Kanser tedavisinde doğru beslenme nasıl olmalı?

Hangi kanser türü olursa olsun tedavi sürecinde en çok merak edilen konuların başında beslenme düzeninin nasıl olması gerektiği geliyor. İlaçların yanında alınan ve kulaktan kulağa yayılan bitkisel tedavi yöntemleri yarardan çok zarar verebiliyor.

Kanser tedavisinde doğru beslenme nasıl olmalı?

Tedavi sırasında kemoterapinin olumsuz etkilerinden ise basit yöntemlerle kurtulmak mümkün olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Hematoloji ve Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Soley Bayraktar, kemoterapi tedavisi sırasında uyulması gereken beslenme kuralları hakkında bilgi verdi.

Ağız tadınız değişebilir

Kemoterapi sırasında dengeli miktarda protein, karbonhidrat ve yağ içerikli gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Kemoterapi ilaçları, tat alma duyusu, koku hissi, yutkunma ve çiğneme fonksiyonlarını etkileyebilmektedir. Tedavi gören kişi daha önce sevdiği yiyeceklerden uzaklaşırken, hiç sevmediği yemekleri canı çekebilmektedir.


Azar azar ama sık beslenin

Tedavi sırasında hastaların en çok yaşadığı sorunların başında iştahsızlık gelmektedir. Azar azar ama sık yemek yiyerek iştah arttırılabilmektedir. Hareket ederek iştahı arttırmanın yanında; kuruyemiş, muz gibi yiyecekleri ulaşılabilecek yerde bulundurmak gerekir. İştahsızlığın devam ettiği ve kilo verildiği durumlarda ek ilaç için doktora başvurulmalıdır.

Bulantı için zencefil çayı için

Kemoterapinin en sık rastlanan yan etkilerinden biri de mide bulantısı ve kusmadır. Kokusu ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınarak, kraker ya da kızartılmış ekmek tüketmek bulantıyı bastırmak için faydalı olabilmektedir. Sıvı ihtiyacını yemekle beraber tüketmektense öğünler arasında almak bulantı hissini azaltmaktadır. Bol kıyafetleri tercih ederek zencefil çayı tüketmek olumlu sonuçlar verebilmektedir.


Ağız kuruluğu için sakız çiğneyin

Tedavi sırasında ağızdaki kuruluk, acı hissi ve yaralar hayatı olumsuz etkileyebilmektedir. Ekşi, asidik ve boğazı tahriş edecek besinlerden kaçınarak, yiyecekleri çok sıcak ya da soğuk tüketmemek gerekir. Ağız içindeki yaralar çoksa besinler püre haline getirilebilir. Boğazı uyuşturan anestezik ilaçlar doktora başvurulmadan kullanılmalıdır. Ağız kuruluğunu gidermek için sık aralıklarla su içip tatlı yiyecek ya da içecekler tüketmek, rahatlama hissi vermektedir. Sakız çiğnemek, şeker emmek, limon ya da zencefil kullanmak ağız kuruluğunu ve acılık hissini giderebilmektedir.

Su içmeyi ihmal etmeyin

Kanser tedavisinde doğru beslenme nasıl olmalı?

İshal ya da kabızlık sorunları ile kemoterapi tedavileri sırasında sıkça karşılaşılmaktadır. İshal için lifli gıdalar, yağlı yiyecekleri, süt ürünlerini ve tatlandırıcı içeren besinleri azaltılması gerekmektedir. Tuzlu ayran, yeşillikler, muz, domates, patates gibi sodyum ve potasyum içeren besinleri tüketmek önemlidir. Kabızlık için ise bol lifli yiyecek tüketerek hareket etmeye çalışılmalıdır. Her iki durumda da bol su tüketmek olumlu sonuçlar vermektedir.

Eş dost tavsiyesi ile ilaç ve vitaminlere sarılmayın

Kanser tedavisi sırasında aile bireyleri ya da çevredeki kişiler hastalığa iyi geldiği söylenen yiyecek, vitamin ve ilaç tavsiyelerinde bulunabilmektedir. Bu tedavi yöntemlerinin doğal ürünlerden oluştuğu için daha faydalı olduğu gündeme getirilmektedir. Abartılarak gündemde tutulan bu tedaviler bilimsel anlamda desteklenmeyen ve kesin olmayan bilgiler içermektedir. Ayrıca kanser tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bir kısmının bitki ve deniz ürünlerinin defalarca farklı test aşamalarından geçirilerek elde edildiği unutulmamalıdır. Genel kural olarak kemoterapi şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, ağrı kesiciler gibi ilaç kullanmaya engel değildir. Ancak bu ilaçlar konusunda yine de doktora başvurulmalıdır.

Bu bitkilerden uzak durun


Kamuoyunda sıkça tavsiye edilen ısırgan gibi bazı bitkilerin kemoterapi ilaçlarıyla etkileşebileceği tedavinin etkinliğini azaltarak veya yan etkilerini artırarak olumsuz sonuçlara yol açabileceği bilinmelidir. Doktora başvurmadan bitkisel ya da farklı tedavi yollarına başvurmak olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

  • Sarımsak, malign melanom ve Hodgkin lenfoma tedavisinde kullanılan dakarbazin ile etkileşir.
  • Soya, keten tohumu; meme kanseri, rahim ve over kanseri tedavisinde kullanılan tamoksifen ile etkileşir.
  • Sarı kantaron otu, neredeyse tüm kemoterapi ilaçları ile etkileşir.
  • Ginseng, ekinezya, kedi otu, gingko biloba; birçok kemoterapi ilacı ve akıllı molekül sınıfındaki ilaçlarla etkileşir.
  • Greyfurt, her gün tüketildiğinde kemoterapi ilaçlarıyla etkileştiği gösterilmiştir.

Yanlış beslenme diyabet ve kalp hastalığı riskini artırıyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.