Türkiye bugün bir ilk daha yaşadı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’tan, yasama, yürütme ve yargı güçleriyle ilgili itiraf niteliğinde bir açıklama geldi. Kurtulmuş, “Yargı kurum ve kuruluşları son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlıdır” dedi.
Yargı bağımsızlığını ihlal eden bir mesele yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretlerine katılan yargı başkanlarınım eleştirilmesi hakkında değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Yargı kurum ve kuruluşları son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlıdır. Yüksek yargı mensupları başkanlarının herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanı çağırdığı zaman bir toplantıya katılırlar. Yargı başkanlarının Cumhurbaşkanı’mızın bulunduğu bir toplantıya katılması hiçbir şekilde yadırganacak bir husus değildir. Cumhurbaşkanı ne bu toplantılarda onların yargı faaliyetlerine müdahale etmiştir ne de çay toplama faaliyetlerine katıldıkları zaman yargı bağımsızlıklarını ihlal etmişlerdir. Son derece normal son derece insani bir durum vardır. Ortada yargı bağımsızlığını ihlal eden bir mesele yoktur”
Türkiye’de yargı kime bağlı? Yargı bağımsız mı? Kuvvetler ayrılığı nedir?
Hukuk devletlerinin olmazsa olmazı, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Bu yönetim modelinde, güçler birbirinden ayrılmıştır. Demokratik yönetimlerde, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması amacı ile yasam, yürütme, yargı güçleri ayrı organlarca kullanılır. Bu güçler arasındaki ilişkilerin sınırları yasalarca belirlenmiş ve özellikle yasama ve yürütmenin yargıya müdahalesi olabildiğince azalmıştır.
Reform ve atılım hükümeti
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında 65’inci Hükümet’in Çankaya Köşkü’ndeki ilk Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 65’inci Hükümet’e bir isim koymak gerekirse bu ismin ‘reform ve atılım hükümeti’ olacağını belirten Kurtulmuş, yeni hükümetin icraat hükümeti hükümeti olduğunu vurguladı.
Türkiye ekonomisinde yeni dönem
65’inci Hükümet’in 5 temel vazifesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, hükümet programını 5 maddeyle özetleyerek, “Türkiye ekonomisinde yeni bir döneme geçiyoruz. Türkiye ekonomisi bir faz değişimini gerçekleştirecek ve 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi bakımından son derece aktif, yatırımı, istihdama, ihracata, yüksek teknolojilere, alın terine değer veren buna öncelik sağlayan bir programla Türkiye üreten bir ekonomiye sahip olacaktır. Türkiye 65’inci Hükümet zamanında bir üretim devrimi gerçekleştirecek ve bu anlamda da dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine hızlı şekilde yürüyecek” ifadelerini kullandı.
Öncelik terörün sona erdirilmesi
Yeni hükümetin önceliklerini sıralayan Kurtulmuş, terörün bitirilmesinin öncelikli hedef olduğuna dikkat çekerek, “İkinci önceliğimiz terörün sona erdirilmesidir. Bizden beklenen Türkiye’de maalesef vatandaşlarımızı hayattan koparan, Türkiye’nin her tarafını etkileyen bu terör belasını en kısa zamanda bütün imkanlarımızı kullanarak sona erdirmek ve memleketimizde yeniden barış ve esenliği sağlamaktır” diye konuştu.
Üçüncü öncelik: Yeni anayasa ve yeni yürütme sisteminin tartışılmasını sağlamak
Hükümetin öncelikli hedeflerinden birinin yeni Anayasa ve yeni yürütme sistemini tartışmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Hükümetin üçüncü önemli önceliği yeni Anayasa’yı yapmak. Bu çerçevede Türkiye’de yeni bir yürütme sisteminin tartışılmasını sağlamak. Başkanlık sistemi başta olmak üzere Anayasal reform içerisinde düşündüğümüz, milletle paylaştığımız hususları gündeme getirmek ve sadece yeni Anayasa değil, Türkiye’de söz verdiğimiz siyasal reformları tamamlamaktır” dedi.
Eşit yurtta vurgusu
Dış politikada ortaya çıkan yeni sorunlara ve giderek ağırlaştığını belirttiği tabloya karşı sorunları çözecek yeni perspektifleri geliştirmenin de yeni hükümetin hedeflerinden olduğunu kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beşincisi ise toplumsal bütünlüğü sağlayarak bu memlekette farklı inanç ve mezheplerden, farklı etnik kökenlerden vatandaşlarımızın hepsinin kendisini özgür, eşit ve birinci sınıf yurttaş olarak hissettiği bir Türkiye’nin kuruluşunu tamamlamaktır”
AB Bakanı Çelik vize muafiyeti için Brüksel’e gidecek
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki vize muafiyeti konusunun da Bakanlar Kurulu’nda gündeme geldiğini belirten Kurtulmuş, önümüzdeki hafta teknokratlar düzeyinde AB ile Türkiye arasındaki toplantıların sürdürülmesine karar verildiğini bildirdi. AB Bakanı Ömer Çelik’in önümüzdeki günlerde Brüksel’e giderek, vize serbestisiyle ilgili ilave görüşmelerde bulunacağını açıklayan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’la sürece yönelik 3’lü mekanizmanın görüşmelerine devam etmesinin kararlaştırıldığını kaydetti.
Paralel yapı ile mücadelede yeni safha
Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş’a Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada ‘paralel devlet yapılanması’ için ‘terör örgütü’ ifadesinin kullanıldığı hatırlatılarak, hükümete dönük alınan tavsiye kararıyla ne gibi adımların atılacağı soruldu. Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “MGK’nın tavsiye kararıyla birlikte paralel yapıyla mücadelede yeni bir safhaya geçilmiştir. Paralel devlet yapılanması ilk kez MGK toplantısında tavsiye kararı olarak bir terör örgütü olarak nitelendirilmiş ve bundan sonraki mücadelenin ana çerçevesi de bir terör örgütüyle mücadele şekline getirilmiştir. Bunun gerektirdiği her şey hem hükümet tarafından hem gerekli yargı birimleri tarafından yerine getirilecek. Uygulama aksatılmadan sürdürülecektir”
Ufukta erken seçim yok
Erken seçim iddialarına da değinen Kurtulmuş, “Şu anda Türkiye’nin ufkunda hiçbir şekilde bir erken seçim yoktur. Bunu konuşmak milletin iradesine saygı göstermemek olur. Seçimin mürekkebi yeni kurudu. Bu kadar taze bir parlamentonun hemen erken seçimi konuşmasını doğru bulmayız” dedi.