Bağımlılığın nedeni terörist nöronlar mı?

Dünya genelinde en yaygın beyin hastalığı olan bağımlılığın tedavisinde çığır açacak teori Türkiye’den bir profesör tarafından ortaya atıldı.

Bağımlılığın nedeni terörist nöronlar mı?

Bağımlılık alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ın dünyaca ünlü Acta Physiologica’nın son sayısında yayınlanan teorisine göre, bağımlılıklar terörist nöronlardan kaynaklanıyor. Uzbay, “Bunları tekrar sağlıklı nöronlara dönüştürebilecek ya da tamamen yok ederek yerlerini terörist olmayanların almasını sağlayabilecek ilaç, aşı veya başka bir yöntem madde bağımlılığını tam olarak tedavi edebilir” diyor.

Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, madde bağımlılığının terörist nöronlardan kaynaklandığına yönelik teorisi, bilim dünyasında yankı bulurken, madde bağımlılarına da umut oldu.


Teorinin kanıtlanması halinde Alzheimer ve şizofreni gibi çözüm bekleyen en önemli nöropsikiyatrik hastalıklar arasında yer alan madde bağımlılığının kesin tedavisi de mümkün olabilecek.

Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bağımlılığın nedenini beyindeki nöronlar arası iletişimin herhangi bir moleküler kademedeki aksamasından ziyade farklı görev tanımına sahip sıra dışı nöronların oluşumu sonucu ortaya çıkan kaosa bağlıyor.

Buna bizzat bağımlılık yapan maddenin kendisinin neden olabileceğini de ekliyor. Bu nöronların nörolojik incelemelerde normal nöronlardan ayırt edilemeyebileceğini belirten Uzbay, bunları ise “terörist nöronlar” olarak tanımlıyor.


Terörist nöronların genetik kodlarından gelen farklı görev tanımları gereği kritik beyin bölgelerinde kaos oluşturmak üzere organize olup beynin normal işleyişine darbe vurabileceklerini söyleyen Uzbay’ın yaklaşımına göre terörist nöronlar madde alımının teşvik edilmesi ve bağımlılığın başlaması sürecini de yönetiyor.

Terörist nöronlar kaos yaratıyor

prof dr tayfun ozbay

Madde alınmadığı zaman ortaya çıkan ve ancak madde tekrar alınınca yatışan yoksunluk krizine de bu nöronların belli beyin bölgelerinde yarattığı kaosun neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “İndirgemeci bir yaklaşım ile sadece nöronlar arasındaki iletişimin moleküler kademelerine müdahale etme kalıcı bir çözüm yaratmıyor, çünkü asıl problem nöronlar arası sinyal iletim sisteminde değil nöronun kendisinde” diyor.

Bu teoriyi geliştirmek ve kanıtlamak için bilimsel verilerle teyide ihtiyaç olduğunun da altını çizen Uzbay, şunları söylüyor:

“Teori kanıtlanırsa bu nöronlara yeni görev tanımı vermeyi başardığımız anda madde bağımlılığını da kökten çözebiliriz. Bunları tekrar sağlıklı nöronlara dönüştürebilecek ya da tamamen yok ederek yerlerini terörist olmayanların almasını sağlayabilecek bir ilaç, aşı veya başka bir tedavi yöntemi madde bağımlılığını tam olarak tedavi edebilir.”


Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bu yaklaşımın beyin işlevlerinde tüm faaliyetlerin nöronlar tarafından yürütüldüğü doğru ve geçerli ise bir anlamı olabileceğini, gelecekte beyinde nöronlar dışında zihinsel süreçlere etki eden başka hücrelerin de ortaya çıkabileceğini, hatta bunların belki nöronları da yönettiğinin anlaşılmasının sürpriz olmayacağını da sözlerine ekliyor.

 

Teknolojiyle yalnızlaşan bireyler maddeye yöneliyor!

Uyuşturucu madde kullanımı nasıl anlaşılır?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.