İşkolikleri bekleyen tehlikeler nelerdir?

Yoğun çalışma temposu, uzun çalışma saatleri, günün her saati
e-postalara cevap verebiliyor olma beraberinde kronik yorgunluk, uykusuzluk, kaygı bozuklukları ve panik atağı getirebiliyor.

İşkolikleri bekleyen tehlikeler nelerdir?Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikologlarından Yeşim Selçuk, çalışanları işkolizm ve beraberinde getireceği hastalıklarla ilgili işkolikleri uyardı.

Yüksek tansiyonlu çalışma ortamları, teslim tarihleri kısa zaman aralığına sıkıştırılmış projeler, günlük işleyişteki hızlı tempo uzun ve yoğun çalışma saatleri anlamına gelir.


Teknoloji sınırları kaldırıyor

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iş yaşamı ve özel yaşam arasındaki sınırlar gittikçe kayboluyor. Günümüzde çalışmak için telefon ve bilgisayarın yeterli olmasıyla birlikte işyerindeki sorumluluklar iş yeri dışına da taşmış durumda. Bu da iş yaşamı ve özel yaşam arasındaki dengenin korunamadığı anlamına geliyor.

İşkolikler

Yorgunluk, uykusuzluk, kaygı bozukluğu…

İş; kişilerin hayatında başarı, saygınlık, maddi açıdan güvende hissedebilmek adına önem arz ederken aynı derecede kişinin hayat akışını bozuyor. Yoğun tempoda çalışan kişilerde kronik yorgunluk/uykusuzluk, panik atağı, kaygı bozuklukları gibi rahatsızlıklar sıklıkla görülüyor. Artan stres en nihayetinde ciddi sağlık sorunlarına ve işlevsellikte bozulmalara neden olabiliyor.


Panik atağı

Günümüzün değişken, oynak yaşam ortamlarında, yaşam kaygılarının artması, maddi ve manevi kaos ile belirsizlik durumunun yarattığı “hiçlik duygusu”nun çoğalmasıyla paralellik gösteren panik atak, tüm dünyada toplum sağlığını tehdit eder boyuta gelmiş durumdadır.

Uzmanlar tarafından “psikolojik bir sendrom” olarak tarif edilmesine karşın, hasta, çoğunlukla yaşadıklarının gerçekten fiziksel kaynaklı sorunlar olduğunu ama kimsenin hastalığının gerçek sebebini bulamadığını düşünmektedir. Doktorların hastanın durumuna “psikolojik” tanısı koymasının ardından, bu sefer de bilinçsiz hasta yakınlarının tavrı hastaya zarar vermektedir. Panik atağın önemsiz bir sorun olduğunun düşünülmesi ve kişiye “hastalık hastası” yakıştırmasının yapılması panik ataklı hastanın durumunu zorlaştırmaktadır. Kendisini yalnız ve çaresiz hisseden hasta ise kısır döngü içine girmektedir.

Bu şikayetlerin en çok görüldüğü grup işkoliklerdir. Takıntılı bir şekilde işe odaklanıp yaşamın diğer keyif veren alanlarını dışlamayı seçen işkolikler iş dışında birşey yaptıklarında kaygı, suçluluk ve mutsuzluk hissederler.


İşkolik olmak çalışkan olmakla karıştırılmamalıdır. İşkolizm; kişinin sağlığını, aile yaşantısı ve hatta yaptığı işin niteliğini olumsuz yönde etkilese dahi, iş yaşamını insanı mutlu ve motive eden her tür diğer etkinlikten ön planda tutma halidir.

Aşırı kafein panik atak yapıyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.