Her büyük şampiyona unutulmaz golleri, fantastik futbolcuları, akılda kalıcı duygusal anlarıyla dünya futbolunda birçok iz bırakır. Bu tatlı izler futbolseverler tarafından yıllarca anılır, futbol muhabbetlerine konu olur. Euro 2016’nın futbolseverlere sunduğu en ilginç armağan İzlandalı taraftarlar ve ‘Gökgürültüsü alkışı (Thunderclap)’ oldu.
Futbolun varolduğu heryerde taraftar toplulukları tarafından çok çeşitli destek gösterileri yapılır. Çoğunlukla birbirine benzeyen gösterilerdir, sözleri ve ezgileri ile ait olduğu bölge ve takım ile özdeşleşir. İçlerinden bazıları ise tüm dünyada yayılır, futbolseverler tarafından benimsenir. Örneğin, Meksika 86 Dünya Kupası dünya futboluna ‘meksika tribün dalgalanması’ adıyla anılan olağanüstü bir destek gösteri armağan etmiştir. Hala daha tribünlerde gerçekleştirilen coşku gösterilerinin başında gelir.
Şüphesiz, Fransa 2016’nın en ilgi çekici yanlarından birisi İzlandalı taraftarlardı. Tarihinin en büyük başarısını kazanan İzlanda Ulusal Takımı oynadığı futboldan çok tribünlerde sergilediği ‘gökgürültüsü alkışı’ ile konuşuldu.
Davul ritmi eşliğinde ‘Huh!’ sesiyle haykıran Vikingler’in torunları tüm dünyada büyük bir sempati uyandırarak Kupa’nın en renkli ülkesi olmayı başardı. İzlandalı taraftarlar ve hala kulaklarımızı çınlatan coşku dolu gösterileri futbol muhabbetlerinin en güzel süslerinden birisi olarak hak ettiği yeri alacaktır.
Gökgürültüsü alkışının kökeni kimlere dayanıyor?
https://www.youtube.com/watch?v=G5JGSFcA__Q
Avrupa Kupası sırasında gökgürültüsü alkışına medya organları tarafından çok çeşitli anlamlar atfedildi. Vikingler ile bağdaştırıldı, iskandinav balina avcılarının balinaları çağırmak için kullandıkları bir teknik olduğundan söz edildi, Vikingler’in savaş çığlıkları olduğu söylendi. Aslında, hiçbirisi doğru değildi. İzlandalı taraftar gruplarından birisinin lideri olan Kristin Hallur Jonsson, gökgürültüsü alkışı ile ilgili olarak 2 Temmuz 2016 tarihinde, The Guardian gazetesine verdiği demeçte konuya açıklık getirdi.
‘Gökgürültüsü alkışı, insanlar için birbirinden farklı anlamlar ifade ediyor ama şu bir gerçek ki Vikingler ile hiçbir ilgisi yok. İskoçyalı fanatiklerden alındı; 300 filmindeki Spartalılar ile de bağlantılı.’
2007 yılında Gerard Butler’in başrolünü oynadığı ‘300’ filminde ilginç bir sahne var. Sparta Kralı Leonidas ordusuna ‘Spartalılar! Sizin varlık nedeniniz nedir?’ diye seslendiğinde askerler kalkanlarına vurarak ‘Huh!’ şeklinde hep bir ağızdan bağırırlar.
İskoçya’nın Motherwell takımının taraftarları filmin bu sahnesinden etkilenerek bu sahneyi bir tezahürata dönüştürdüler, tribünlerde ve sokaklarda sergilemeye başladılar. Motherwell taraftarlarının temsilcilerinden Dave Wardrope konuyu ‘Taraftarlarımızın bu tezahüratı başka bir takımın taraftarlarından aldığını sanmıyorum. Kendimiz geliştirdik. Birkaç yıldır çok popüler bir tezahürat ama tam olarak hangi tarihte başladığını bilemiyorum.’ şeklinde açıklıyor.
İzlandalı taraftar lideri Johnsson ‘Bu tezahürat bizim sayemizde tüm dünyada popüler oldu. Motherwell’li taraftarlara çok teşekkür ediyoruz.’ diyerek İzlanda’nın dünya futboluna armağan ettiği bu güzel coşkunun önemine değindi.
İzlandalı taraftarlar Türkiye için iyi bir örnektir
Fransa 2016’da İzlandalı taraftarların tribünlerde sergiledikleri gösteri tüm dünyayı büyüledi. Terör olayları ve darbe kalkışması gibi ciddi tatsızlıklar nedeniyle yerle bir olan ülke imajımızı canlandırmak için futbolseverler de hep birlikte hareket etmelidir.
Yabancı sporcular ve sporadamları için hiçbir cazibesi kalmayan spor sahalarımızı yeniden çekici kılabilmek amacıyla dünya sporseverlerinin ilgi ve sempatisini kazanmamızı sağlayacak gösteri ve etkinlikler geliştirilebilir.
Özgün coşku gösterileri, dostluk ve kardeşlik mesajları Türk sporunun saygınlığını arttıracak etkinlikler olacaktır. Olumlu sonuç alabilmek uzun bir zaman alacak olsa da umutsuzluğa kapılmadan çalışılmalıdır.
Türk Halkı, 97 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde çok kısıtlı kaynaklarla, tek başına savaşıp istiklalini kazanmış ve ay-yıldızlı bayrağını gökyüzüne dikmeyi başarmıştır.
Bugün yaşanan zor günler bölünmez bütünlüğümüz korunduğu takdirde kısa süre içerisinde atlatılır ve aydınlık günlere yeniden kavuşulur. Yeter ki umut ve inanç ile birbirimize sarılmayı sürdürelim.