Kalp sağlığı için hayat kurtaracak öneriler!

Kalp sağlığı nasıl korunur? Kalp sağlığı için nasıl beslenmek gerekir? Kalp krizi anında neler yapılmalıdır?

Kalp sağlığı nasıl korunur? Kalp sağlığı için nasıl beslenmek gerekir? Kalp krizi anında neler yapılmalıdır? 11-17 Nisan Kalp Haftası kapsamında kalbimizle ilgili mutlaka bilinmesi gereken soruları derledik.

Kalp sağlığı nasıl korunur?

Kalp hastalıklarının giderek artış göstermesi ile birlikte koruyucu sağlık önlemlerinin değeri daha iyi anlaşılmaya başlandığını aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek “Sağlıklı beslenme, aşırı tuz kullanımının önüne geçilmesi, düzenli sağlık kontrolleri, spor, kan değerlerine dikkat edilmesi kalp sağlığını koruma tedbirleri arasındadır” dedi.

Kalp hastalığı kadınlarda her zaman sinyal vermiyor

Kalp Sağlığı için öneriler

  • Hayvanî gıdalardan ve katı yağlardan uzak durun
  • Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durun
  • Düzenli bir şekilde her gün en az yarım saat yürüyüş yapın.
  • Akşam geç saatlerde yemek yemeyi bırakın. Tok bir mideyle yatmak, özellikle bilinmeyen kalp damar hastalıklarını tetikleyerek kalp krizine neden olabilir.
  • Ekmek tüketiminizi sınırlandırın, lifli gıdalar tüketin
  • Düzenli sağlık kontrolü yaptırın

Kalp krizi: Kalbiniz ses vermiyor olabilir!

Kalp krizi anında yapılacaklar

  1. Telefonla mutlaka yakınlarınızı arayarak durumu haber verin.
  2. Bulunduğunuz yerin kapısını aralayın ve böylece yardıma gelecek olan kişinin işini kolaylaştırmış olursunuz.
  3. Bir bardak su ile aspirin için. Bunun dışında kesinlikle bir şey yiyip içmeye kalkmayın.
  4. Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını artırır. Bu nedenle burun deliklerinizi kapatarak kuvvetli biçimde öksürmeye çalışın.
  5. Pencerenizi açın ve odaya oksijen girmesini sağlayın.
  6. Yardım gelmesini, yatarak ya da oturarak bekleyin, ayakta beklemeyin.
  7. Eğer kişi düşerek başını çarpmışsa, kalp krizi ile ilgili yapılacak tedaviler, başa alınan darbe nedeniyle yapılamayabilir. Soğuk ya da sıcak suyun altına kesinlikle girmeyin. Özellikle soğuk su böyle durumlarda çok tehlikelidir. Çünkü kalp damarlarını büzer ve mevcut durumu daha da kötüleştirebilir.

Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek “Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2014 verilerine göre hastalığa bağlı ölümlerin %60’tan fazlası kalp hastalığına bağlı olarak gerçekleşiyor. Kalp-damar hastalıklarına bağlı olarak yılda ülkemizde yaklaşık 200 bin kişi hayatını kaybediyor. Bu rakamın 2020 yılına doğru 400 bin dolayına yükseleceği tahmin ediliyor. Kalp ve damar hastalıklarının Avrupa Birliği ekonomisine ise yılda yaklaşık 170 milyar Euro yük oluşturduğu tahmin ediliyor” dedi.

11-17 Nisan Kalp Haftası kapsamında kalp sağlığının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sertaç Çiçek sağlıklı yaşam, erken tanı ve tedaviyle kalp hastalıklarının kontrol altına alınabildiğine, hatta büyük oranda önlenebildiğine dikkat çekiyor.


Hipertansiyon, kolesterol, obezite, şeker hastalığı ve sigara kullanımı kalp sağlığını tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor. Kalp ve damar hastalıkları ile mücadele etmenin önemini vurgulamak, kişileri bu hastalıklara karşı uyarmak, kalp sağlığını koruma konusunda bilinçlendirmek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırabilmek ve kalp sağlığına dikkat çekmek amacıyla 11-17 Nisan Kalp Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık sektöründe harcanan her 6 doların 1 doları kalp damar hastalıkları için harcandığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek “Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı Eylem Planı’na (2015-2020) göre kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin 2030 yılında tüm dünyada 22,2 milyon olacağı tahmin ediliyor” dedi.


2020 yılında kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler %36 ile en sık ölüm sebebi olacak

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ölüm verileri, toplam ölümlerin içinde kalp hastalıklarının payının gittikçe artma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Kalp hastalıkları 1989’da yüzde 40, 1993’te yüzde 45, 2009’da yüzde 40 ve 2013’te yüzde 39,6, 2014 yılında yüzde 40,4 ile tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almıştır. Tüm dünyada devam eden ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin olan global geçişle birlikte 2020 yılında kalp ve damar hastalıklara bağlı ölümlerin % 36 ile en sık ölüm nedeni olacağı ve bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin % 15’lere gerileyeceği düşünülüyor. Türkiye’de kesin rakamlar olmamakla birlikte, kalp ve damar hastalıklarının Avrupa Birliği ekonomisine yılda 170 milyar Euro dolayında bir yük oluşturduğu tahmin ediliyor. Bu, yılda birey başına ortalama 372 Euro ediyor. Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler ve çalışamama nedeniyle üretim kaybı ise AB için 35 milyar Euro olarak hesaplanırken, bunun 24.4 milyar Euro’sunun ölümlere, 10.6 milyar Euro’sunun da çalışamamaya bağlı olduğu düşünülüyor.

Kalp ve damar hastalıklarından yılda 17 milyon kişi hayatını kaybediyor


Türk Kardiyoloji Derneği’nin verilerine göre dünyada yılda 17 milyon kişi, Avrupa Birliği’nde ise yılda 2 milyon kişinin yaşamını kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden dolayı kaybettiğini söyleyen Prof. Dr. Sertaç Çiçek, “Türkiye’de kesin rakamlar olmamakla birlikte bugün için bu rakamın ülkemizde 200 bin dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de genç nüfus yapısına karşın ölümlerin yüksek oranda görülmesi, önümüzdeki yıllarda nüfusun yaşlanması ile birlikte bu anlamda korkunç boyutlara ulaşabilecek bir patlamanın habercisi olabilir. Şu anda kabaca 65 yaş üzerindeki nüfus yaklaşık % 5 kadarken, önümüzdeki 10-15 yılda bunun iki katına çıkabileceği tahmin edilmektedir. Buna paralel olarak kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin, 2020 yılına doğru 400 bin dolayına yükseleceği olasılığı vardır” dedi.

Genetik geçmiş kalp hastalıklarında önemli


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.