Proje Okul olarak adlandırılan ve Türkiye’de 155 okulda yapılması planlanan öğretmen değişiklikleri, liselerde protesto ediliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen 19 Eylül 2016 tarihli genelgeyle, MEB tarafından ‘proje okullara’ dönüştürülen okullarda sekiz yılı aşkın süredir görev yapan öğretmenlerin başka okullara tayin edileceği bildirildi.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin 24 Eylül’de Twitter hesabında, öğretmen değişikliği yapılacak toplam 155 proje okulunda 4 bin 598 öğretmenin çalıştığını ve bunların içinde sekiz yıldan fazla süredir aynı okula bulunan 1187 öğretmenin başka okullara görevlendirileceğini açıkladı.
Kadıköy Anadolu Lisesi’ne TOMA girdi!
‘Proje okul’ uygulamasını protesto etmek isteyen Kadıköy Anadolu Lisesi velileri bugün 15.00’da okul önüne çağrı yaptı. Veliler gelmeden okula TOMA ve polis geldi.
Proje okul uygulaması kapsamında öğretmenleri sürgün edilen okulların arasında olan Kadıköy Anadolu Lisesi’ne polis ve TOMA girdi. Veliler bugün saat 15.00’a “Projeniz değiliz!” sloganı ile lokma dağıtma çağrısında bulunmuştu. Veliler gelmeden okula TOMA ve polis geldi.
Okul içinde ve etrafından çok sayıda çevik kuvvet polisi konuşlanırken, bir adet TOMA da okul içinde tur atarak kapı önünde beklemeye başladı. Kadıköy Anadolu Lisesi mezunları ve öğrenci velileri tarafından ‘Proje Okul Yönetmeliği’ne ilişkin bir basın açıklaması yapıldı. Okula giren çevik kuvvet polislerine geliş nedenlerini soran öğrenciler, “Biz de bilmiyoruz siz açıklayın. Bir sıkıntınız mı var?” yanıtını aldı.
Velilere destek vermek amacıyla Haziran Hareketi, CHP’li vekiller ve Eğitim Sen üyeleri okula geldi. Kadıköy Anadolu Lisesi önündeki eyleme katılanların sayısı artarken eyleme katılanlar “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı.
Proje okul nedir?
2011 yılında 12 bin 614 okul ‘proje okul’ kapsamına alınarak, okulların fiziki imkanları kamunun hizmetine açıldı. Projenin amacı, okul öğrencileri, öğretmenleri ve velileri dışındakilere de açık olacak şekilde sosyal etkinliklerin düzenlendiği kamusal alanlar yaratmak olarak açıklandı.
Proje okul kapsamına alınan okullarda görev yapan yönetici ve öğretmenleri sınavsız olarak atama yetkisi, 2011’de 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile MEB’e verildi.
Öğretmen kadrolarının değiştirileceği liseler arasında; İstanbul Erkek, Vefa, Galatasaray, Cağaloğlu, Kabataş Erkek, Kadıköy Anadolu, Hüseyin Avni Akyol, Çankaya Fen, Ankara Atatürk, Bornova Anadolu ve İzmir Fen Lisesi gibi Türkiye’nin en yüksek puanlarla öğrenci alan liseler de bulunuyor.
MEB yetkilisi: Geri adım söz konusu değil
Geçen hafta liselerde düzenlenen eylemlerden sonra Perşembe günü, medyaya yansıyan bazı haberlerde MEB’in bu okullardaki öğretmen değişikliği uygulamasını durdurduğu açıklandı.
Fakat BBC Türkçe’ye bilgi veren MEB yetkilisi, bu haberlerin resmi bir açıklamaya dayanmadığını söyledi: “Kesinlikle geri adım söz konusu değil, uygulama devam ediyor. Koşulları uygun olan okullarda, okul müdürlerinin teklifiyle bazı öğretmenlerin kendi okullarında devamı sağlanabilecek. 1.187 öğretmenin hepsi olmasa da, illa ki içlerinden bazıları kendi okullarında kalabilecek.”
