporsever turistlerin ilgisi cezbedilebilir. Bu sporlar ile ilişkili uluslararası şampiyonlara evsahipliği yapılması, ünlü sporcular ile sporseverlerin Türkiye’deki tesislerde biraraya getirilmesi, amatör sporculara modern tesisleri sunulması Türkiye’nin adının üst sıralarda kalmasını sağlayabilir. Kriz sırasında tohumları atılan yatırımlar, ortadoğunun politik koşulları iyileştikten sonra yeşermeye başlayacak ve Türkiye’yi spor turizmi sektöründe daha geniş bir ürün yelpazesi ile, daha iddialı bir konuma taşıyacaktır.
Spor Turizmi, Belek’teki fıstık çamı ormanlarının korunması başta olmak üzere, birçok kere hukukçular ve doğa dostları tarafından büyük tepkilerle karşılanmış olsa da, ülkemiz için büyük bir gelir kaynağı oluşturduğu bir gerçektir. Bugüne kadar yapılan yanlışlardan ders alıp tüm kesimlerin desteğini toplayacak çalışmalara yönelinmesi turist kaybını mümkün olan en az düzeye indirdiği gibi, Türk spor turizmininin kriz sonrası döneme daha güçlü girmesini sağlayabilir.
İlgili yazılar
Türkiye satranç sporu Avrupa’ya örnek oldu
Türkiye Sağlık Turizminde Nerede?
Terörün Türk Turizmine Etkileri Üzerine Çözümler