Tarık Akan: Sinemanın ve solun büyük kaybı

Özellikle 50’li yaşlarındaki kadınlar ve görüşlerinden taviz vermeden günümüze ulaşmış solcular bugün bir ayrı üzüldü. Çünkü Tarık Akan öldü…

Tarık Akan: Sinemanın ve solun büyük kaybı

Aslında aktör Tarık Akan hakkında bilinmeyen fazla şey yok. Akan’ın sinema kariyerini ikiye ayırmak yanlış olmaz. Kariyerinin ilk bölümü yakışıklılığının ön planda olduğu, ağırlıklı olarak aile ve romantik komedi filmlerinden, özellikle de Arzu Film yapımlarından oluşmakta.

Kariyerinin ikinci bölümü ise ülke gerçeklerine dair bir şey anlatma derdinde olan filmlerde, yakışıklılığını korumakla beraber oyunculuğunu da konuşturduğu, ağırlıklı olarak 80 ve sonrası dönem. Oyuncunun kariyerinin her 2 dönemi de büyük önem arz ediyor. Çünkü bahsi geçen her iki dönem de Türk sineması tarihine damgasını vurdu.


Hababam Sınıfı’ndan jönlüğe

Tarık Akan, kariyerinin ilk bölümü olarak değerlendirebileceğimiz yıllarda Hababam Sınıfı, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Ah Nerede ve Canım Kardeşim gibi birbirinden önemli yapımlarda rol aldı ve kısa sürede Türk sinemasının en önemli jönlerinden biri olmayı başardı. Akan, 80 ve sonrasında ise Yol, Sürü, Maden gibi sosyal içerikli yapımlarda yer almayı tercih ederek hem oyunculuk gücünü, hem de ülke meselelerine duyarlılığını gösterdi.

En büyük rakibi olarak gösterilen Kadir İnanır ile birlikte 70’li yılların büyük bir kısmı, 80’li yıllar ve 90’lı yılların en önde gelen aktörlerinden olan Akan, uzun kariyerinin neredeyse tamamında başrol oynadı. Oyuncu, kariyerinin son dönemlerine denk düşen Abdülhamit Düşerken ve Vizontele Tuuba’da ise yardımcı karakterler oynadı.

Tarık Akan‘ın görkemli kariyerindeki belki de tek eksik halkanın, dillendirilmesine rağmen gerçekleşmeyen Kadir İnanır’la birlikte ortak film projesi olduğu söylenebilir. Çeşitli dönemlerde televizyon projelerinde de yer alan Tarık Akan, özellikle Koçum Benim dizisi ile başarılı olmuştu.


80 Darbesi’nde hapis yattı

Başarılı sinema kariyerinin yanında sol görüşün önemli savunucularından biriydi. 80 darbesinin hapis yatan, işkence gören mağdurlarından biri oldu. Dönem dönem siyasi iktidarların hedefi haline geldi ve iş almaması için baskı yapıldı. Tüm baskılara karşın mücadelesinden taviz vermeyen Akan, 66 yıllık yaşantısının ardından geride başarılı bir kariyer ve onurlu bir isim bıraktı.

Tarık Akan‘ın oyunculuğu ve sinemadaki tercihleri değerlendirilirken eleştirmenlerden üç aşağı beş yukarı benzer yorumları duyarsınız. Zaten yer aldığı projeler ve kazandığı ödüller de ortadadır. Kişilik olarak ise olduğu gibi görünen, fikrini gizlemeyen, doğruları için savaşmaktan vazgeçmeyen biriydi demek gerekir.

Sanat dünyasının birçok değerli ismini yitirdiğimiz lanetli yılı 2016’nın en büyük kayıplarından biri olan Tarık Akan, çeşitli dönemlerde hak ettiği değeri görememiş bir sanatçı olmasına karşın bıraktığı eserler ile Türk sinemasında, karakteri ve duruşuyla ise sevenleri tarafından layık görüldüğü şekilde hatırlanacaktır.


**

Oya Aydoğan vefat etti

Hakkı Devrim hayatını kaybetti

Yaşar Nuri Öztürk sevenlerini yasa boğdu


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.