İngiliz gazeteleri bugünkü sayılarında, Suriye’de gece yarısı itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes ile ilgili haber ve yorumlara sayfalarında geniş yer verirken Guardian gazetesinin manşeti, “Rusya Suriye’de ateşkesi sağlarken ABD dışlandı” oldu.
İngiliz basını: Rusya ve Türkiye Suriye’de ateşkesi sağladı, ABD dışlandı
BBC Türkçe’nin haberleştirdiği, Guardian Gazetesi’nin Moskova muhabiri Shaun Walker ile İstanbul muhabiri Kareem Shaheen imzalı haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, muhalifler ile rejimin çatışmaları durdurmasını sağladığı belirtiliyor.
Guardian’a göre Türkiye ve Rusya’nın sayesinde varılan anlaşma, Suriye’de yaklaşık 6 yıldır süren iç savaşın son bulması açısından bir dönüm noktası olabilir.
Haberden bazı satırlar şöyle
“Anlaşmaya varılmasını sağlayanlara bakıldığında, ABD’nin eksikliği net şekilde görülüyor. Zaten geçtiğimiz aylarda Moskova Suriye’deki askeri ve diplomatik girişimlerini artırırken, ABD süreçten dışlanmıştı…
“ABD’nin müzakerelerde olmaması, bir anlamda Rusya ve Türkiye’nin Washington’un Suriye’ye yönelik olarak izlediği politikalardan duydukları hayalkırıklığının bir sonucu.”
Guardian’a göre, ateşkesin korunması ve müzakerelerde ciddi bir ilerleme sağlanması Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için çok önemli bir başarı olacak. “Zira Putin, (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad’ı desteklemek için Moskova’nın, Afganistan’ın işgalinden bu yana eski Sovyetler Birliği sınırları dışındaki ilk müdahalesini gerçekleştirmişti” demiş Guardian.
‘Suriye’de ipler Putin’in elinde’
Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour’a göre de, Suriye’de ipleri elinde tutan kişi Putin. Wintour, “Süreçte en önemli ülke Türkiye olacak gibi görünüyor” dedikten sonra, Putin’le ilgili görüşünün nedenini şöyle açıklamış:
“Aslında Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı’na bir teklifte bulundu. Suriye ordusunun Halep’i ele geçirmesi karşılığında, Recep Tayyip Erdoğan’a Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt federasyonunu önleme fırsatı verilmiş gibi görünüyor. ABD destekli Suriye Kürtleri Rakka’da IŞİD’e karşı mücadelede ön safta olsalar da, böylesi bir federasyon oluşumu Erdoğan’ın en büyük kaygısıydı.
“Kürtler, BM’nin yürüttüğü Cenevre’deki siyasi süreçten dışlanmışlardı. Putin’in, Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılacak barıl görüşmelerinde de, Kürtlere müzakere masasında yer olmayabilir.
“Bu durumda ABD’nin bir diğer müttefiki Kürtler, Obama’nın dünyanın gidişatı hakkında ders vermekte, bu gidişatı şekillendirmekten çok daha iyi olduğunu kanıtladığını görecekler. İşte Putin de bu boşluğu başarıyla dolduruyor.”
‘Rusya artık yeniden süpergüç’
Times gazetesinin iç sayfalarındaki haberin başlığı ise “Putin, Erdoğan’la anlaşma sonrası Suriye’de savaşın sona ermesi çağrısı yapıyor”.
Gazetenin Kahire muhabiri Bel Trew ve Moskova muhabiri Tom Parfitt imzalı haberde, dün açıklanan ateşkes anlaşması ile Putin’in Rusya’nın süpergüç rolünü ortaya koyduğu belirtiliyor.
Times’a konuşan Kremlin yanlısı Adil Rusya Partisi’nin tecrübeli milletvekillerinden Mikhail Emelyanov, “Orta Doğu’da etki sahibi olma planımızı, Suriye’nin bütünlüğünü koruyarak uygulayacağız” demiş.
