Özellikle uluslararası iş ortamında İngilizce sunum yapmak heyecan verici ve üzerinde çalışılması gereken bir konu. Başarılı sunumlar ve etkili ifade becerileri, hem kariyer basamaklarını hızlıca atlamanın hem de önemli iş fırsatları yakalamanın önemli adımların başında geliyor. İşte 11 adımda mükemmel İngilizce sunum yapmanın incelikleri…
1- Dinleyicilerinizi iyi araştırın!
Sunumunuza çalışmadan önce, sunum yapacağınız dinleyici kitlesini yakından tanıyın. O gün toplantı odasında veya salonda kimler olacak? Sunum yapacağınız konu hakkında ne biliyorlar? Bu konu hakkında tecrübeleri nedir? Sunum öncesinde katılımcılardan bazılarıyla görüşerek beklentilerini öğrenin. Kendinizi dinleyicilerinizin yerine koyun; içeriğinizi onların ortak yönlerine ve sunum öncesi bilgilerine göre uyarlayın ve onların ilgisini çekecek şekilde sunmaya odaklanın. Sunum öncesindeki ön görüşmede edindiğiniz bilgilere sunumunuz içerisinde yer yer atıflarda bulunarak hem dinleyiciniz ile yakın bir ilişki kurmuş olur hem de onların gözünde kredibilite kazanmış olursunuz.
2- Dinleyicilerinizi sunumun bir parçası yapın!
Sunum yaptığınız konu, yer veya amaç ne olursa olsun, dinleyicilerinizin kendi tecrübelerini ve fikirlerini paylaşabilecekleri bir diyalog ortamı oluşturarak tek taraflı bir demeç vermek yerine daha interaktif bir sunum gerçekleştirebilirsiniz. Bu sayede sunuma olumlu bir enerji ile başlar, dinleyicilerinizin katılımı ile sunumunuzu çeşitlendirir ve dinleyiciler arasında ortak bir öğrenme ve öğretme platformu sağlamış olursunuz. Soru sormak hem sunumunuzu canlı tutar, hem de dinleyicilerinizin konunuzu ne kadar anladığı hakkında size bilgi verir. Örneğin sunumunuz büyük bir salonda ise, dinleyicilerinizi düşündürecek cevabı açık sorular (rhetorical question), dinleyicilerin el kaldırarak evet/hayır ile cevaplayabileceği sorular veya kısa eğlenceli oyunlar üzerinden onların katılımlarını sağlayabilirsiniz.
İngilizce Ucu Açık Sorular/Rhetorical Questions:
“How did we do this?”
“What is my main point here?”
“What have we done?”
“What about our…?
“What does this graph indicate?”
“What does this mean?”
“Did we make any improvement?”
“What are we doing about this problem?”
3- Komik olmaya çalışmayın!
Dinleyicinin ilk andan itibaren dikkatini çekmek ve havayı yumuşatma (break the ice) için komik bir anekdot paylaşmak her zaman iyi bir fikir olmayabilir. Komik olmak için çabalarken kendinizi baskı altında hissedebilir ve sunum şeklinizi kötü yönde etkileyebilirsiniz. Güçlü bir başlangıç için yapacağınız şakanın veya anlatacağınız fıkranın konuyla alakalı, dinleyici kitlesine uygun ve sizin başarı ve özgüvenle anlattığınız bir hikaye olması şarttır.
4- Sunumunuza güçlü bir giriş yapın!
Dinleyiciniz ile en baştan kuvvetli bir bağ kurmanız çok önemlidir. Konuşmaya güçlü ve özgüvenle başlamanız için, sunumunuzun giriş bölümünü ezberleyebilirsiniz. Bu şekilde başta içeriğe değil, yalnızca sunum şeklinize odaklanırsınız. Sunuma hızlı bir başlangıç (jumpstart) yapabilir, kendinizi ve konuyla ilginizi anlatarak başlayabilir ve hemen ardından kısa ve konunuzla ilgili bir hikaye, hayrete düşürecek bir istatistik, konunuz ile ilgili önemli bir sözden alıntı, sunumunuzun cevaplayacağı bir temel problem veya dinleyicilerinizi düşündürecek bir soru ile devam edebilirsiniz. Sunumun içeriğine girmeden önce, konunuzu ve önemini tanıtmalı; sunumunuzun ana hatlarını çizerek, konuşmanızı kolaylıkla takip etmelerini sağlamalı ve sunumunuzun süresi ile ilgili bilgi vererek dinleyicileri neyin beklediği konusunda onları bilgilendirmelisiniz.
