Ankara Devlet Tiyatrolarında bir “Yeşilçam” oyunu

“Yeşilçam” oyunu Türk sinemasından seyretttiğimiz sahneleri tiyatro severlere tekrar yaşatıyor. Aşık olduğu film yıldızına ulaşabilmek için kendi filmini çekmeye karar veren parasız bir genç olan Akif, bunun için gerekli tecrübe ve paraya sahip değildir. Ancak şansı yaver gider ve çekimlere başlar. Ta ki “film hayallerine postal giydirene” dek.

Ankara Devlet Tiyatrolarında bir "Yeşilçam" oyunu

Bu yolda ona yardım etmeye çalışan arkadaşının başına gelen hem komik hem de trajikomik olayları hikayeleştirildiği Yeşilçam oyununda, Arif ve Vasilis’in yolları bir Yeşilçam kahvesinde senarist Stavro ile kesişir. Ve Arif, hayallerinin yıldızı Lalifer ile tanışmaya da bir adım daha yaklaşır.

Ankara Devlet Tiyatrolarında bir "Yeşilçam" oyunu

Yazan: Uğur Saatçi / Yöneten: Barış Erdenk


Oyuncular

Ahmet Burak Bacınoğlu

/ Ufuk Şener / Şivan Binici / Özgür Öztürk

Ulaş Ersoy / Deniz Keyf / Özlem Gündoğdu / Gülin Ersoy / Muzaffer Saygı

Orhun Üstüner / Engin Bostancı / Utku Ertek

Dekor tasarım: Aytuğ Dereli / Besteci: Emin Serdar Kurutçu / Işık kumanda: Arif Ünver

Müzik direktörü: Kemal Günüş / Sahne amiri: Ahmet Ceylan / Suflöz: Hale Özkan


Perukacı: Hakan Işıkdemir / Kondüvit: Burak Çet / Dekor sorumlusu: İrfan Tamöz

Sinevizyon sorumlusu: Burak Muslu / Işık tasarım: Zeynel Işık / Koreograf: Sibel Erdenk

1 perde | 1 saat 40 dakika

Ankara Devlet Tiyatrolarında bir "Yeşilçam" oyunu

Oyun hakkındaki eleştiriler

  • Dikkat çekici oyuncu kadrosuyla Yeşilçam’ın uç absürtlüğü ele alınırken, karikatürize edilmiş performanslar öne çıkıyor. Yeşilçam, plastik makyajı itibariyle seyircisine sade hatlar çizmiş. Eserin en güzel noktalarından biri ise orkestrası ile sergilediği canlı performansı.
  • Yeşilçam, zayıf bir metni ayakta tutmaya çalışan iyi oyuncularıyla Ankara Devlet Tiyatroları sahnelerinde seyircisiyle buluşuyor.
  • Küçük tiyatro sahnesinde izlediğim pek tat vermeyen oyun. Oyunda hiç bir mesaj verme kaygısı yok. sinemada bu tarz eserlere alıştık, gişe kaygısı güden, senaryosu adam gibi olmayan, hiç bir mesaj vermeyen onlarca film çıkıyor her sene; ama söz konusu tiyatro olunca, hele de Ankara gibi biletlerin iki hafta önceden tükendiği bir şehirde, daha fazla sanat kaygısı güden, mesaj kaygısı güden oyunlar görmek isterdim. Son iki yıldır Ankara’daki oyunların kalitesi gitgide düşmekte, sebepleri nedir bilmiyorum ama bu tarz oyunlar toplumumuzun sanat ve estetik anlayışının gitgide azaldığını açıkça gözler önüne seriyor. tiyatro televizyondaki herhangi bir film gibi kullan at zaman olarak düşünülmemelidir, seyirciye ve oyuncuya daha fazla saygı duymalıdır.
  • Küçük tiyatro sahnesinde izlediğim ve senaryosunu pek yakında filmine benzettigim tek perde ve bence vasat üstü oynak bir oyun.
  • Tiyatro oyunları arasında en son sırada tercih ettiğim komedilerdir. “Dram varken peh” derim ama tek perde olmasına rağmen bir elli dakika dişinizi sıkarsanız, kalan bölümde gözünüzden yaş gelene kadar gülebileceğiniz garanti olan Ankara Devlet Tiyatrosu oyunu. Üstelik müzikal oyun ama onu da başarmışlar mirim. Biraz boş boş güldük ama olsun, o da lazım..
  • Birbirinden komik karakteri bir araya getiren bu film macerası, seyirciyi kahkahalarla güldüren bir dolu aksaklıkla devam ederken bir anda ekibin hayallerine postallar giydirilir ve senaryonun seyri tamamen değişir. Fakat hikaye çok daha komik bir hal alır ve ben ve benim gibi birçok seyirciyi karnına ağrılar girene kadar güldürerek kendini izlettirir.
  • Oyunun ilk on, on beş dakikası çok tutuk geçti hatta sıkıldığımı bile itiraf edebilirim ama ardından öyle bir açıldılar ki gerçekten oyuncuların performansı ve hikaye kurgusu karşısında hayran kaldım. Gerek hikaye, gerekse müziklerle dönemin filmlerine bir saygı duruşunda bulunurken, ordunun filme el atmasıyla da dönemin darbesine ve askeriyeye epeyce bir göndermede bulunuyor oyun. Hatta bu kısımda, oyunun asıl amacının Yeşilçam’ı hissettirmek değil de tamamen askeri yönetimi eleştirmek olduğunu düşündüm. Oyun boyunca bana tek eğreti gelen konu bu oldu. Bunun dışında, oyunu gerçekten çok keyif alarak izledim.
  • Yaklaşık yüz dakika süren oyunu tek perde olarak sergileyen tüm oyuncuların performansını ayrı ayrı tebrik ediyorum ama bu oyunda benim favorim Pakize karakterini canlandıran Özlem Gündoğdu oldu. Eminim birçok seyirci de benim gibi düşünüyor çünkü neredeyse tüm replikleri kocaman kocaman alkış aldı. Ayrıca, Hayvan Çiftliği oyunundan tanıdık yüzler görmek de oldukça hoştu benim için. Oyuncuların performansı, dekor, kostümler, şarkılar ve danslar birleşince harika bir oyun çıkmış ortaya. Sezona böyle içime sinen bir oyunla merhaba dediğim için kendimi şanslı hissediyorum.

Yeşilçam Oyununun güncel turne programı:

20 Nisan: Kayseri / 21 Nisan: Kayseri

22 Nisan: Niğde / 23 Nisan: Niğde

Hayvan Çiftliği Ankara Devlet Tiyatrolarında

Devlet Tiyatroları: Eğer Bu Bir Film Olsaydı


İzmir Devlet Tiyatrosu Aziz Nesin’in Çiçu oyununu sahneliyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.