CHP’li Aykut Erdoğdu’dan ekonomik çöküşün tarihçesi

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, “ekonomik çöküşün tarihçesi” iddiasıyla Twitter hesabından bir dizi paylaşım yaptı.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, "ekonomik çöküşün tarihçesi" iddiasıyla Twitter hesabından bir dizi paylaşım yaptı.

İşte Aykut Erdoğdu’nun o paylaşımları:

“Biz Türkiye ekonomisinin bu duruma geleceğini söylediğimizde… CeHaPe zihniyeti… İşiniz çamur atmak… Proceniz var mı deniliyordu…

1- Şimdi size ekonomik çöküşün ekonomik/politik tarihini bir seri tweetle hatırlatayım… Gerçeği bilirsek felaketi belki hafifletiriz…


2- Türkiye’nin çökertilme süreci 1950 ile başlar… 1980 ile devam eder… Son darbe 2002’de vurulmuştur… Biz 2002 ile başlayalım…

3- Halk yolsuzluk ve ayrımcılıktan bıkmıştı… Sistemi cezalandırmak istiyordu… Sistemi, sistemin en nefret ettiğiyle cezalandırdı..

4- 28 Şubat’ın aktörleri Halkın gözünde sistemin kendisiydi… İnananlara zulmeden!!! boğazına kadar yolsuzluğa bulaşmış asker ve siviller

5- Sistemi cezalandıracak figür üst akıl tarafından 1990’larda keşfedildi… İstanbul’un gelecek vaadeden Belediye Başkanı

“Kaşifler Erbakan’ı güvenilmez buluyordu, Erdoğan öne çıktı”

6- Tayyip Erdoğan’ın Hocası Erbakan milliydi… Kaşifler Erbakan’ı güvenilmez buluyordu… Erdoğan öne çıktı… Geleceğin Başbakanı atandı..

7- Geleceğin Başbakanı’na fon lazımdı… Belediyenin kaynakları cihadın!!! finansmanı için AKBİL vs ile hortumlandı…

8- Erdoğan için ortak üst akıl tarafından bulundu… Devletin kılcal damarlarına sızan Cemaat… 99’da birlikte üst akıldan onay aldılar…

9- Erbakan onların gözünde milli olduğu için akılsızdı… 2 ortak birlikte üst akılı önce ikna edecek sonra arkadan vuracaktı..

10- Üst aklın (Neo Con) projesi önce “Moderate Islam” sonra “Greater Middle East Initiative” diye formüle edildi… Erbakan infaz edildi…

11- Bu iki ortağa önce son 10 yıldır sorun çıkaran Milli Ordu’yu tasfiye etme, Kürdistan ve Kıbrıs sorununu çözme görevi verildi…

12- Görevlendirilmiş ortaklara hem AB hem ABD hem de finans çevreleri sınırsız kredi açıldı… O dönem yazılan raporları hatırlayın…

13- CHP’nin fişi ikinci körfez savaşında TSK’nın milli kanadıyla Irak tezkeresine karşı çıkınca çekildi… Şeytanlaştırıldı…

14- Üst akıl yırtık ayakkabılı mücahitlere Türkiye’yi ekonomik olarak teslim edecek neo liberal ekonomi politikaları dayattılar…

15- Dayatılan neo liberal politikalara göre milli ve stratejik sektörler özelleştirme adı altında yabancılara açılacak…

16- Düşük kur – düşük gümrük ile ülke yabancı mallara açılacak, tarife dışı engeller azaltılarak ülke ithalat cenneti yapılacaktı… Yapıldı

“Milli ve stratejik şirketler yabancılara satıldı”

17- İthalatı finanse etmek için bir yandan milli ve stratejik şirketler (TELEKOM, Tekel vs) yabancılara satılacaktı… Satıldı…

18- Finansmanın bir diğer yolu özel sektörün ve hane halklarının uzun vade ile bankalar aracılığıyla yabancılara borçlandırılmasıydı…

19- Türkiye’de ithalat patladı… Patlayan ithalat üzerinden alınan vergilerle kamu maliyesi makyajlandı…

20- İthalatın patlamasıyla düşük kur/düşük fiyatla mücadele edemeyen yerli işletmeler birer birer kapanmaya başladı…

21- Aşırı borçlanma ve milli servet satışıyla sağlanan fonlar başta gayrimenkuller olmak üzere fiyatları patlattı… Balon şişti…

22- Şişen emlak balonu rantı TOKİ ve belediyeler (imar planları) üzerinden yandaş şirketlere aktarıldı…

23- Yolsuzluk rantı aktarılan şirketler cihadın ekonomik kaleleri olarak sunuldu… Ancak şöhret ve şehvet bunlarda zirve yaptı…

“Aşırı borçlanma ve milli servet satışıyla yaratılan geçici ekonomik refah dalgasıyla 3 seçim kazandılar…”

