Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diploma krizine CHP çözüm buldu!

“Cumhurbaşkanı seçilme şartını, ‘yüksek öğretim’ yerine ‘orta öğretim’ olarak değiştirelim.” Şaka değil! İronik kanun teklifi CHP’den geldi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diploma krizine CHP çözüm buldu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversite mezunu olmadığı iddialarıyla ilgili tartışmalar sürerken CHP’den çok ilginç bir çıkış geldi. CHP’li Milletvekili Murat Emir, Cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli “yükseköğrenim yapma” şartının “ortaöğrenim yapma” şeklinde değiştirilmesi için kanun teklifinde bulundu.

“Erdoğan yıpratılmasın; ülkemizin itibarı sarsılmasın diye verdik”

Murat Emir teklifinin nedenine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezuniyetiyle ilgili tartışmalara karşın çıkıp net şekilde açıklama yapamıyor. Biz de daha fazla yıpratılmaması ve Erdoğan’ın şahsında ülkemizin itibarının sarsılmaması için böyle bir teklif verdik dedi. CHP’li Emir, kanun değişikliğinin dışında Anayasa’nın 101’nci maddesinin de değişmesi, bunun için de diğer partilerden destek almaları gerektiğini belirterek, “Anayasa değişikliği teklifimiz için, Cumhurbaşkanını seven vicdanlı AKP’lilerin de imzalarını bekliyorum” dedi.

CHP’li Murat Emir, “Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu”nda değişiklik yapılması için TBMM Başkanlığı’na bir kanun teklifi verdi. Emir, Kanunu’nun 6’ncı maddesindeki “Kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip her Türk vatandaşı Cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmünün, “Kırk yaşını doldurmuş ve ortaöğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip her Türk vatandaşı Cumhurbaşkanı seçilebilir.” şeklinde değiştirilmesini istedi. Değişiklikle cumhurbaşkanlarının “yükseköğrenim yapma” şartı “ortaöğrenim yapma” şartına dönüştürülüyor.


chp milletvekili murat emir Cumhurbaşkanı'nı seven vicdanlı AKP'lilerin de imzasını bekliyoruz
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir

“Cumhurbaşkanı’nı seven vicdanlı AKP’lilerin de imzasını bekliyoruz”

CHP’li Emir, verdiği kanun değişiklik teklifinin gerekçesine ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:

“Mevcut cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, partisi AKP ile iktidara geldiği 2002 yılının sonu itibariyle çok farklı konularla hep tartışılan bir siyasetçi olmuştur. Mersin’de tarımla ilgili sorunlarını anlatan ve “Anamızı ağlattığınız” diyen bir çiftçiye “Artistlik yapma lan, ananı da al git”; kürtaj konusunda “Yıllarca doğum kontrol mekanizmalarını kullandılar, adeta halkımızı kısırlaştırdılar”; 8 gencin hayatını kaybettiği Gezi Parkı Protestolarına ilişkin de “Üç beş çapulcunun tahriklerine pabuç bırakmayız” ve benzeri açıklamalarıyla sürekli gündemde kalmayı başaran Recep Tayyip Erdoğan, bu durumu “Gündem başkalarının elinde kalırsa olmaz. Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam” diye de savunmuştur. Kendi iradesiyle gündeme geldiği konulara karşın istemediği ve üzüldüğü anlaşılan konular da Recep Tayyip Erdoğan’ı konuşulan bir siyasetçi yapmıştır. Bunların başında da Recep Tayyip Erdoğan’ın mezuniyetiyle ilgili sorun gelmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu ilk yıllardan itibaren konuşulan son günlerde de tekrar konuşulmaya başlanan “hangi okuldan mezun olduğu”, ne yazık ki her gün şehit verdiğimiz, hem içeride hem de dışarıda kritik olaylar yaşadığımız bir dönemde Ülkemizin ana gündemi haline gelmiştir.

Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesi olan http://www.tccb.gov.tr adresinde Erdoğan’ın beyanına dayalı yayınlanan biyografide, 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu’ndan, 1973 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden, üniversiteyi de Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi’nden 1981 yılında mezun olduğu ifade edilmesine karşın Erdoğan’ın diplomasının dört yıllık mı iki yıllık mı, hangi okuldan ve hangi bölümden mezun olduğu kamuoyunda hep konuşulmuştur. Marmara Üniversitesi tarafından yayımlanan diploması söz konusu tartışmalara son vermemiş, hatta daha da alevlendirmiştir. Üniversitenin yayımladığı diploma örneğinde bitirdiği bölümün karşısında “işletme” yazarken, Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha önce çeşitli nedenlerle açıkladığı özgeçmişinde, öğrenim durumunu “yüksekokul” ve “Yüksek”, mesleğini de “iktisatçı” diye yazdırmış olması akılları karıştırdı. Erdoğan’ın 1987 yılındaki milletvekili adayları listesinde bu kez mesleğini “müteahhit” diye yazdırması da bu tartışmaların bir parçası olarak süregelmiştir. Erdoğan’ın olduğu belirtilen Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi’nden alınan diplomaya ilişkin önemli bir iddia da gündemden düşmemiştir. 1981 yılında mezun olan Erdoğan’ın, Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nde aldığı diplomada, fakültenin dekanı olarak Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel’in imzası bulunmasına karşın Batırel’in bu fakülteye 1982 yılında dekan olarak atandığı ortaya çıkmıştır.

Her konuda kendisini açıklama yapmak zorunda hisseden Recep Tayyip Erdoğan, nedense bu konu açıldığında hiçbir yorumda bulunmamakta ve bu konuyla ilgili sorulara yanıt verememektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın, ispatı çok kolay bir konuda kamuoyunun önüne net bir şekilde çıkıp tartışmalara son verecek açıklama yapmaması kamuoyunda itibarının da zedelenmesine yol açmaktadır.


21 milyon oy alarak cumhurbaşkanı seçilen bir kişinin, hem iç hem de dış politikada üniversite mezunu olmadığı şeklinde tartışılması kuşkusuz kendisinin ‘ruhsal’ durumunu etkilediği gibi alacağı kararların sağlıklı olmasını da etkileyecektir. Anayasa uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini temsil eden en üst makamda bulunan Recep Tayyip Erdoğan şahsında ülkemizin itibarı da sarsılmaktadır. Türkiye’deki bazı üniversiteler ile başka ülkelerdeki üniversitelerde kendisine verilen ‘fahri doktora’ unvanları da bu tartışmaların gölgesinde kaldığı için Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sevinci’ni de kursağında bırakmaktadır. Bu nedenlerle söz konusu tartışmalara son vermek, dolayısıyla da Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ruhsal’ durumunun bu tartışmalardan etkilenmesini ve daha fazla yıpratılmasını engellemek için Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığı için öngörülen kriterlerden “Yükseköğrenim yapma” şartı “Ortaöğrenim yapma” şeklinde değiştirilmiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı rahatlatacağı kesin olan bu yasa değişikliği teklifimizin, Anayasamızın 101’nci maddesine de uyumlu olması için hazırladığımız anayasa değişikliğine, Cumhurbaşkanını seven vicdanlı AKP’lilerin de imzasını beklediğimizi buradan duyurmak istiyorum.”

Ayşe Hür, Erdoğan’ın üniversite diplomasını sordu

Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’si eskiyor mu?

Kılıçdaroğlu ile Ne Uzayan Ne Kısalan CHP


Atatürk resmini duvardan kim indirmiş?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.