Yağlı mı tatlı mı? Canınız değil geniniz istiyor!

Yağlı ve tatlı menülerle yapılan testte obezite sorunu olan insanların yağlı yiyecekleri tercih ettiği ortaya çıktı. Bu tercihin arkasında yine o gen var. İştah ve tokluktan sorumlu MC4R genindeki problem açlığı doyumsuzluğa dönüştürüyor. 

Yağlı mı tatlı mı? Canınız değil geniniz istiyor!

MC4R geninin davranışı açlıkla başa çıkmak için yemek yemek ve daha fazla yağ depolamaya ihtiyaç duyulduğu besin kıtlığı zamanlarına dayanıyor. Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, Cambridge Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi:

Tavuk ve tatlı deneyi

“İngiliz araştırmacılar, 54 dört gönüllüye sınırsız korma (Hindistan’a özgü et ve sebzelerle yapılan bir yemek) tavuk porsiyonları, hemen arkasından kremşanti ve çilek ile yapılan İngiliz tatlısı Eton Mess teklif ettiler. Kimi yemeklerde düşük yağ versiyonları kullanılırken, kimisinde yüksek yağ kullanılmıştı.


Sunulan ana yemek –chicken korma- görünüşte belirgin ve mümkün olabildiğince lezzetli ancak düşük, orta ve yüksek yağlı olmak üzere üç versiyon ile derecelendirildi. Gönüllülere her birinden küçük bir porsiyon verildi ve ardından beğendiği yemeği istediği kadar yiyebileceği söylendi.

Aynısı çilek, beze ve kremalı puding için de gerçekleştirildi ancak bu sefer yağ oranları değil şeker içerikleri birbirinden farklıydı.

Bireysel olarak yenen yemeklerin miktarında çok büyük bir değişiklik olmamasına rağmen, problemli MC4R genini taşıyan 14 kişi farkında olmadan, çalışmada karşılaştırma yapabilmek için yer almış olan diğer 20 bireysel katılımcı ve 20 obez kişiden belirgin ölçüde daha fazla yağ oranına sahip korma yediler.

Obezite ile bağlantılı olan gen, yüksek yağlı yemek tercihinde bulunup daha fazla yedirerek kendisini belli etmiş oldu.


Yağlı mı şekerli mi?

Yağlı mı tatlı mı? Canınız değil geniniz istiyor!

Tatlılara gelindiğinde ise, yalnızca MC4R taşıyıcıları yüksek oranda şeker ihtiva eden opsiyonlardan hoşlanmadılar.

Bu bulgular, özgür iradeye bağlı değil biyolojiye yenik düşen tercihlerdi. MC4R insanlarda şekerden fazla yağ görülmesine sebep oluyor. Yağ, karbonhidrat veya proteine oranla gram başına iki kat fazla kalori sağlar ve vücudumuzda kolaylıkla depolanır.

Her bin kişiden biri

Her bin kişiden birinin, açlık ve iştahı kontrol ettiği kadar nasıl kilo yakacağımızı da kontrol eden, bu genin problemli örneğini taşıdığı düşünülüyor. MC4R’deki mutasyonlar, şimdiye kadar ailelerde saptanan çeşitli obezite sebeplerinden en yaygın olanı.

Uzmanlar, insanların büyük bir ihtimalle açlık genleri ile başa çıkabilmek için bu şekilde evrimleştiğini söylüyor.

Besin kıtlığı olduğu zamanlarda, açlıkla başa çıkmak için yemek yemek ve daha fazla yağ depolamak mantıklı. Ancak MC4R geninde problem olması, açlığı doyumsuzluğa dönüştürebilir.”

Diyet, egzersiz, obezite cerrahisi


Bulguların insanların ilkel dürtüleri karşısında tamamen çaresiz olduğu anlamına gelmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Halil Coşkun, akıllıca bir diyet, fazlaca egzersiz yapmanın ya da uygun hastalarda obezite cerrahisiyle sağlıklı kilo verilebileceğini sözlerine ekledi.

Kişisel beslenme: Genlere göre kafein, B vitamini ve tuz tüketimi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.