Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a sert yanıt!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “siyasi sapık” söylemine cevap vererek çok sert konuştu.

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a sert yanıt!

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Siyasi sapıkları ne yapacağız?

Kılıçdaroğlu’nun açıklaması:

“Siyasetin doğasında eleştiri vardır. Biz bir şeyi konuşuruz. Bizi eleştirirler. Biz de cevabını veririz. Bizim anlamakta zorlandığımız konu şu, neden cumhurbaşkanı bu tartışmaların odağı haline geliyor? Her şeye maydanoz oluyor. Kardeşim iki dakika sus.

Senin görevin toplumda huzuru sağlamak, sağduyulu mesajlar vermek. Ben Davutoğlu’na cevap veririm ama o diyor ki boşverin bana cevap verin. Sen kimsin ki sana cevap vereceğim.


“Senin görevin Dolmabahçe’de oturup kadınlara kızlara bakmak mıdır? “

Bizim muhatabımız değil o. Dün kullandığı ifadelere bakın. Onun kullandığı ifadaleri kullanacağım için özür diliyorum. ‘Sapık’ dedi… ‘Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınlara kızlara bakıyorum’ demek, sapıklık demek değil midir bu? Bunun adı cinsel sapıklıktır. Söyleyen bizzat itirafı yapan sayın Erdoğan.

Senin görevin Dolmabahçe’de oturup kadınlara kızlara bakmak mıdır? Siyasi sapıklığa gelince daha güzel bir örnek vereceğim. Bu zat tarafsız olacağına dair söz verdi. Siyasi sapıklık nedir? Parlamentonun önüne çıkıp yemin ettikten sonra o yemini tutmayıp namusunu ve şerefini çöp sepetine atandır.

Kılıçdaroğlu’ndan Bakan Ramazanoğlu’na: Birilerinin önüne yatmış!

Ensar Vakfı’ndaki hoca çocuklara hayvan pornosu izletmiş!

Bunun adı siyasi sapıklık değildir de nedir? Ben sadece bir gerçeği toplumun önüne koyuyorum daha çok örnek verebilirim. Sen değil miydin ‘al ananı da git’ diyen. Soma’da yüreği yanan gencecik insana. ‘İsrail dölü’ diye bağıran. Şimdi kalkmış bize ders veriyor. Sapıklığın adresi konuyu saptırıyor.

“Deyimler sözlüğüne baktım!”

Hem siyasi hem cinsel sapıklığın adresi orada. Bu kadar ağır konuşuyorum. Psikologların da olduğu bir tv programında oturalım konuşalım bakalım sapık kimmiş.

Deyimler sözlüğüne baktım. ‘Önüne yatmak’ iki anlama geliyor. Bir, bir kimsenin önüne boylu boyunca uzanmak. İki, bir kişi veya kurumu korumak amacıyla elindeki imkanları kullanmak.


Şimdi bunu alıp da cinsel bir alana çekme, onların kafalarının arkasında neler olduğunu gösteriyor. Tam bir ahlaksızlık örneği.

“Ensar Vakfı’nın önüne yatıyorsun.”

Bir kez daha söylüyorum. Sen çocukları koruyacağına kalkıp vakfı koruyorsun. Ensar Vakfı’na o yurtları kim açtırdı? Bu yurtlar yasa dışı. Peki vali, emniyet müdürü, bakan nerede?

Önüne yatmayı bizim siyasette kullanan kişi de kendi bakanları. Kendilerinin kullandığı deyimi onlar için kullandım.

“Mili Eğitim Bakanı da Ensar’ın önüne yatmış vaziyette.”

Diktatör bozuntusuna seslenmek istiyorum. Çocuklar Karaman’da tecavüze uğrarken sen konuştun mu?

Çocuklara tecavüz edilirken kalkıp Ensar’ı savunuyorsun, çocuklar için tek kelime etmiyorsun? Sen hiçbir şey yapamazsın. Cürmün olsa oturduğun yer kadar yakacağın.

Biz haklıyız biz namusluyuz. Biz çocuklarımızı koruruz. İlköğretimde yurt açma yetkisi Milli Eğitim Bakanlığındadır. Bu yetkileri olmamasına rağmen bu vakıflar bu yurtları nasıl açtı?


AKP’nin parlamentoda olan kadınlarına da sesleniyorum. Sizin bakanlarınız Ensar’ın önüne yatarken siz hiç o çocukları ve ailelerini düşündünüz mü? Bunlarda nasıl bir ahlak ve vicdan var anlamakta zorlanıyorum.

Ensar Vakfı soruşturmasının reddi ve Bakan’a tebrik kuyruğu


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.