İngilizce Sunuma Giriş İfadeleri:
“Good morning everyone. Thank you for coming. My name is [ ] and I’m in charge of…”
“Before I start, let me tell you something about myself…”
“Let me introduce myself…”
“My purpose today is to… ”
“Today, I’m going to bring you up to date with…”
“There a son wear e here today is to…”
“I would like to start with…”
“First, I’ll give you some basic information about… Next, I’ll talk about…,Then, I’ll discuss..”
“I’m going to outline three proposals. Firstly, I’ll…,Then, I’d like to… and finally I will…”
“I will be addressing three main points and the first one will be… These cond point will be… and finally the last point is…”
“The presentation should last about 30 minutes…”
“We will take a short coffee break at about 10.30…”
“Please fell free to interrupt me at any time if you have questions…”
“I’m happy to take any questions after…”
5- Basitleştirin, özetleyin ve bir hikayede birleştirin!
Enformasyon çağındayız. Her gün onlarca farklı konuda bilgi bombardımanına tutuluyoruz. Size yapılanı dinleyicilerinize yapmayın. Sunumlarınızı “less is more” mottosu ile hazırlayın. Çarpıcı kelimeler kullanmak yerine konunuzu basit, kolay anlaşılır cümleler ile anlatın. Konunuz bilimsel veya teknik bir konu ise, anlaşılması zor bir bilgi sunduktan sonra “thatmeans…” veya “in otherwords…” şekline başlayarak aynı bilgiyi daha kolay anlaşılır bir cümleyle sunun. Powerpoint kullanıyorsanız slide’larınızı sıkıcı ve teknik içerik ile doldurmayın. Herkesin bilmeyeceği kısaltmalardan kaçının. Yalnızca tablolar ve rakamlardan oluşan bir sayfa kadar sıkıcı bir şey yoktur. Birbiriyle ilgili bilgileri akılda kalacak görseller ile basit ama etkili bir şekilde paketleyin ve bir hikaye içerisinde anlatın. Hikaye anlatımının gücüne inanın: hikayeler, rakamlardan ve bilgilerden daha fazla akılda kalacaktır.
İngilizce Açıklama İfadeleri:
“What is interesting/important here is…”
“Here are some basic/keyfacts…”
“The figures in this graph/table show…”
“I’d like you to think about…”
“Now, I’ll show you…”
“The significance of this is…”
“I’d like to focus our attention on…”
“This line represents…”
“The take-home message here is…”
“We can conclude that…”
6- Esnek olun!
Sunumunuzun girişinizi ezberlemek en baştaki stresi azaltmaya ve özgüvenli bir başlangıç yapmaya destek olur ancak bütün sunumunuzu ezberleme hatasına düşmeyin. İçeriğinizi baştan sona ezberler ve dışına çıkmazsanız, esnek ve interaktif bir sunum yapmanız imkansızlaşır. Konunuza ve içeriğinize çok iyi çalışın. Gelebilecek sorulara kendinizi önden hazırlayın. Dinleyicinizin sorularını ve beklentilerini cevaplayacak ve o günkü dinleyici ve salona göre adapte edebileceğiniz esnek bir sunum hazırlayın.
İngilizce Özetleme/Konu Değiştirme İfadeleri:
“Let’s now turn to…”
“Now, what about… ?”
“Moving on now to…”
“I would like to continue with…”
“My next point is…”
“This leads me to a point…”
“Let’s just recap…”
“I’dliketoexpand/elaborate on that…”
“Let me give you another example…”
“I’d like to go back to a point I mention e dearlier…”
7- Dinleyiciyi takip edin!
