İstanbul Arkeoloji Müzesinin ‘yılın keşfi’ dediği Silivri’de bulunan 5 bin yıllık kurgan tipi mezar sahipsiz kaldı. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun “Her türlü koruma önlemi alınmalı” dediği mezar korumasız bırakıldı.
Silivri’deki yılın keşfi olarak görülen 5 bin yıllık kurgan tipi mezar sahipsiz kaldı. Definecilere davetiye çıkaran tümülüs ile ilgili acil önlem alınması gerekiyor.
İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun “Her türlü koruma önlemi alınmalı” dediği mezarla ilgili hiçbir önlem alınmadı. Yılın en önemli keşfi olarak kabul edilen kazı mezardaki orjinal taşlarıyla tamamen terk edilmiş durumda.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin Silivri Çanta bölgesinde bu yıl başında başladığı kurtarma kazısında Türk ve Altay kültüründe kutsal mezar olarak bilinen kurgan tipi 5 bin yıllık mezar bulunmuştu. Üzerinde mızrak ucu bulunan iskeletin önemli bir asker, savaşçı olduğu tahmin edilmişti. Arkeoloji kazı raporunda, “Ülkemizde bulunmuş ve kazısı yapılarak tamamen ortaya çıkarılmış ilk ve en eski, 5 bin yıllık kurgan tipi mezar” denilmişti.
Güvenlik önlemi alınmalıydı
Hürriyet’in 16 Mayıs duyurduğu bu keşfe ilişkin tümülüs kazısı arkeologlar tarafından bitirildi. Mezar buluntuları İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne kaldırıldı. İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na durum raporla bildirilerek bundan sonrası için ne yapılacağı beklendi. Koruma Kurulu 8 Ağustos 2016 tarihinde kararını verdi.
Kararda şöyle denilmişti:
“Tümülüsün tepe noktasından itibaren 25 metrelik alanda kalmak kaydıyla İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünce kazının genişletilmesine, kazı çalışması tamamlandıktan sonra tescil konusunun değerlendirilebileceğine, mevcut kalıntıların geçici koruma önlemlerinin ilgilileri ve Arkeoloji Müzesi’nce alınmasına, alanda her türlü güvenlik önlemlerinin Valilik, ilgili Belediye (Silivri Belediyesi) ve mal sahiplerince alınmasına karar verildi.”
Definecilere davetiye çıkarılmış
Kurulun kararına rağmen mezarlık alanda tek bir güvenlik ve koruma önlemi alınmadı. Önceki gün yerinde görmeye gittiğimiz tümülüse giriş serbest. Yolun 10 metre yakınında sitenin yanında yer alan 5 bin yıllık tarihi mezar her türlü güvenlikten uzak durumda. Etrafı ne tel örgüyle çekilmiş ne de bir bekçisi var. Üstü açık ve orjinal mezar taşları ortada. Kazı alanı hem dış tehditlere hem de doğal tahribata açık halde terk edilmiş. İsteyenin elini kolunu sallayarak tümülüsün içine girmesi mümkün.
Definecilere davetiye çıkaran tümülüs ile ilgili acil önlem alınması gerekiyor. Çevrede yaşayan tanıkların anlatımına göre mezarın başına sürekli yabancı insanlar gelip gidiyor. Daha önce Koruma Kurulu’na sunulan arkeoloji raporunda kurgan tipi mezarın defineciler tarafından birkaç kez deşildiği ancak ana mezara ulaşılamadığı belirtilmişti.
Tunç çağı askeri
İstanbul ve Trakya tarihine ışık tutacak buluntularun ele geçirildiği Tümülüs kazıları Aralık 2015 tarihinde başladı. İstanbul 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na geçtiğimiz nisan ayında gönderilen arkeolojik rapora göre, mezarın kuzeyden gelen tunç çağında yaşamış önemli bir askere ait olduğu düşünülüyor. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan mezar için şöyle demişti: “Buradaki mezar daha eski tunç çağı. Oldukça önemli bir keşif. Bilimsel incelemeleri sonucunda güzel veriler elde edilecektir.”
Restorasyon Rezaletleri: Bırakın Dağınık Kalsın!
Göbekli Tepe’yi bu kadar eşsiz ve özel yapan nedir?
Bergama Müzesinin önemi çok farklı; neden mi?