Video: Milli Eğitim Bakanı skandal mülakat sorularını savundu

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açığa alınan öğretmenler yerine alınacak sözleşmeli öğretmenlere sorulduğu iddia edilen “Gezi’de ne hissettin, Reis denince aklına kim geliyor?” gibi soruları şu sözlerle savundu: ‘Bunun ne zararı var?’

Skandal mülakat soruları neydi?

Atama bekleyen öğretmen adayları sözlü sınavda alanları dışında ilginç sorularla karşılaştıklarını söylemişlerdi. İddialara göre adaylar, “Gezi’de ne hissettin? Ne yemek yapıyorsun? İnsan kopyası iyi mi kötü mü? Maç izler misin? Terör örgütlerini sayınız, Yılbaşında kutlama yaptınız mı? Reis denince aklına kim geliyor? Tarık Akan hakkında ne düşünüyorsun?” gibi sorular sorulduğunu iddia etmişti.

milli eğitim bakanı ismet yılmaz skandal mülakat sorularını savundu

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın skandal soruları savunduğu açıklaması:

“Böyle bir soru bizim soru havuzumuzda yok. Diyelim ki ama bir tanesi sordu, “Reis hakkında ne düşünüyorsun?” diye. Bu mülakatı haksız yere mi düşürür? Sever sevmez, beğenir beğenmez… Turgut Reis der, Piri Reis der veya bir başka reis ve onun hakkında fikrini söylesin bunun ne zararı var? Bunun ne zararı var? Yani millet sağlıklı olarak düşünsün de elini vicdanına koysun, karar versin… İnternet çağındayız. Öğrenciler bir konuyu öğretmenden daha iyi bilebilir. Öğretmene bir soru sorduğunda öğretmen hemen kızacak mı? Kendisini 1-0 yenilmiş gibi mi hissedecek? Veya ders bitene kadar 2-0 öne geçmek için öğrencisine farklı mı davranacak? Yani yapılanlar sadece haktan hukuktan adaletten ayrılındı intibaını vermek için yapılıyor. Kesinlikle doğru değil, kesinlikle doğru değil, kesinlikle doğru değil… Bunun vebalini yarın hak divanında ödersin.”


CHP’den Bakan Yılmaz’a istifa çağrısı

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan ve CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, sözleşmeli öğretmen mülakatlarında adaylara “Reis kimdir?’, ‘Gezi’ye katıldınız mı?” türü sorular sorulmasının skandal olduğunu belirtti, haksızlıklara neden olan mülakat sisteminin kaldırılmasını istedi.

“İdeolojik hesaba göre devlete öğretmen alan Bakan Yılmaz’ı istifaya çağırıyorum”

Arslan, yazılı açıklamasında, siyasi iktidarın 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden bile ders çıkarmadığını, ülkeyi 15 Temmuz’a götüren torpilci ve liyakatsız sürecin devam ettirildiğini belirtti. Sözleşmeli öğretmen alımında adaylara sorulan skandal sorulara dikkat çeken Arslan, “Liyakatı yok sayan, ideolojik hesaba göre devlete öğretmen alan, yıllardır atama bekleyen öğretmenlerin emeğini mülakatlarla silip atmaya çalışan bu sürecin sorumlusu olan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı istifaya davet ediyorum” dedi.

Birçok öğretmenin Anayasaya ve yasalara aykırı olarak uyduruk sebeplerle ihraç edildiğini de ifade eden Arslan, “Şimdi de öğretmen atamasını yılan hikâyesine dönüştürdüler. Partinin dilinde kullanılan Reis’in devlet mülakatında ne işi var?” diye sordu. ‘Öyle gözüküyor ki, okul koridorlarını parti şubesine çevirmeye çalışan bir yöntemle bir kuşak daha kaybedeceğiz” diyen Arslan, öğretmeni mülakatla almanın inanılmaz haksızlıklara neden olacağını ve eğitimdeki yarayı derinleştireceğini ifade etti.

Gezi’ye gittin mi?”

Yarkadaş ise “Mülakatlar rezalete dönüşmüş durumda. Alanında yüksek puan alan adaylar, mülakatlarla en aşağılara çekiliyor. Bu emek gaspıdır” dedi.