Dinleyicinizin gözüne bakın, muhattap alın ve doğrudan onlar ile konuşun. Göz teması aynı zamanda onların dikkat seviyelerini de ölçmenizi sağlar. Siz sunarken onların ne yaptıklarını farkedin. Konunuzu iyi bildiğiniz ve yeterince pratik yaptığınız için bu anlık geri dönüşler (feedback) sizin konsantrasyonunuzu bozmayacaktır. Bu sayede yeri geldiğinde dinleyicinin nabzına göre sunumunuzda ve sunum şeklinizde küçük değişiklikler yapabilir ve dinleyicinizin dikkatini canlı tutabilirsiniz.
8- Ses tonunuza dikkat edin!
Otoriter, bilgili veya güçlü görünmek için ses tonunuzu ve duruşunuzu değiştirmeyin. Karşılıklı bir konuşmada, dinleyiciniz ile diyalog içerisindeymiş gibi konuşun. Kendinizi zorlamayın. Nutuk çekmeyin. Tekdüze, monoton bir tonla konuşmayın. Canlı bir tonda konuşun. Hevesli ve ilgili olduğunuzu gösterin. Siz olun ama en az %15 daha fazla enerji ile kendiniz olun.
9- Güçlü bir kapanış en az güçlü bir giriş kadar önemlidir!
Sunumunuzun sonu aynı zamanda dinleyicinizin hakkınızda ve sunumunuz hakkında olumlu bir izlenim oluşturması için son fırsatınızdır. Onların salondan hangi bilgi ile ayrılmalarını istiyorsanız onu tekrar edin. Kısa, anlaşılır ve güçlü bir kapanış için sunumunuzun ana mesajlarını özetleyebilir, gelecekle ilgili bir öngörü yapabilir, dinleyicinize ucu açık bir soru sorabilir, sunumunuzun amacını ortaya koyan kısa bir hikaye anlatabilir veya konunuzla ilgili bir tavsiyede bulunabilirsiniz.
İngilizce Sunum Sonlandırma İfadeleri:
“Let me summarize what we have looked at today.”
“That brings me to the end of my presentation.”
“I’d like to conclude by strongly recommending…”
“Let me just goover the key points again…”
“To sum up…”
“At this stage, I’d like to goover…
“In conclusion, I’d like to leave you with the following idea:…”
“Thank you for your attention.”
10- Bol pratik yapın!
Sunumunuzun içeriğini yazın. Okumak için hazırlanmış bir metin ile sözlü olarak sunulmak için hazırlanmış metin birbirinden farklıdır. Metni tamamladıktan sonra içeriğinizi yüksek sesle sunun ve bunu yaparken metni revize edin. Sunum metni dışında kendiniz için madde madde ayırdığınız (bullet points) bir liste oluşturun. Kendinizi dinleyiciniz önünde hayal edin ve derin bir nefes alın. İlk pratikten sonra, yarı sürede konunuzu sunmaya çalışın. Son olarak sunumunuzu beş dakikada tamamlayın. Eğer gerçekten beş dakikanız olsaydı hangi bölümleri dahil ederdiniz ve dinleyici ile diyaloğu nasıl kurardınız, buna odaklanın. Beş dakikalık sunumunuzda değindiğiniz konular, sunumunuzun ana mesajlarını bulmanızı kolaylaştırır.
11- Dinleyici özeti (Handout) dağıtın!
Hazırladığınız sunum öğretici ve bilgilendirici bir sunum ise, dinleyicilere sunumunuzun ana konularını ve önemli noktalarını belirten, not almalarını kolaylaştıracak basılı metinler sunabilirsiniz. Bu şekilde hem sunumunuzu dinleyenlerin öğrendikleri bilgileri muhafaza edebilmelerini hem de sunum konunuz ile ilgili diğer çalışanlar ile paylaşmalarını kolaylaştırır.