Aşırı kilolu kişiler, aldatılmalarını normal karşılıyor

Aşırı kilolu kişiler yakın çevrenin olumsuz davranışlarıyla özgüven eksikliği yaşıyor. Aşırı kilolu olduğu için aldatılma korkusu yaşanması veya aldatıldığında bunu normal kabul etmesi çok sık karşılaşılan bir durum.

aşırı kilolu kişiler özgüven eksikliği şişmanlık

Herkesin kilo alma hikâyesi ve sebepleri birbirinden farklı. Kimi yemeklerin lezzetine karşı koyamıyor kimi yaşadığı bir travmanın etkisiyle hırsını yemekten çıkartıyor. Obezite tedavisinde aldıkları başarılı sonuçlarla aşırı kilolu kişilere yeni bir yaşam şansı veren Bariatrik Lab ekibinden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Güzin M. Sevinçer, “Kişi fazla kilolarından kurtulmayı kendisi istemeli ve bir başkasını mutlu etmek için değil kendisi için bu yolu seçmeli” diyor.

Yanlış yaşam alışkanları, gereğinden fazla yemek ve hareketsizlik kiloları artırıyor. Yüzlerce kez diyete başlayıp her seferinde verdiğinden fazlasını alanlar için ideal kiloya ulaşmak bir hayalden ibaret. Her diyetten başarısızlık duygusu ile çıkıp kiloları nedeniyle pek çok sağlık sorunu yaşayan kişiler için, obezite cerrahisi yeni bir başlangıç yapma şansı veriyor. Doç. Dr. Halil Coşkun’un kurucusu olduğu Bariatrik Lab, obezite tedavisini cerrahi, psikolojik ve yaşam tarzı boyutlarıyla ele alan deneyimli bir ekipten oluşuyor. Sağlık durumu uygun olan hastalarda cerrahi yöntemlerle midenin yüzde 80’lik bölümünün devre dışı bırakılmasıyla sürekli yeme isteği yaratan açlık duygusu azaltılıyor. Obezite tedavisinin diğer önemli adımları ise kişinin uzman bir diyetisyen desteğiyle yeni bir yaşam tarzına geçmesi ve yemek isteği yaratan psikolojik sorunların ele alınması.


Aşırı kilolu kişiler, aldatılmalarını normal karşılıyor

Aşırı kilolu kişiler, aldatılmalarını normal karşılıyor

Bariatrik Lab ekibinden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Güzin M. Sevinçer, eşi ya da yakınları tarafından kiloları nedeniyle aşağılanan kişilerin özgüvenlerinin zedelendiğini söylüyor: “Kilolu kişiler, çoğu zaman aileleri ve eşleri tarafından aşağılanmaya maruz kalıyorlar. Bu durum, kendilerini sevilmeye değer bulmamalarına, özgüvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Şişman ya da aşırı kilolu bir kadının, aldatılma korkusu yaşaması veya eşi tarafından aldatıldığında bunu normal kabul etmesi sık karşılaştığımız bir durum.”

Kiloları başarısızlık olarak görmeyin

Sevinçer, fazla kilolu kişilerin fiziksel görüntülerini bir sevilmeme nedeni, bir başarısızlık sebebi olarak görmemesi gerektiğine işaret ediyor: “Hastalarımızda daha önce zayıflamaya çalışıp istedikleri sonuçları alamadıkları için başarısızlık duygusunun yerleştiğini görüyoruz. Kilolar ve kişinin psikolojisi arasında çift taraflı bir ilişki var. Psikiyatrik problemler obeziteye, obezite de psikiyatrik sorunlara neden olabiliyor. Obezite sadece bir ameliyatla çözülebilecek bir sağlık sorunu değil. Kişinin yaşam alışkanlarını olumlu alışkanlıklarla değiştirilebilmesi için öncelikle kişiyi yemek yemeye iten sebepleri ortaya çıkartmak gerekiyor. Hastalarımızda çoğu zaman çocukluk çağı travmalarının obezite üzerinde önemli bir etkisi olduğunu görüyoruz.


Saplantıya dönüşen zayıflama isteği de şişmanlatıyor

Aşırı kilolu bireylerde, yeme bağımlılığı, gece yeme bozukluğu, duygusal yemek yeme bozukluğu, tıkınırcasına yemek gibi alışkanlıklarla karşılaşıyoruz. “Çöplenme” tarzı beslenenler de gün boyu azar azar yeseler bile toplamda yüksek kalori aldıkları için şişmanlıyorlar. Kilo vermeyi saplantı haline getirmek ise kendi başına bir kilo alma nedeni… Sürekli katı diyetler uygulayanlarda karşılaştığımız yemekten kaçınma bozukluğu, amaçlananın tam tersi bir sonuç veriyor. Sabah ve öğle öğünlerinde kalori almamak adına yemekten kaçınanlar tam da hafif yiyecekleri tercih etmeleri gereken akşam saatlerinde fazlaca kalori alıyorlar. Şişman kişiler, bu tabloyu mutlaka önemsemeli ve değiştirmeye çalışmalı. ”

Yeme bağımlılığı, başka bir bağımlılığa dönüşebilir

Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Güzin M. Sevinçer, obezitenin psikolojik sebeplerinin ele alınmasının başka bağımlılıklara dönüşmemesi açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. “Yemeğe neden olan psikolojik sebeplerin farkında olmamak, yeme dürtüsünün farklı şekilde ortaya çıkmasına neden olabilir. Sigara ve alkol kullanımı alışkanlıkları, alışveriş bağımlılığı, kafein kullanımı, aşırı egzersiz bağımlılığı gibi başka sorunlar yaşamamak için altta yatan sebepler mutlaka irdelenmeli. Kişi fazla kilolarından kurtulmayı kendisi istemeli ve bir başkasını mutlu etmek için değil kendisi için bu yolu seçmeli.”

Şişmanlık ve Türkiye’nin Obezite gerçeği


Fazla kilo sorunundan kurtulmak için 6 adım


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.