Mülakatta adayları elemek için farklı yollar icat edildiğini belirten Yarkadaş, şu örnekleri verdi: “26 yaşındaki Tuncelili öğretmen adayı KPSS’de yeterli puan almış. Aldığı puan Samsun’da girdiği mülakatta baz alınmamış ve puanı kırılmış. Sınavda kendisine ve doğum yeri doğu illeri olan arkadaşlarına ‘Gezi olayları hakkında ne düşünüyorsunuz? Gezi olaylarına katıldınız mı?’ şeklinde sorular sorulmuş.

Bir arkadaşımız da KPSS testinden 87.06 puan almasına rağmen, Samsun’da girdiği sözlü mülakatta 56 puan almış. Normal şartlarda atanma ihtimali yüzde yüz olmasına rağmen elenmiş. Bu arkadaşımız sırf Tuncelili ve Alevi olduğu için mi elendi, bu sorunun cevabını bekliyoruz.”


“Çok şikâyet aldık”

Kendilerine çok sayıda şikâyet geldiğini belirten Yarkadaş, “Bu adaletsiz mülakat sistemine bir an önce son verilmelidir” dedi.

“Mülakatta sorulan sorular bu kadar da olmaz denilen türden. Telefonlarımız kilitlenmiş durumda. Yıllarca emek vermiş, dirsek çürütmüş insanları KPSS’ye yönlendiren sistem, uydurulmuş bir mülakatla onları aldığı yüksek puanlara rağmen yarış dışı bırakıyor. KPSS sınavının hükmü kalmıyor” dedi.

“Millet Cuma’ya gitti, sen ne yaparsın?”

“Mülakatta sorulan saçma sapan sorular ise bu kadar da olmaz denilecek türden. Bana ulaşan bir öğretmen adayı kendisine ‘Doğu’ya atandın oranın farklı bir kültürü var. Millet cumaya gitti, sen ne yaparsın?’ şeklinde soru yöneltildiğini söyledi. Böyle bir sorunun öğretmenlik mülakatında sorulmasının amacı nedir? Bu bir dayatmadır… Bu tek düze bir öğretmen profili yaratıp okulları partinin arka bahçesine dönüştürme çabasıdır. Bu soruların hangisi pedagojik donanım sorusudur? Resmen emek hırsızlığıdır bunun adı. Yine başka bir öğretmen adayı ise kendisine ‘Ihlara Vadisi’ne kaç basamakla çıkılır’ sorusunun sorulduğunu söyledi. Başka bir aday ‘Yılbaşında kutlama yaptın mı’ sorusuyla karşılaştığını söyledi. Bu sorular art niyetin ve puan kırma çabasının en bariz göstergesidir. ”

5 dakikalık mülakat

Öğretmen adaylarının 5 dakikalık mülakatla ‘liyakat’lı olduğunu tespit edenlere buradan soruyorum, yıllarca yanı başınızdaki hainleri fark edememiş insanlar olarak bu tespiti 5 dakikada nasıl yapıyorsunuz? Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsunuz? Gidilen bu yol doğru bir yol değildir… FETÖ ve PKK’yla bu şekilde mücadele edilmez. Yapılan yeni mağduriyetler yaratmaktır. Gelinen nokta Türkiye’de eğitim sistemin çöktüğünü de açıkça gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı adında olan ‘Milli Eğitim’ kavramının bile içini boşaltmıştır. ‘Madem torpille alım olacaktı bunca insan gece gündüz neden çalıştı? Neden KPSS kurslarına gidip onca para harcadı? Neden emek verdi?’ bu soruların cevaplarını tüm kamuoyu gibi bizde bekliyoruz. Umarın Sayın İsmet Yılmaz kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapar.”

Tarık Akan sorusu

“MEB’in her komisyonun detaylı raporunun yayınlaması gerekir. Hangi komisyon kime hangi soruyu sordu ve ne cevap verildi. Detaylar mutlaka yer almalıdır. Biz adaylara sorulan “Tarık Akan hakkında ne düşünüyorsun?” sorusunun hangi amaçla sorulduğunu tüm kamuoyu gibi merak ediyoruz. Keza, ‘Reis deyince aklına kim geliyor?’, ‘Hangi gazete ve köşe yazılarını takip ediyorsunuz?’ sorularının altında yatan mantığı sorguluyoruz. Yıllarca emek harcamış insanların emeklerinin 5 dakikada sıfırlanmasını kabul edemiyoruz.”

Atanmayı bekleyen 400 bin öğretmen ne halde?

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz: 28 bin öğretmen ile ilişik kesildi


Kağıt toplayıcı öğretmen adayı Ramazan Gezer


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.