Reza Zarrab soruşması: Egemen Bağış’a tutuklama istenecek mi?

ABD’de tutuklanan Reza Zarrab’ın davasıyla ilgili çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Son iddialara göre soruşturma Egemen Bağış’a uzandı. Zarrab’ın suçlandığı İran’ın ambargoları ile ilgili olan yasaklamalar, İran ile ABD’nin nükleer anlaşması yapmasından sonra kalkmış durumda. Zarrab, “suçsuzum” ifadesinden her an “suçluyum” ifadesine geçebilir…

Rıza Sarraf soruşması: Egemen Bağış'a tutuklama istenecek mi?

Reza Zarrab soruşturmasında bomba gibi bir iddia ortaya atıldı!

Haberdar’dan İlhan Tanır’ın haberine göre, duruşmadan beri 2.5 hafta geçmesine rağmen Başsavcı Preet Bharara’nın ofisinden alınan bilgiye göre Zarrab böyle bir talepte bulunmadı. Zarrab’ın avukatı olan Benjamin Brafman ile birlikte çalışan bir başka avukat ise kefalet paketi ile ilgili başvuru yapıp, yapmayacakları konusundaki sorulara cevap veremeyeceğini bildirdi.
Konuyla ilgili soruları cevaplandıran New York Güney Bölgesi Mahkemesi’ne kayıtlı avukat olan Cahit Akbulut, Zarrab’ın yabancı olduğundan dolayı kefalet şartlarını tümüyle yerine getirmesinin uzamış olabileceğini ifade ederek 16 Haziran’daki celseden önce bu talebin hazırlanmasının mümkün olduğunu söyledi.

Zarrab’ın suçlandığı İran’ın ambargoları ile ilgili olan yasaklamalar, İran ile ABD’nin nükleer anlaşması yapmasından sonra kalkmış durumda.

Şu an birkaç yıl önce ceza gerektiren fiiller, ceza gerektirmiyor. İran, uluslararası ekonomiye ve sisteme yeniden entegre ediliyor, bu sebeple artık suç olmayan fiillerin ağır cezalandırması daha da güçleşebiliyor.Geçen hafta, İran Meclisi Yolsuzluk Araştırma Komisyonu üyesi Emir Abbas Sultani, Reza Zarrab hakkında Al Monitor’a açıklamalarda bulunmuş, Zarrab’ın daha önceden hazırlanan bir plana göre ve İranlı yetkililer tarafından yakalanacağını düşündüğünden dolayı, tutuklanacağını bile bile ABD’ye gittiğini savunmuştu.

Haberdar’dan İlhan Tanır’ın haberine göre

16 Haziran’da Ne Olacak?

Reza Zarrab’ın bir sonraki celsesi, veya ‘hearing’i 16 Haziran’da. Bu celse de duruşma yerine geçmeyecek. Bu celsede taraflar sonraki duruşmalar için takvim arayışında bulunacak. Avukat Akbulut (Zarrab’ın New York’daki ilk celsesinde de bulunan avukat), Zarrab’ın, suçsuzum ifadesinden her an suçluyum ifadesine geçebileceğini, bu yönde bir pazarlığın (plea bargain) ilerleyen zamanda gündeme geleceğine ve olacağına inandığını ifade etti.


Süreç içinde, “savunma ve savcılık” birbiri hakkında suçlamaları, kanıtları, savunmaları görecek ve ona göre pozisyonunu belirleyecek. Reza Zarrab’ın ilk celsede “suçsuzum” ifadesi, bir anlamda eşyanın tabiatı gereği idi.

Amerikan yargı sisteminde savunma ve savcılık arasında yoğun şekilde kullanılan “pazarlık” (plea bargain) müessesinin çok farklı uygulanış şekilleri var. Temelde, savunmanın suçlamaları kabul edip, savcılığı ve devletin imkanlarını zorlamadan ve para, zaman israfına neden olmadan, buna karşılık Amerikan devletinin lehine olacak bilgileri temin etmeleri durumunda, bunlara karşılık da federal savcılığın ileri sürdüğü suçlamalarda ciddi bir düşürülme yaşanabiliyor. Bu hem savunma hem de savcılığın işine geliyor.

Egemen Bağış mı?

Son günlerde bazı web sitelerinde, kaynağı olmayan bir biçimde Bharara’nın şimdi iki Türk vatandaşı için daha tutuklama istediğini ve Türkiye’nin eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın bu kişilerden biri olduğu yazıldı. Normal şartlar altında isimsiz ve kaynaksız bir şekilde bir twitter hesabından yayıldığı sanılan bu bilginin dikkate alınmaması gerektiğini düşündüm. Buna rağmen bu iddiayı, bakan Bağış’ın ismini de vererek Bharara’nın ofisine sorduğumda aldığım cevap “yorum yapmayı reddediyoruz” oldu.


Akbulut’a bu iddianın inanırlığını sorduğumda bunun farklı kimselerce farklı nedenlerden dolayı çıkartılmış olabileceğini kendisinin böyle bir duyumunun olmadığını söyledi.

Egemen Bağış uzun yıllar ABD’de kalmış, yeşil kart veya vatandaşlığı olan bir isim. Zaten yıldızı da İngilizce müterciğimliğinden doğdu.

Bağış’ın 2006 yılının 12 Nisan tarihinde yaptığı bir açıklamada kendisinin ABD vatandaşı olmadığını ama vatandaşlık almak için hakkı bulunduğunu kaydettiği görülüyor. Bu da Bağış’ın büyük ihtimalle “yeşil kart” sahibi olduğunu gösteriyor.


Akbulut, geçmişte Türk vatandaşı olanların da İran ambargosunu delmekten dolayı havaalanında yakalandığını ifade etti. Bu kimselerin isimlerini özel bilgilere saygı nedeniyle paylaşamayacağını söyleyen Akbulut, tutuklanan Türk vatandaşlardan birinin yeşil kartlı olduğunu, uçak camı ile ilgili olarak İran ile ticarette bulunduğunun tespit edildiği, bir diğerinin ise İran halılarını ABD’de satmaktan dolayı havalanında tutuklandıklarını hatırlattı. Yani Egemen Bağış gibi ABD’de vergi ödemiş, belli bir hukuku ve kayıtları olan değil, ABD ile hiçbir sürekli bağı olmamasına rağmen Türk vatandaşlarının da geçmişte, sadece İran ambargolarını delmelerinden dolayı ABD girişlerinde tutuklandıkları görülüyor.

Egemen Bağış, Erdoğan’a eşlik etmemişti

Egemen Bağış birkaç ay önce ABD’ye gelmişti. Son Erdoğan ziyaretinde ise ABD’ye gelmemiş olmasına ben şaşırmıştım. ABD’de yıldızı parlamış, Türk derneklerini yakından tanıyan ve halen Erdoğan ile birçok geziye katıldığı görülen Bağış Erdoğan ile ABD’ye gelme fırsatını tepmişti.

Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.