Fotoğraftaki adamın yüzüne özenle bakın; ne görüyorsunuz?

Fotoğraftaki adamın yüzüne özenle bakın. Ne görüyorsunuz? Sapıklık mı? Gizli sapıklık olabilir belki ama bunu bu gülüşte göremiyoruz. Utanmazlık mı? Kesinlikle hayır. Peki, mahcubiyet ya da pişmanlık mı? Asla. Peki ne?

Fotoğraftaki adamın yüzüne özenle bakın

Bu adamın yüzünde oldukça net bir eda, bir kahramanlık ve kendine yönelik bir övgü ile takdir görme hakkını elde etmiş olmanın ifadesi var. Adamın yüzünde “olması gerekeni yerine getirmiş olmanın rahatlığı” var.

İşte bu “Yeni Türkiye”dir.


Eskiden de sapıklıklar vardı. Ama sapıklığın ya da gericilik temelli olumsuz davranışlardaki sistematik yapı ve artış yoktu… Üstelik takvim yılı da eski dediğimiz yıllara göre bir hayli ilerlemiş olmasına rağmen. Bir toplumda toplumsal histeri, hezeyan ve sapkınlık davranışları ilerleyen zamana karşın artıyorsa o toplumda “sosyal bir anomali” dediğimiz hastalıklı ve tehlikeli bir durum söz konusudur. Genel olarak ırkçılık, gericilik ve cinsiyet ayrımcılığı bunların başlıcalarıdır.

Şimdi çarşıda, pazarda, şehrin merkezinde, toplu ulaşım araçlarında güya sapıklığa meydan okuyan, lakin fırsatını bulduğunda tecavüzü düşünen iki yüzlü ve riyakar aşağılık bir kadın düşmanlığı ile  “namus bekçiliğini” bir araya getirerek bir senteze ulaşmış durumdan vazife çıkaranlar var. Hem de bir değil, on değil…

Adamın yüzüne bir kez daha bakın. Şort giydi diye tekme attığı kadın ile temas etme olasılığı sadece tekmenin kadına dokunuşu ile olabilecek bir adam yüzüdür bu. Bu ve benzerlerinin karşı cins ile ilgili konuşma, iletişim kurma ve birlikte aynı coğrafyayı paylaşma yoksulluğudur bu… Ama bu yoksulluk düşmanlığa ve bertaraf etmeye yöneltilmiş örf, adet ve özellikle din ile ilişkilendirerek bir anlamda kendi var oluşlarını da anlamlandırmaya ve gerekçelendirmeyle ilişkilendirilmiştir.

Bu yüzden şort giydiği için tekme attığı kadınla baş başa kaldığında da aynı tutum ve davranışı sergileyecek bir yüz değildir bu. Bu yüz kimselerin olmadığı ama kendi güvenli mahallesinde aynı kadına salyalarını akıtarak hayvani bir kur yapacağından kimsenin şüphesi olamayacağı gelişmemişlik kalitesizliğinin yüzüdür.


Mesele esas olarak,  sürekli “sen ötekisin, seni öteki haline getirenler işte bu insanlar diye ne kadar ilerici ve uygar insan ve yaşam biçimi varsa, onlara karşı dini motifler ile kışkırtıcı bir algı yönetimi toplumu gericileştirilmesidir.

Oysa her şeyin sorumlusu, bu ülkenin tüm insanlarının topyekûn aydınlanmasını sağlayacak, kendi asıl farkındalıklarını elde ederek kiminle ve niçin mücadele etmelerini anlamalarını sağlayacak sınıfsal mücadele kültürünün oluşmasına engel olan egemenler ve onların yerli siyasi aktörleridir.

Safını ve yerini doğru konumlandırmayan insanlar kendilerine gösterilen saflarda yer almaya devam ederek sistemin işleyişini sağlayacaklardır. Bu kâh hırsızlık yapan kişi rolünde, kâh taciz eden rolünde, kâh methiyeler düzen sözde aydın rolünde ve kah ahkam kesen bilim adamı rolünde tezahür etmeye devam edecektir.

Sonuç olarak bir savcının salıverdiği, başka bir savcının ise yakaladığı bir insanın, suçlu mu suçsuz mu değil, suçlu mu, suçsuz mu olacağına karar verileceği bir adalet sistem olur mu?

Bu adamın yüzündeki pis ve çirkin gülüş “Yeni Türkiye” fotoğrafındaki gülüşlerden birisidir. Çünkü önce kadına, sonra da “açık kadın” diye tanımlanan herkese yönelmiş ve yönlendirilmiş gerici ve ahlaksız bir yüreklendirme söz konusudur.

Adamın yüzündeki gülüşün çirkinliğinde, memleketi on yıllardır bu fukara gelişmemişlikten kurtarmamaya ant içmiş “asıl adamın ve adamların” çirkinliği var.


**

Tehlikenin Farkhunda mısınız?

Ayşegül Terzi: Şort giydiğin için tekme ye; ya sonra?