Gazete ABD’nin ise Astana’da yapılacak görüşmelere katılmasının beklenmediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’yi, YPG’yle ilişkisi nedeniyle ‘terörizmi desteklemekle’ suçladığını belirtiyor.
Haberde ayrıca şu satırlar da yer alıyor:
“Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hizbullah dahil tüm yabancı grupların Suriye’den ayırlmalarında ısrarlıydı. Ancak bu talep muhtemelen İran engeline takılacak. İran, hem Rusya’nın hem de Esad’ın müttefiki. Türkiye uzun süredir Suriye için Esadsız bir gelecek öngörüyor. Rusya ise bu konuda aynı görüşte olmayacak.”
‘Türkiye’nin öncelikleri değişti’
Financial Times‘ın iç sayfalarındaki haberde de Suriye’de ateşkesi Rusya ve Türkiye’nin sağladığı vurgulanıyor.
Gazeteye konuşan İngiltere’nin önde gelen düşünce kuruluşu Chatham House’un Orta Doğu uzmanı Lina Khatib ise Türkiye’nin Suriye’de önceliklerinin değişmesine dikkat çekiyor:
“Türkiye’nin ateşkesi desteklemesi Suriye’deki öncelikleri ile ilgili olarak önemli bir değişikliğe işaret ediyor. Görünen o ki artık, bu öncelikler arasında rejim değişikliği yok.
“Ateşkes tamamen uygulanmasa bile, varılan anlaşma sorunun tarihinde yeni bir aşama yolunda atılan ilk adım. Son gelişmeler Rusya’nın kendine olan güveninin giderek arttığını, rakiplerinin de bu durumu kabullendiğini gösteriyor.”
‘Ateşkes PYD’yi kapsamıyor’
Daily Telegraph ise ateşkes anlaşmasının Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı olan Halk Savunma Birliklerini (YPG) kapsamadığına ve Türkiye’nin YPG’yi “terör örgütü” olarak gördüğüne değiniyor.
Gazeteye konuşan ancak adı açıklanmayan Kremlin’e yakın bir uzman ise tartışılan anlaşma uyarınca Esad’ın bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 2018 yılına dek görevde kalabileceğini söylemiş.
“Suriye federal bir devlete dönüşebilir. Türkiye ve muhalifler sınırda bir tampon bölge oluşturabilir. Suriye hükümeti, Halep dahil ülkenin büyük kentlerinde kontrolü elinde tutabilir. Suriye Kürtlerine Irak Kürdistanına benzer yarı özerk bir bölge oluşturmaları izni verilebilir” denmiş haberde.
İngiltere’nin eski Moskova Büyükelçisi Tony Brenton ise yine Daily Telegraph’daki yazısında, Rusya’nın acımasızca bir kudret simsarı olarak ortaya çıkmasının Batı’yı tehdit ettiğini ve zayıflattığını yazmış ve eklemiş:
“Uzun lafın kısası, Suriye’de sahadaki taraflar, Amerika Birleşik Devletleri’nin söylemlerine kıyasla Rusya’nın bombalarından daha fazla etkilendiler.”
’50 bini çocuk en az 470 bin kişi öldü’
“Suriye’de ateşkes” başlığın atan i gazetesi ise ülkede savaşın şu ana kadarki bilançosunu hatırlatmış okurlarına.
Gazete Suriye’de 5 yılda 50 bini çocuk en az 470 bin kişinin öldüğünü, 11 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtiyor.
Resmi verilere göre, Suriye içinde başka bölgelere göç etmek zorunda kalanların sayısı yaklaşık 6 milyon 800 bin. Suriye’den ayrılanların 2 milyon 764 bin 500’ü ise Türkiye’de.
2011’den bu yana Suriye nüfusunun yüzde 11,5’i ölmüş ya da yaralanmış. Ölenlerin yüzde 63,4’ü sivil.
Ülkede 2010 yılında ortalama ömür 70,5 yıldı. Şimdi ise 55,4 yıl.
Suriyeli mülteciler için ihtiyaç duyulan para 4,5 milyar dolar. Şu ana kadar uluslararası toplumun eline geçen ise 336 milyon dolar.