24- Aşırı borçlanma ve milli servet satışıyla yaratılan geçici ekonomik refah dalgasıyla 3 seçim kazandılar…

25- Başta TSK ve CHP olmak üzere milli güçlerin belini kırıp yargıyı ele geçirdikten sonra şımarıklık artmaya başladı…


26- Biri kendini kainat imamı diğeri kendini dünya lideri ilan etti… Dünya lideri işlediği günahlardan pişmanlık duymaya başladı

27- Kainat imamı devleti ele geçirdi… Küresel cihadı finanse ermek için dünya liderini takmadan devleti kullanmaya başladı…

28- Bu arada dünya lideri kendini Halife ilan etmek istedi… Bunun en kestirme yolu üst akıl/melon şapkalılardı…

29- Arap Baharı başladı… Melon şapkalılar hangi Müslüman ülkeyi işaret etse önce o koşuyor yıkımın balyozu oluyordu…

30- Yıkılacak bütün Müslüman ülkelerde iktidara yırtık ayakkabılı Halife’nin melon şapkalılar tarafından belirlenenler iktidara geliyordu…

31- Suriye’de baltayı taşa vurdu… Esad Kaddafi kadar kolay lokma değildi… Arkasında Rusya vardı…

32- Bu arada dünya lideri Halife’nin ihvancıları melon şapkalıları hayal kırıklığına uğratmaya başladı… El Kaide IŞİD’e verildi…

“Kainat imamı, dünya liderini uyardı”

33- Melon şapkalılar fikir değiştirmeye başladı… Kainat imamı, Dünya liderini uyardı… Yapma daha erken dedi…

34- Politik karizması yüksek bilgisi ve kavrayışı düşük dünya lideri Kainat İmanının örgütlenme modeline gizli hayranlık duyuyordu…

35- Kainat İmamı kendi elleriyle yarattığı bu su saati okuyucusunun 40 yıllık davaya zarar vereceği düşüncesiyle kurtulmak istedi…

36- Kainat imamı su saati okuyucusunu bitirirken eserine zarar vermemek için ince bir operasyon planı yaptı..

37- Kainat İmanının planına göre dünya lideri hırsız olarak emekli edilecek yerine emin kişi gelecek dava zarar görmeyecekti… Olmadı…

38- Üst Akıl/Melon Şapkalılar güvenilmez dünya liderinin yerine Kainat imamını tercih ettiler… Dünya lideri ne yaptıysa durum değişmedi…

39- Melon şapkalı eski patronları tarafından satılan Dünya Lideri soluğu Putin’in kucağında aldı… Putin’in elinde koz oldu…

“Erdoğan vs dünya lideri karşılaşması Türkiye ekonomisini krize soktu”

40- Erdoğan VS Dünya Lideri karşılaşması Türkiye ekonomisini krize soktu… Artık alınacak yeni borç satılacak servet kalmadı…

41- Melon şapkalılar eski çalışanlarının fişini ekonomik ve sosyal krizle çekiyorlar… Ama bu kovulmanın acısını halkımız çekecek…

42- İki ortağın tasfiyesi ile sonuçlanacak bu sürecin sonunda ekonomik riskden daha tehlikeli olan vatanın bölünmesi…

43- Vatanın bölünmesi Türklerin kadar Kürtlerin felaketi olabilir… Delil isteyen 20 yy başları Ortadoğu tarihine baksın…

44- Bu arada gözlerden kaçırılan Kıbrıs’ın kaybedilmesi bir diğer büyük risk… Kıbrıs çöküşü sinsice ilerliyor…

45- Bütün bu çöküş sürecini gören devlet aklı müdahale etme gereği duydu… Ancak hem yöntemleri hem rotaları yanlış…

46- Memleketin ahval ve şeraiti ağır… Geçmiş bütün kini nefreti unutup kurtuluşa kadar yan yana durursak bir şansımız olabilir…

47- Hiçbir ülke ebedi dostumuz veya ebedi düşmanımız değil… Sırtımızı birbirimize… Yüzümüzü bir yöne değil bütün yönlere dönmeliyiz…

“Türkiye’nin çıkışı Atatürk”

48- Türkiye’nin çıkışı Atatürk’ün çizdiği yönde her yurttaşı kucaklayan demokrasi ile taçlandırılmış kapsayıcı Cumhuriyettir…

49- Bütün bunları beni sevenler beni daha yakından tanısın diye yazdım… İşbirlikçi arayanlara yanlış adreste olduklarını söylemek istedim.


50- Soranlara samimi olmaya çalışan eşitlikçi, özgürlükçü bir yurtsever dersiniz… Bu gecelik bu kadar… İyi Geceler…”

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

aykut erdoğdu

Aykut Erdoğdu Türkiye’nin ekonomik krizde olduğunu anlattı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.