“Tek tip bireyler yetiştirmek”
Konuştuğumuz öğrenciler eğitim hayatlarına aynı okullarda devam edecekleri için haberde isimlerinin yer almasını istemedi. Vefa Lisesi’nden bir 10. sınıf öğrencisi, uygulamaların ‘tek tip bireyler yetiştirmek’ amacı taşıdığına inanıyor:
“Okula geldiğimizden beri mevcut hükümet tarafından baskı altındayız. İmam Hatip lisesinden atanan müdür, festival komitesindeki kızlara ‘Sizin bu kadar erkek arasında ne işiniz var’ diyecek kadar gerici bir müdürdü. Biz bu yaşananları laik bireyler yetiştiren bir eğitim kurumuna hakaret olarak kabul ediyoruz.”
Başka bir Vefa Lisesi öğrencisi ise, “Okul her türlü siyasi görüşe karşı birbirine saygı duyan insanlardan oluşuyor. Bu saygı ve hoşgörü atmosferinde öğretmenlerin payı yadsınamaz. Okulda artık eğitim yerine siyaset ağır basacak” diyor.
Bornova Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi de durumu ‘BAL’ın aydınlanmacı kimliğine karşı bir saldırı’ olarak değerlendiklerini söylüyor:
“Bizim okulumuz öğrencisini hiçbir zaman saçıyla ya da giyimiyle yargılamadı. Aydınlanmacı insanlar yetiştiren öğretmenlerimizi okuldan alırsanız bu ekol dezenformasyona uğrayacak. Özellikte üniversite sınavına hazırlanan bir öğrencinin okulda nasıl davranıp nasıl giyineceğini düşünmeden derslere konsantre olması çok önemli.”
“Aydınlanmacı kimliğimize karşı bir saldırı”
‘Solcu Liseliler’ adına BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu Ahmet Batur da yaşanacak kadro değişimlerinden sonra liselerin ‘aydınlık’ kimliğinin kaybolacağı endişesi taşıyor:
“AKP’nin bu liselerde kendi eğitim politikalarıyla bağlantılı etkinlikler düzenleneceğinden endişe duyuyoruz. Geçen hafta tüm okullarda 15 Temmuz Şehitler haftası ilan edildi ve Kadıköy Anadolu Lisesi’nde öğretmenler, MEB zorlamasıyla bütün hafta AKP propagandası yapmak zorunda kaldı.”
“Kadrolaşmanın yolu açıldı”
Türkiye Liseliler Birliği (TLB) başkanı Bora Çelik ise, proje okul uygulamasıyla Türkiye’nin en köklü ve başarılı liselerinde kadrolaşma yolunun açıldığını savunuyor:
“Yerlerine atanan öğretmenler ne kadar başarılı olursa olsun, bu durum kadrolaşmanın önünü açacak ve bu okulların geleneğini bozacak. Bundan altı yıl önceki üniversite sınavında Fethullah Gülen cemaatiyle ilişkili öğrenciler için sorularda geliştirilen ‘şifreleme sistemi’ ortaya çıktığında, bu skandallara karşı Türkiye’de en kitlesel eylemleri bu liseler gerçekleştirmişti.”
“Çocuklar öğretmenlerinin yarısından fazlasının tayin edildiğini öğrendi”
Bornova Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (BALMED) Başkanı Aslı Yıldırım, okullar açıldıktan birkaç gün sonra proje okul uygulamasına gidilmesinin eğitimi sekteye uğratacağından endişe duyduklarını söylüyor:
“Çocuklar okul açıldıktan iki gün sonra öğretmenlerinin yarısından fazlasının tayin edildiğini öğrendi. Bu durumun hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından hak ihlallerine neden olabileceğini düşünüyoruz.”
Kızı Bornova Anadolu Lisesi’nde 10. sınıfta okuyan Seran Sezgin, “Okulda dersler son sürat devam ediyor ama psikolojik olarak etkilendikleri için herkeste bir yıkım ve güvensizlik söz konusu. Öğrenciler BAL’ı 490 puanla, Türkiye genelinde yüzde ikilik dilime girerek kazandılar. Bilim adına projeler üretip sadece derslerine adapte olmaları gerekirken, saçma sapan şeyler yüzünden öğretmenlerini korumak için uğraşıyor” diyor. (BBC Türkçe)