Acımasız toplumsal yargılar intihar eğilimini artırıyor!

Türkiye’de 2015 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,3 artarak 3 bin 211 kişiye yükseldi. Peki bu artışın sebepleri neler?

Acımasız toplumsal yargılar intihar eğilimini artırıyor!

Sosyal desteğin azalması ve insanların birbirine yabancılaşması intiharı tetikliyor

Türkiye’de geçen yıl intihar edenlerin sayısındaki artışı değerlendiren uzmanlar, ekonomik güçlükler ve psikiyatriste ulaşamamanın yanı sıra, ‘psikiyatrik hasta olunmaz, olunursa deliliktir’ şeklindeki acımasız toplumsal yargının artmış olabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’de sürekli bir göç dalgasının yaşanmasını da önemli bir faktör olarak gören uzmanlar, bunun sosyal desteğin azalmasına ve insanların birbirine yabancılaşmasına neden olabileceğini söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, intihar davranışının; sosyolojik, biyolojik, psikolojik, ekonomik ve kültürel özellikleri olduğunu ve bu nedenle intiharın değerlendirilirken tüm boyutlarının ele alınması gerektiğini söylüyor. Sosyolojik olarak bakıldığında, intiharın birey ile toplum arasındaki ilişki bozukluğundan ve çatışmalardan kaynaklandığını aktaran Doç. Dr. Eryılmaz, diğer faktörleri ise şöyle sıralıyor:


Ekonomik sorunlar ve yalnızlaşma da etkili

Psikolojik açısından bakıldığında intihar, genel olarak kaybedilen nesneye karşı çatışmalı duygular olması nedeniyle kayıpla baş edememe ve depresyonun devamı olarak bir kurtuluş yoludur. Diğer yandan dış dünya ya da nesneye olan öfkenin dışarıda anlam bulamaması nedeniyle kişinin kendisine dönmesi ve cezalandırması olarak da yorumlanabilir. Psikiyatrik hastalıkların bir kısmının seyri sırasında bazı hormonların bozulması ya da genetik de faktörler arasında sayılabilir. Ayrıca erkek cinsiyet, düşük sosyoekonomik durum, yalnız yaşama, boşanmış olma dindar olmama da risk faktörü olarak söylenebilir.

Yaşlı insanlarda intihar daha riskli

Türkiye’de ekonomik güçlükler, psikiyatriste ulaşamama, ‘psikiyatrik hasta olunmaz, olunursa deliliktir’ şeklindeki acımasız toplumsal yargının artmış olabileceğine de dikkat çeken Doç. Dr. Gül Eryılmaz, bu konudaki değerlendirmesini de şu sözlerle dile getiriyor:


Sürekli göç dalgasının olması, sosyal desteğin azalmasına insanların birbirine yabancılaşmasına neden olmuş olabilir. Diğer yandan intihar oranının göç verme oranı neredeyse en yüksek olan Kars ilinde olması da manidardır. Göç eden insanlar genellikle ekonomik ya da eğitim gibi sosyal nedenler nedeniyle genç yetişkin popülasyondur. Geriye orada kalan yaşlı insanlar bu verileri etkilemiş olabilir. Yaşlı insanlarda intihar daha risklidir. Yaşlı insanlarda psikolojik baş etme mekanizmalarının azalması, ek diğer tıbbi hastalıkların ve kullanılan ilaçların artması, güçten ve rolden düşmeler intihar riskini artırmaktadır.

Çağımızın Hastalığı Depresyondan Kurtulmak

Bipolar bozukluk: Bir gün neşeli bir gün hüzünlü


Şizofreni nedir? Şizofreni beynin karar mekanizmasını bozuyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.