Fidel Castro: Emek ve emekçi için savaşan bir lider

ABD, neden başka bir ülkenin lideri olan bir kişiyi öldürmek ister, neden onu bir suikastla ortadan kaldırmak ister, neden başka bir ülkenin rejimine müdahale etmek ister?

fidel castro

ABD’nin suikast listesinde olan Fidel Castro

‘Yazmasak olmayacak’ diyebileceğimiz adamlardan biri…

O; Küba lideri, devrimci, Che’nin arkadaşı Fidel Castro


Fidel Castro’yu büyük yapan nedeni sadece Küba’da yaptığı devrim midir?

Hayır, onu büyük yapan diğer önemli bir nedeni de Amerika gibi emperyalist, sömürgeci, ‘tek dişi kalmış’ bir canavarla da olan mücadelesidir…

O, Türkiye’deki yöneticiler gibi ABD’ye “tabi efendim, sepet efendim” diyenlerden değil. O tam anlamıyla bir devrimci, bir lider, sosyalist bir önder…

ABD’ye, Küba’da yaptığı değişimlerle meydan okumuş biri…

1959 yılında Castro arkadaşları ile birlikte Küba’da devrimi gerçekleştirdi. Bu durum emperyalist, kapitalist ABD’yi hiç memnun etmedi. Çünkü yıkılan Batista diktatörlüğü ABD’nin destek verdiği bir iktidardı…

Castro ekonomiyi millileştirdi, kumarhane, genelevleri kapattı. Bu durum da önce mafyayı sonra ABD’yi rahatsız etti.

Fidel Castro ABD için bir tehlikeydi; çünkü ABD’nin çıkarlarına dokunulduğunda problem baş göstermiştir demektir ve o yüzden Castro gitmeliydi!

1961 yılında (kendisi bizzat katılmasa da) ABD, Küba’dan kaçan kişileri örgütleyerek bir bahane ile Küba’ya saldırmıştır. Sonuç ABD için hüsran olmuştur…

Hatta o dönemin Küba Ekonomi Bakanı olan Ernesto Che Guevara ABD’ye bir mesaj gönderir: “Domuzlar Körfezi için teşekkürler. Çıkarmadan sonra devrim zayıftı. Şimdi, devrimimiz geçmişten daha güçlü hale geldi.”

castro guevara yürüyüş

Castro, ABD tarafından bir türlü sevilmedi. Devrimden sonra yaptığı bir açıklamada bu hareketin Marksist – Leninist olduğunu söyledi. ABD, bu açıklamaları hazmedemedi. Çünkü bu açıklama çift kutuplu bir dünyada SSCB yanlısı bir açıklamaydı. Öyle de oldu ve Küba Sovyet Rusya ile yakın bir ilişki kurdu, bu ilişkisi hala da sürmektedir.

Küba’nın, daha doğrusu Castro’nun ABD’ye karşı bu cesur tutumu bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyordu ABD yönetimine, ABD bir şeyler yapmalıydı!


Evet, olması gereken şey belliydi. Castro gitmeliydi ama nasıl?

ABD Başkanı Kennedy, Domuzlar Harekatı’ndan hemen sonra 30 Kasım 1961’de Küba’ya karşı gizli operasyonlar yapılmasının emrini verdi.

Castro, 1962 yılının en geç sonbaharında karşı bir harekatla devrilmeliydi, olmadı.

Fidel Castro’ya suikast yapılması en iyi çözümdü!

Castro’ya önce 1961 yılında (felce neden olan zehir) botulizme bandırılmış sigaralardan gönderilmişti. Ancak Castro, iyi bir puro içicisi olduğu için bu tuzağa düşmedi…

CIA yine 1961 yılında iki kez hapla zehirlemeye kalktı; ancak ortaklardan bir taraf bundan vazgeçince plan bozuldu…

Ardından 1963 yılında çikolatalı sütüne zehirli hap katılacaktı; ancak burada da sonuç ABD için hüsran oldu.

fidel castro che guevara

Başka bir suikast girişiminde ise Castro’nun giyeceği dalgıç kıyafetine zehir sürüldü.

Birleşmiş Milletler konuşması sırasında botlarına tüy dökücü bir toz kondu. Böylece konuşma için kürsüye çıkacak olan Castro’nun sakalları dökülecek ve karizması, imajı yerle bir olacaktı. Bu da atlatıldı…

Hatta Kennedy’nin metresi olan kadın ile dost hayatı yaşayan mafya babası Sam Giancana, Castro’ya yapılacak bir operasyona dahil edildi, Castro bunu da atlattı…

İşte, ABD’nin ortadan kaldırmaya çalıştığı büyük sosyalist lider Fidel Castro…


Dünya ve gönüllerimiz; halkı için mücadele veren, emek için, emekçi için savaşan, 90 yaşında hayata veda eden sosyalizm savunucusunu, Küba’nın babasını unutmayacaktır…

Devrimin sönmez ateşi: Ernesto Che Guevara


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…