Ülkemizde tartışma konuları bitmek bilmiyor, son günlerin favori tartışma konusu “Önüne yatmak” deyimi üzerinde gelişiyor. “Önüne yatmak” deyimini son kullanan siyasetçi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’de yaptığı ve Türkiye’yi ayağa kaldıran o konuşmasında şunları diyordu…
“…Bu çocukları bu yoz kültüre siz nasıl teslim ettiniz? Vakıfları savunuyorlar. Çocuklara sahip çıkın vakıflara değil. Bu çocuklar yasadışı burada nasıl kaldı? Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor arkadaşlar…”
Yukarıda Kemal Kılıçdaroğlu’nun, içinde önüne yatma deyimini kullandığı TBMM’de geçen konuşmasından kısa bir bölümü alıntıladım. Kemal Kılıçdaroğlu bu konuşmasında çok basit bazı sorular sordu:
Soru bir: “Bu yurtlara kim izin veriyor?”
Soru iki: “Bu çocuklar yasadışı burada nasıl kaldı?”
Soru üç: “Bu çocukları bu yoz kültüre nasıl teslim ettiniz?”
Soru dört: “Vali ve Milli Eğitim Bakanı neden konuşmuyor?
Görüldüğü üzere sorular gayet basit ve ortalama zeka seviyesi sahip olan herhangi bir kimsenin anlayabileceği yalınlıkta. Kılıçdaroğlu’nun bu basit sorularına verecek cevap bulamayan malum çevreler, geçmişte eski bir AKP’li Bakanın, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan ve şu an Amerika Birleşik Devletleri’nde 75 yıla kadar hapsi istenen Reza Zarrab için kullandığı “önüne yatarım” deyimini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu için kullanması üzerine Kılıçdaroğlu’na saldırıya geçtiler.
Önüne yatmak deyimi aslında argo bir kelime olmayıp, ülkemizin birçok bölgesinde halk arasında kullanılan deyimlerden birisi. Öyleyse Kılıçdaroğlu’na karşı yürütülen bu saldırının amacı nedir?
Bu saldırının amacı gayet açıktır.
Kendi Bakanlarının, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan bir kişinin önüne yatmasında hiçbir rahatsızlık duymayanların, bugün aynı deyime, biraz da cinsel çağrışımlar katarak;
“Bir bayana bu laf denir mi?”
“Nasıl böyle bir şey dersiniz?”
Yaygaralarıyla, aslında dibe vurmuş olan ahlaksızlıkları örtbas etme çabasından başka bir şey değildir.
Sizlere naçizane tavsiyem,
Gün gelir de, birilerinin önüne yatmak durumunda kalırsanız eğer,
İlker Başbuğların,
Türkan Saylanların,
Aziz Nesinlerin,
Uğur Mumcuların,
Can Dündarların.
Önüne yatın!
İlker Başbuğların önüne yatın ki Genelkurmay Başkanınız “terörist” diye hapislerde yatmasın,
Türkan Saylanların önüne yatın ki çocuklarınız tacizden uzak, çağdaş eğitim alabilsin,
Aziz Nesinlerin önüne yatın ki aydınlarınız otel odalarında yakılmasın,
Uğur Mumcuların, Can Dündarların önünde yatın ki gerçeklerden haberiniz olsun…
Ve
Son sözlerim şudur;
Allah hiç kimseyi
Hırsızların,
Tecavüzcülerin,
Dini kendi menfaatleri uğruna kullanan şarlatanların,
Önüne yatacak kadar acz içinde bırakmasın.
***