İştahsız çocukların aileleri ne yapmalı?

Çocukluk dönemindeki iştahsızlık ve yeme bozuklukları, %40 oranında 1 yaşına yaklaşan çocuklarda görülüyor. Çocukların az yemek yemesi ya da çok iştahsız olması, ailelerin en çok şikayet ettiği konuların başında geliyor. Geçici bu durum karşısında ailelerin baskıcı tavırlar sergilemek yerine, sakin olması gerekiyor.

istahsiz-cocuk

Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Gastroenterolojisi Bölümü’nden Doç. Dr. Selim Gökçe, çocuklardaki yeme sorunlarının çözümü için ailelere önerilerde bulundu.

Çocuğa zorla yemek yedirmek duygusal sorunlara yol açıyor

Anneler genellikle her yolu denedikleri halde çocuklarını beslemede başarılı olamadıklarını söyler. Çok az yediği, seçici olduğu, çoğu besini reddettiği, hiç acıkmadığı ya da açım demediği, masada oturmak istemediği, oyunla ya da televizyon karşısında beslendiği, kaşığı görünce ya da yemeği ağzına götürdüğünde öğürdüğü için şikayet eder. Ailelerin bu durum nedeniyle çocuğa baskı uygulaması ve yemek yemesi için zorlayıcı davranması, çocuğun duygu durumunu olumsuz yönde etkiler.


1 yaşına yaklaşan çocuklarda yeme bozuklukları görülüyor

Yemek yememe, 1 yaşına yaklaşan çocukların neredeyse %40’ında görülen bir durumdur. 1 yaşından itibaren çocukların büyüme hızları ve enerji ihtiyaçları görece azalmış, çevreye ilgisi artmış ve beslenme genellikle ikinci plana itilmiştir. Bu durum geçicidir, çocukların çoğu kısa sürede düzelir ancak %1-2’sinde yeme sorunları devam edebilir.

yeme-aliskanligiAilelerin baskıcı tavırlarını terk etmesi gerekiyor

Yeme sorunlarının devam etmesinde sadece çocuğun mizacı ve özellikleri etkili değildir. Ebeveynlerin baskıcı ve zorlayıcı olmaları, yanlış beslenme teknikleri de önemli rol oynar. Uygulanan yöntem ve davranışların geri çekilmesi, baskı ve zorlamanın ortadan kaldırılması yeme sorunlarının düzelmesine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.

Ebeveynlere önemli öneriler

– Çocuklar 3-4 saatlik aralıklarla beslenmelidir. Eğer fazla tüketiyorlarsa ara öğünde süt, meyve suyu gibi içecekler kısıtlanmalıdır. Çok su içiyorlarsa sadece susadıklarında su verilmelidir. Yemeklerden 1 saat önce sıvı gıdalar kesilmelidir.

– Çocuk başlangıçta az yiyebilir, 1 saat sonra biberon ya da anne sütü isteyebilir. Bir sonraki yemek vaktine kadar beklemesi sağlanmalıdır. Çocuklar değişen kurallara kolayca adapte olurlar.

– Çocuklara küçük porsiyonlar sunulmalıdır. İsterse daha fazla verilmelidir. Bu şekilde sosyal bir olaya kendisi de iştirak etmiş, zorlanmamış olacaktır.

– Çocuklar ebeveynlerin istediği kadar değil, tokluk hissedinceye kadar yemelidir. Yemek konusunda zorlanmamalı, ancak herkes yemeğini bitirinceye kadar masada kalması sağlanmalıdır. Çocuklar tokluğu hissedecek kadar sofrada kalmadıkları sürece tokluk hissini öğrenemezler.

Yemekler 20-30 dakikadan uzun sürmemelidir. Uzun öğünlerin daha fazla yemeye belirgin bir katkısı yoktur. Olumlu yeme davranışının gelişmesine hizmet etmez, bir sonraki öğüne çocuğun acıkmış gelmesini de engelleyebilir.

– Ne kadar çok yediği ya da az yediğine bakılarak ödül vermek veya cezalandırmak önerilmez. Yemek asla bir performans olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğun kendini kaşıkla beslemesine olanak vermeli ve bu şekilde kazanımları sözel olarak ödüllendirilmelidir.


– Beslenme sırasında televizyon kapalı olmalı, masada ve etraftaki oyuncaklar ve ilgi çeken şeyler kaldırılmalıdır.

– Çocukların beslenme araçlarını ve besini atması önlenmeli, büyük çocukların yemekle oynamaması sağlanmalıdır.

– Çocuklar konuşmayı çok severler. Eğer ebeveynlerinden uyarı alamazlarsa kendi sohbetlerini ve oyunlarını üretirler. Bu nedenle ne aşırı uyarıcı olmalı, ne de tamamen sessiz kalınmalıdır.

– Öğürme, kusma ve tükürme gibi reaksiyona neden olan besinler verilmemelidir.

– Yeni besinler için çocuğun denemek isteğini zamanı beklemek önemlidir. Çocuğun tabağına yeni besini koyup denemesini söylemek besin reddini artıracaktır. Çocuklar yemeğin denenmesinde kontrolün kendilerinde olmasını isterler.

– Yemek sırasında çatışmadan kaçınmalıdır. Yemekteki çatışma son bulursa bazı çocuklar rahatlar, kaygıları azalır ve hatta yeni besinleri kendileri denemek ister.

– Çocuklar tatlı yiyecekler ve şekerlemelere düşkündürler. Her öğünde olmamak kaydı ile diğer besinlerle beraber sunulabilir, hatta yemeğin başında da tüketebilir.

– Ailenin sevdiği yemekler çocukların yemeğe olan merak ve ilgisini artırır.


Çocuklarda obezite sorunuyla nasıl mücadele edilir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.