Başbakan Yıldırım’dan Irak, Suriye, Mısır ile ilgili açıklamalar

Başbakan Yıldırım, partisinin Ankara İl Başkanlığı’nda düzenlenen “AK Parti Siyaset Akademisi Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı’nda yaptığı konuşmada, içeride işleri yoluna koymanın yetmediğini, dışarıda da “kurulan planların” bozulması gerektiğini söyledi.

Başbakan Yıldırım'dan Irak, Suriye, Mısır ile ilgili açıklamalar

Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları

Başbakan Yıldırım, “Irak, Suriye, Mısır’la, bütün bölgedeki ülkelerle kavga etmemiz, ilişkilerimizin bozulması için çok neden yok ama ilişkilerimizin çok çok ileriye taşınması için birçok nedenimiz var. İnşallah bunları da yapacağız. Allah’a şükür her şey yolunda gidiyor” şeklinde açıklama yaptı.

“Dost bildiğimiz bazı üst akıllar maalesef Türkiye’yi meşgul etmek için dışarıda pek de bizim hayrımıza olmayan bir takım hesaplar, kitaplar içerisindedir. Bunu da biliyoruz” diyen Yıldırım, şu açıklamaları yaptı:

“Dostlarımıza diyoruz ki bugün samimiyetinizi ortaya koyma zamanıdır. Biz, dostluklarımızı arttıracağız, düşmanlıklarımızı azaltacağız. Yeni dönemde bu kutlu yürüyüşte en önemli dış politika hedefimiz budur. Buna bir ilave daha yapıyoruz, içeride de dostluklarımızı artıracağız. Çünkü AK Parti Türkiye’nin en büyük partisi, yarısının fiilen desteği var, diğer yarısı da potansiyel AK Parti’ye destek verecek bir kitle. Biz, AK Parti rozetiyle seçime girdik ama artık seçim yok, 79 milyonun hükümetiyiz, partisiyiz. Bütün vatandaşlarımıza 7’den 70’e hizmet etmek gibi bir görevimiz, yükümlülüğümüz var, bunun farkındayız.”


“Boş konuşmalardan uzak duracağız”

Başbakan Yıldırım, “birleştirici, daima kardeşliği, iyiyi ve güzelliği ön plana alan siyaset anlayışını, geçmişte olduğu gibi bundan böyle de sürdürmeye devam edeceklerini” dile getirerek, “Zaman kaybettiren anlamsız tartışmalardan, boş konuşmalardan uzak duracağız. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyan anlayışımızı sürdüreceğiz. Onlar şiddet dilini kullansalar da biz, nefret dili yerine kardeşlik dilini kullanmaya devam edeceğiz. Bu yolculuktaki beraberliğin adı dava arkadaşlığıdır. Buradaki beraberliğimizin bir çıkar birliği yoktur. Ülkenin ali menfaatleri vardır. Türkiye’nin geleceği, gelecek kuşakların daha iyi şartlarda yaşaması vardır. Buradaki birlikteliğin manası bütün maddi çıkarların üzerindedir” diye konuştu.

“Irak, Suriye, Mısır…”

Başbakan Yıldırım, “Komşularımızla ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Irak, Suriye, Mısır’la, bütün bölgedeki ülkelerle bizim kavga etmemiz, ilişkilerimizin bozulması için çok neden yok ama ilişkilerimizin çok çok ileriye taşınması için birçok nedenimiz var. İnşallah bunları da yapacağız. Allah’a şükür her şey yolunda gidiyor” diye konuştu.

“Dostluklarımızı ilerleteceğiz, anlaşmazlıklarımızı asgari düzeye indireceğiz”

Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin artık her yerde olduğunu, Doğu’nun da Balkanlar’ın da Ortadoğu’nun da Kuzey’in de umudu olduğunu dile getirerek, “Artık dünya üzerinde Türk bayrağının dalgalanmadığı hemen hemen hiçbir yer yok. Dünyaya açılırken hiç şüphesiz bölgemiz ve komşularımız ayrı bir öneme sahiptiler. Son girişimlerimiz ortada. Biz bütün ülkeleri dost olarak görüyoruz. Bundan sonra da Karadeniz’i, Akdeniz’i çevreleyen bütün ülkelerle dostluklarımızı ilerleteceğiz, anlaşmazlıklarımızı asgari düzeye indireceğiz.” dedi.

