Abdullah Gül: Hükümetten farklı düşünüyordum

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dönemin hükümeti ile farklı düşündüğünü, Kürt sorununda yumuşak güçten yana olduğunu açıkladı. Abdullah Gül, Suriye konusunda da siyasi çözümden yana olduğunu belirterek, “Bu konuda da kendi hükümetimden farklı görüşlerim olmuştur” dedi.

Abdullah Gül: Hükümetten farklı düşünüyordum

1 Mayıs’ta ortaya çıkan Pelikan Bildirisi‘nde yer verilen iddialarda; Ak Parti’deki temayül yoklamasında Başbakanlık için en güçlü aday olarak ismi geçen Abdullah Gül, Al Arabiya televizyonuna verdiği röportajda, Cumhurbaşkanlığı sürecinde birçok siyasi konuda dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hükumetiyle görüş ayrılığı yaşadığını açıkladı. İşte Abdullah Gül’ün röportajından öne çıkan demeçler:

Abdullah Gül: Farklı görüşlerimi Türkiye’deki bazı siyasetçilere de söyledim

Bazı özel konularda kapalı ve özel toplantılarda Türkiye’deki bazı siyasetçilerle farklı düşündüğümü kendilerine de defalarca belirttim. Bu yeni bir şey değil. O siyasetçiler de bunu biliyorlar. Ben tabiat olarak, iç çekişmelerin ülkeleri mahvettiğini düşünüyorum.


Kan bir kere Avrupa’da döküldüğünde, bütün toplumlar bundan ders almalıydı. Etnik ve mezhebi ihtilafları önlemek için birlikte çalışmak gerekirdi. Ben Mısır’ın bu konularda güçlü ve dayanıklı olmasını istedim. Mısır gibi büyük bir ülke kaostan uzak durmalı.

Siyasi çözümden yanaydım, kendi hükümetimden farklı düşünüyordum

Ekonomik reformların siyasi reformlarla birlikte gitmesi gerektiğini söyledim. Bu Suriye’deki durum için de geçerlidir. Siyasi çözümden yanaydım. Bu konuda da kendi hükümetimden farklı görüşlerim olmuştur.

Kürt sorununda yumuşak güçten yanaydım

Türkiye’de Kürtler bakan ve bürokrat olmaktadır. Ancak tabii bunların sayısı oldukça azdır. Devlet olarak bazı sorunların çözümünde geç kalınmıştır. İfade özgürlüğü ve televizyon yayıncılığı bakımından haklar geç verilmiştir. Fakat bazı şeyler ülkemizde daha iyiye gitme yolundaydı. Ancak Marksist bir yapısı olan PKK, terör uygulamaya başladı. Suriye ve Irak’ta olanları gördükten sonra bu durumun bölge için de büyük tehlike olduğunu gördük.

Mevcut terör operasyonları elbette ülkemiz için bir risk içermektedir. Ben Cumhurbaşkanı iken bazı reformlar için çağrıda bulundum ve bazı yasaların çıkarılmasına öncülük ettim. Böylece diyalog başladı.

Fakat bölge ülkelerindeki bazı gelişmeler sonrası PKK tekrar eyleme geçti. Bu sebeple bizim güvenlik güçlerimiz de ülkeyi ve vatandaşları korumak ve istikrarı tekrar sağlamak için silahlı mücadeleye devam ediyorlar.


Yumuşak güçten yanayım

Her siyasetçinin bir politik stili var. Benim için yumuşak güce önem vermek daha önceliklidir. Türkiye bu konuda büyük takdir topluyordu. Ancak askeri güç de her an hazır olmalıdır elbette.

Müslüman Kardeşler bizi sevindirmişti

Müslüman Kardeşler’in Mısır’da seçimle iş başına gelmeleri bizi çok sevindirmişti. Ancak programlarını uygularken çok sıkıntılar çektiler. Buna rağmen bütün Mısır halkını içine alacak bir parti programı belirlediler. Her şeye rağmen bir partinin şeffaf seçimlerle başa gelmiş olması bizi memnun etmişti. Mısır ile Mübarek döneminde çok iyi ikili ilişkilerimiz vardı. Mısır ve Türkiye Akdeniz’in kuzeyinde ve güneyinde bir elmanın iki yarısı gibiydi.

Mursi döneminde bazı krizlerin ortaya çıktığı doğrudur

Mısır bizim için çok önemliydi. Mısır halkının kararı da çok değerli. Her şeye açık bakmak gerekir. Mısır’da daha önce bir adam ve bir partinin hegemonyası vardı. Mısırlılar sokağa çıktı. Benim Mısır’da asıl endişem tarafların intikam duygusuyla hareket etmeleriydi. Demokrasiye geçiş Mısırlılar için çok önemliydi. Mübarek döneminde güzel ekonomik reformlar vardı fakat politik alanda reformlar yapılmamıştı. Bundan sonra Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı oldu.

Mısır ile çok güzel ilişki geliştirdik bu dönemde. Mısır çok güçlü bir ülke olmak zorunda. Mursi döneminde bazı krizler ortaya çıktığı doğrudur. Milyonlarca insan yine sokaklara döküldü. Ancak bunun sonucunda bir askeri darbe yaşandı. Ben o dönem bir çok kişiye asker ile halkın karşı karşıya gelmemesi gerektiğini söyledim. Derhal demokratik sisteme geçilmeli ve seçimler yapılmalıydı.

Özgür seçim gerekiyor

Müslüman Kardeşler de dahil bir çok siyasetçi ile bir araya geldim o dönemde. Şimdi yönetimde olan insanlarla da buluştum. Onlara dediğim şuydu, Mısır halkının yararı için bir ekonomik reform olması gerekiyor. Bu ise ancak özgür seçimlerle mümkündür. Kan dökmek ile olmaz.

Müslüman Kardeşler daha iyi şeyler yapabilirdi

Müslüman Kardeşler daha iyi şeyler yapabilirdi. Herkesi kucaklayabilirlerdi. Her rejim hatalar yapabilir. Olumlu yönleri de olabilir. Bu noktada yapılması gereken sabırlı olmaktı ve seçimle göreve gelenleri yine seçimle göndermekti. Her toplumun değişik dinamikleri vardır.

Ermenistan’ı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oldum


Ben Ermenistan’ı ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı oldum. Ermeni Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ı da Türkiye’ye davet ettim. O zamanki bir spor aktivitesinin iki ülke arasındaki diplomatik çözüme yardımcı olabileceğini gördüm. Cenevre’deki protokolün imzalanmasının ardından, yeni bir merhaleye geçildi. Ancak protokolün gerekleri ne yazık ki yerine getirilemedi.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.