Cem Sultan’ın başından geçen talihsizlikler onun soyunu da etkilemiştir. Avrupa’da Hristiyan olarak yetişen bir kısım torunları Cem Sultan’ın ardından katledildi. Fakat Cem Sultan’ın bugüne dek gelen soyu şu anda geniş Katolik bir ailedir. Bunlardan bir kolu “Papalık prensi olmuş” diğer bir kolu da Bizans’ı yöneten son hanedan olan Paleologlar ile birleşmiş ve “Bizans Kontu” olmuştur.
Tarihte Osmanoğlu soyunun Hristiyan olarak devam eden tek kolu vardır. Bunu da ilk Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’da görürüz.
Cem Sultan 1459 yılında hemen hemen yeni fethedilmiş olan gözbebeği İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Annesi, daha öncekilerin aksine soylu bir aileden gelmemiş, sarayda yetişmiş olan bir esirdir. 1481 senesinde Fatih Sultan Mehmet öldüğünde, arkasında iki taht adayı bırakmıştır; Şehzade Bayezid ve Şehzade Cem. Bu iki şehzade arasındaki taht kavgası o kadar alevlenecek ki padişahın naaşı kaldırılamayacak ve bir hafta boyunca kokuşarak bekleyecektir.
Tarihte sultan olmamasına rağmen Cem Sultan olarak adlandırılan şehzade Cem, her ne kadar harekete geçip kendisi adına hutbe okutarak para bastırsa da kardeşi tarafından yenilecektir. Çünkü devletin yönetim kademesinde bulunan çoğu bürokratın tercihi Şehzade Bayezid’ten yana olacaktır. Talihsiz Cem Sultan Mısır’a kaçıp hacca gider ve orada tahtı ele geçirme çareleri düşünür.
Bu sırada Sultan Bayezid Cem Sultan’ın kaçması ihtimalini düşündüğü Avrupa bölgeleriyle anlaşma yapmaktaydı. Böylece Cem Sultan’ın bu bölgelere adım atması halinde, kendisi Sultan Bayezid’e teslim edilecekti.
Cem Sultan, önce Rodos üzerinden Fransa’ya kaçtı. Bu sırada Sultan Bayezid, Cem Sultan’ın oğlu şehzade Oğuz’u ibret için idam ettirdi. Bu sırada Cem Sultan Papa’nın himayesi altına alınmıştı. Papa, Hristiyan dünyasının eline geçmiş böyle bir kozu sonuna kadar kullanmak istiyordu. Sultan Bayezid rüşvet ile Cem Sultan’ın katledilmesine çalışıyor ama papalık böylesi bir kozu kolay kolay harcamak istemiyordu. Fakat, yeteri kadar rüşvetle bir süre sonra Cem Sultan papa tarafından zehirlenerek öldürüldü.
Cem Sultan, Rönesans Avrupa’sını birebir yaşamış olan yegane Osmanlı hanedan mensubu sayılabilir. Kendisi daha babası Fatih döneminde iken tahta geçme teşebbüsünde bulunup babasının hiddetiyle karşılaşmıştır. Bu nedenle Şehzade Bayezid’ten daha uzak bir sancağa gönderilip cezalandırılmıştır.
Papalık masrafının yüzde altmışı Cem Sultan sayesinde karşılanmıştı
Cem Sultan’ın Avrupa’ya sığınması, o dönemde en çok Avrupa devletlerinin yüzünü güldürmüştü. Hiçbir zaman amaçları Şehzade Cem’i Osmanlı tahtına oturtmak olmasa da bu kozu en iyi şekilde kullanıp yüklü miktarda rüşvet temin ettiler. Hatta bununla da kalmayıp İstanbul’da bulunan Hristiyanlığın kutsal emanetlerinin çoğu da rüşvet niyetine verildi. Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul’da Hristiyanlığın kutsal emaneti muhafaza ediliyordu. İstanbul’un fethiyle birlikte bunlar Osmanlı’nın eline geçmişti. Fakat rüşvete konu olan kutsal emanetler arasında vaftizci Yahya’nın eli ile Hz İsa’nın böğrünü deldiğine inanılan mızrak da vardı.
Sultan Bayezid’in rüşvetiyle öldürülen Cem Sultan, son bir rüşvetle naaşı alınarak hanedan üyesine gösterilen ihtiramla Bursa’da gömülmüştür.
Sultan Bayezid’in, Cem Sultan’ın her hareketini takip etmesinin ve yüklü miktarda rüşvetlerle onu elde etmeye çalışmasının geçerli bir nedeni vardır. Cem Sultan, her ne kadar yönetici sınıfın tutmadığı bir taht adayı olsa da asker sınıfı tarafından tercih edilen bir sultan adayıydı. Ayrıca Sultan Bayezid’in dini ve sofu yönünün aksine sanat ve ilim konusunda Avrupalı bir yaklaşımı vardı. Bu nedenle bu açıdan toplumda iki farklı görüşü destekleyen grupların oluşmasından çekinilmesi normaldi.
Cem Sultan’ın başından geçen talihsizlikler onun soyunu da etkilemiştir. Avrupa’da Hristiyan olarak yetişen bir kısım torunları Cem Sultan’ın ardından katledildi.
Fakat Cem Sultan’ın bugüne dek gelen soyu şu anda geniş Katolik bir ailedir. Bunlardan bir kolu “Papalık prensi olmuş” diğer bir kolu da Bizans’ı yöneten son hanedan olan Paleologlar ile birleşmiş ve “Bizans Kontu” olmuştur.
Cem Sultan hayata veda ettiğinde geride tek bir oğlu vardı, Şehzade Murad. Şehzade Murad Hristiyan bir kızla evlenip dinini değiştirdi ve papa tarafından vaftiz edilerek Hristiyan oldu. Ayrıca mükafatlandırılarak papalık prensi yapıldı ve Rodos’un Osmanlılar tarafından fethedilmesine kadar Rodos’ta prens olarak yaşadı. Daha sonra Rodos’u fetheden Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğduruldu. Osmanlı arşivlerine göre Rodos prensi olan Şehzade Murad ile birlikte oğlu da boğdurulmuştu. Ama Vatikan arşivlerine göre oğlu şehzade Cem Malta’da yaşamına devam etti. Cem Sultan’ın soyu Malta’da yaşamına devam eden Papalık prensi Cem’den bugüne kadar devam etti.
Cem Sultan’ın şu anda devam eden soyu, 2001 senesinde Osmanoğlu ailesinin o dönemki reisi Osman Ertuğrul Efendi ile iletişime geçerek aile kayıtlarında yer almak istemişlerse de papalık prensi ve Hristiyan olmalarından dolayı aile soyağacında yer almalarının imkansız olduğu cevabını almışlardır.