Hayalim, bir gün ilgim alanı olan siyaset ile ilgili amatörce de olsa kitap yazmaktı…İnsanoğlu, hayal ettikleri ütopik değilse sonucu ne olursa olsun, her türlü riski de göze alarak arzuladığını yapmalı… Hayata bir defa geliyorsak, ilerde yapamadıkların için keşkeler yaşamaktansa, yaptıkların için keşkelerin olsun. Bilinmeyenin arkasında kalan pişmanlıklar daha büyük olsa gerek…
Kitap yazmak isteyenlere: Bir kazığın hikayesi!
İnsan mutluluğun, mutlulukların, mutlu olmak istediği şeylerin peşinden gitmeli, onun arkasından koşmalı…
Bu, bir insan için kimi zaman bir uçağa binmekken kimi için son model bir araba almak, kimi zaman anne olmak, kimi için ise üniversiteye kapağa atmaktır…
İnsanoğlu, hayal ettikleri ütopik değilse sonucu ne olursa olsun, her türlü riski de göze alarak arzuladığını yapmalı…
Hayata bir defa geliyorsak, ilerde yapamadıkların için keşkeler yaşamaktansa, yaptıkların için keşkelerin olsun! Bilinmeyenin arkasında kalan pişmanlıklar daha büyük olsa gerek…
O yüzden, bunun için önce yapmak istediklerinizin gereklerini yerine getirmeniz gerekecektir…
Ben de böyle yaptım!
Hayalim, bir gün ilgim alanı olan siyaset ile ilgili amatörce de olsa kitap yazmaktı…
Bunun için tüm çalışmaları yaptım. Önce, kitabımın ortaya çıkması için konu ile ilgili konu araştırması, kaynak taraması, konunun tez-antitez kısmı, sentez kısmı…
Ardından gelen süreç kitabın sentez kısmında konu ile ilgili olayların çözümlenmesiydi…
Ve kitap hazırdı…
Kitabın basılması için bir yayınevine ihtiyaç vardı. Neyse bir yayınevi çıktı karşıma ve ilk hatam; iyi bir araştırma yapmadan kitabın basılacağının heyecanı ile karşıma Pera Kitap çıktı.
Pera Kitap ile ilgili ekşi sözlükte yazan şey “paranızı verip kitabınızı bastırabileceğiniz bir yayınevi”… Evet, doğru ama sonrası?..
Pera Kitap, İstanbul – Sultanahmet’te Evin İşhanı’nda; açık adres böyle gösteriyordu…
Karşıma kirli sakallı, kumral, 30 yaşlarında bir adam; tanıştık, tanıştığım kişi Hüseyin Kaya…
Adamla uzun uzun konuştuk, kendisi kitabın basılması ile ilgili güven verdi. Anlaşmayı yaptık… Kitabın basılacağına dair sözleşme imzaladık…
Sözleşmenin bir iki maddesi şöyle: Ödemenin yarısı peşin, yarısı da kitabın basılmasına yakın bir günde… İlk ödemeyi, bizzat kendisi ile gidip bankadan çekip, kendisine yaptım. Hatta kendisi bu parayı, bedelli askerliğinin ödemesini yapacağını belirtti… Adam bunu söylüyor, biz gidiyoruz böyle bir adama güveniyoruz; hay Allah!..
Sözleşmede diğer bir madde ise; yazara geri ödeme, kitap basımından 4 ay sonra!..
İlk zamanlarda hiç sıkıntı yok; adamla telefonla konuşuyoruz, sohbet ediyoruz.
Sonra mı?..
Sonra sen sağ ben selamet!..
O günden sonra adama ulaştım. Adam, “Telefonumu çaldırdım” dedi. Sonra bir daha telefonuna ulaşana aşk olsun! Pera’cı veya palavracı Hüseyin Kaya, arada sırada mail atarak “ödemeyi şu zaman yapacağız, bu zaman yapacağız” diye 4 ay sonra ödeme yapması gerekirken 1 yıl 3 ay geçmesine rağmen hala yapmadı!..
Sözleşmeyi imzalayan Hüseyin Kaya, “Bizim bir imajımız var!” demişti. Şimdi buna gülüyorum…
İşin ilginci şimdi Pera Kitap Yayınevi’nin şu an sitesi yok ve işin tuhaf kısmı, tesadüfe (!) bakın ki benim aradığım numarayı şu an Palto Kitap kullanıyor.
Bunları neden yazma gereği duyuyorum, yediğim kazık değil; kitap yazmak için hevesli ve istekli olan kişilere Hüseyin Kaya ismine ve bu adam gibi kişilere karşı dikkat edilmesi!
Bunun için öncelikle anlaşacağınız yayınevinin, şirketin, vergi numarasını isteyin!
Kesinlikle, yayınevinin daha önceki yazarları ile iletişime geçmeye çalışın!
Yayınevinin bürosunun fiziki yapısına dikkat edin, bu size kesinlikle bir ipucu verecektir!
Bunların dışında kitap yazmak için istekli olan birine Milliyet – blog yazarı Ali Özdemir’i okumanızı tavsiye ederim…
Ben yediğim kazığa rağmen yaptığımdan dolayı pişman değilim; çünkü hayalimin peşinden gittim…
Size de “Hayallerinize ulaşmanız dileği ile…” diyorum…