“Sonunda bir aklıselim galip geldi”

Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada, barışın, kardeşliğin yaygınlaştırılması için en faal şekilde gayretlerini sürdüreceklerini vurgulayan Yıldırım, İsrail’le ilişkilerin gergin olmasının ana sebebinin, bir yardım gemisine yapılan saldırı sonrası, Filistin ve özellikle Gazze’de insanların dünya ile irtibatının kesilmesi ve kaderlerine terk edilmesi olduğunu hatırlattı.

“Türkiye şunu yapabilirdi, ‘Tazminat tamam, özür tamam, diğerlerinden bize ne.’ diyebilirdi. Demedi, demez de” diyen Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Bizim için Filistinlilerin şartlarının iyileşmesi, olmazsa olmazdır. Bu konuda bir atım atılmazsa, bir iyileştirme yapılmazsa, biz böyle bir normalleşmeyi asla ve asla kabul etmeyiz” dediğini hatırlattı.

Başbakan Yıldırım, İsrail ile görüşmelerin sabırla, ısrarla sürdürüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:


“Geldiğimiz noktada Allah’a şükür bir mutabakat sağlanmış oldu. Mutabakatın ilk semeresi de Gazze’ye bayram hediyesidir. Bayramın ilk günü 11 bin ton insani yardım, Türkiye’den orada kardeşlerimize hızır gibi yetişti ve onların, oradaki çoçukların güzel bir bayram hediyesi olarak bizlere Mevlam nasip etti.

Benzer şekilde Rusya. Rusya konusunda biz haklıydık ama ülkeler arasında düşmanlıklar daimi olmaz, yöneticilerin birbirleriyle ilişkileri bozulabilir ama önemli olan haklar ne diyor ona kulak vermek lâzım. Başından beri Türk milleti ve Rus halkı bu anlaşmazlığı onaylamadı.

İlk günlerde bu anlaşmazlık olduğunda bir dostum bana dedik ki ‘Bu krizin galibi şu anda liderler ama iki ay sonra bu krizin galibi buzdolapları olacak.’ Hakikaten zaman geçince, Rusya’nın ihtiyacı olan tarım ürünlerinin fiyatlarının artması, girişlerinin azalması, krizin boyutunu bir kez daha ortaya koydu.

Sonunda bir aklıselim galip geldi, her iki taraf, her iki lider gayret gösterdi, Rus halkının, Türk milletinin sesine kulak verildi, nihayet bir normalleşme sürecini Rusya ile de sağlamış olduk.”

“Ekonomik göstergeler çok iyi”

Türkiye’nin ekonomisindeki göstergelerin çok iyi olduğunu belirten Yıldırım, kamu borçlanmasına müthiş talep geldiğini, çok iyi şartların oluştuğunu söyledi.

Etrafında yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye’nin ilk çeyrekte dünyanın en hızlı büyüyen beş ülkesi arasında yerini aldığını kaydeden Yıldırım, Çin ve Hindistan’ın dünyada açık ara farkla gittiğini, bunun dışındaki üç ülke içerisinde Türkiye’nin yerini aldığını dile getirdi.

Yıldırım, Türkiye’de işsizliğin yükselmediğine, düşme eğilimine girdiğine dikkat çekerek, turizmde yaşanan geçici krizi, Irak’ta, Suriye’de yaşananları hatırlattı. Dünya ekonomisinin küçüldüğünü, yüzde 3’lük büyüme tahmininin değiştirilerek 2’nin altına indirileceğini anlatan Yıldırım, bu şartlara rağmen Türkiye’nin iyi gittiğini ifade etti.


Kaynak: AA

Bahçeli: Binali Yıldırım’ı tarihi bir sorumluluk beklemektedir

Binali Yıldırım’ın yeni ekonomi yönetimi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.