Aşırı kafein panik atak yapıyor!

Panik atak sendromunun bir kaygı bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, tedavi süresince kafein alımının kısıtlanmasının faydalı olacağına dikkat çekiyor.

Aşırı kafein panik atak yapıyor çay kahve kola

Kafein bulunan çay, kahve ve kola gibi içecekler uyarıcıdır ve vücutta alarm durumu meydana getiriyor. Bu durumda ise stresli yaşam, daha şiddetli algılanıyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Polikliniği Pskiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, panik atağın bir kaygı bozukluğu olduğuna dikkat çekerek iyi bir tedavi sonrası hastaların iyileşmesinin mümkün olduğunu söyledi. Alper Evrensel, şunları söyledi:

“Panik atak bir kaygı bozukluğudur. Panikler zaman zaman gelir. Arada kalan dönemler başlarda normaldir. Ancak ataklar arttıkça hastanın atak beklentisi ortaya çıkar. Ataklar arası dönemlerde de atak beklentisiyle oluşan bir kaygı durumu meydana gelir. Bu durumda ise gündelik işlevler kısıtlanmaya başlar. Hastanın aklında sürekli ‘Acaba atak gelir mi?’ sorusu dolanır.


Bir yere gidecek olsa, bir ulaşım aracına binecek olsa, metroyla yerin altına inecek olsa, asansöre binecek olsa hep aklında bu soru vardır. Hatta banyoya girdiğinde bile rahat edemez duruma gelir bir süre sonra. Atak ansızın gelecek ve kendisi çaresizce atağa maruz kalacak, bulunduğu ortamdan kaçıp kurtulamayacak ve kimse de yardımına koşamayacak şeklinde kurar.

Bu kurgu hastayı daha kaygılı ve çekinik kılar. Gündelik yaşam olaylarından o denli kaçınır ki evliliği ve cinsel hayatı bile olumsuz etkilenir. Zira atak o sırada bile gelebilir. Ya gelirse o halde çaresizce ne yapacaktır?”

Hastalıklar panik atağı tetikliyor

Panik atağın ağır sonuçları olabilen bir hastalık olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Evrensel, “Panik atak tedavisinde öncelikle bir psikiyatri hekiminden yardım alınmalıdır. Psikiyatri uzmanı kapsamlı şekilde hastayı dinleyecek, muayene edecek ve gerekli beyinsel ve bedensel tetkikleri planlayacaktır. Zaman zaman panik atakların tetikleyicisi guatr, şeker hastalığı, insülin direnci, böbrek üstü bezi tümörleri, kansızlık, kalp kapak bozuklukları, kalp ritim bozuklukları, uyarıcı ilaç kullanımı, bir takım ilaç yan etkileri, aşırı çay-kahve tüketimi gibi bedensel hastalık ya da durumlar olabilir” diye konuştu.

Panik atak tedavi süresince kafein alımına dikkat!

Psikiyatri uzmanı bütün bunları gözden geçirdikten sonra sorunun kaynağına ulaşacaktır. Sorun bedensel bir takım hastalıklar ise ilgili tıp bölümüne yönlendirilecektir. Zaman zaman hastalarımız acil servis, dahiliye ya da kardiyoloji gibi diğer branş hekimlerince psikiyatriye yönlendirilirler zaten.


Eğer sorun psikiyatrik ise gerekli ilaç ve terapi planı yapılacaktır. Hastanın önerilen bu tedaviyi dikkatle uygulaması gerekir. Hekimin önerdiği zaman takip randevusuna ve terapiye katılmalıdır. İlaçlarının dozları muayene bulguları ve ilaç kan düzeyi ölçümü ile ayarlanacaktır. Bu kan tahlili ile hastanın genetik yapısına uygun şekilde ilaç ve doz belirlenecektir. Tedavi süresince kafein alımının kısıtlanması faydalı olacaktır. Zira kafein yani çay, kahve ve kola uyarıcıdır ve vücutta alarm durumu meydana getirir. Bu durumda ise stresli yaşam olayları daha şiddetli algılanır.”

Panik atak hastaları bu tavsiyelere dikkat

Yrd. Doç. Dr. Evrensel, panik atak hastalarına şu önerilerde bulundu:

  1. Uyku düzeni çok önemlidir. Gece uykusu kaliteli olan kişilerin gündüz de daha dingin olması mümkündür. O nedenle vakitlice uyuyup yeterli süre uyuduktan sonra güne başlanmalıdır.
  2. TV ve cep telefonu ekranı karşısında geç saatlere kadar uyanık kalınmamalı ve az uykuyla güne başlanmamalıdır.
  3. Her gün düzenli şekilde en az yarım saat yürüyüş yapılarak hormonal ve metabolik sistemin dengelenmesine yardımcı olunmalıdır. Zira panik atak belirtileri bedende bu sistemler aracılığıyla oluşur.
  4. Panik atak geçirme korkusu ile kaçınılan yaşam etkinliklerini yapmaya devam edilmelidir. Bunlardan kaçınılması durumunda o davranış biçimi yerleşir ve ömür boyu bazı kısıtlılıklarla ilerlenmek zorunda kalınabilir.
  5. Panik atak iyi bir tedavi ile iyileşir ve iz kalmadan hastalık öncesi işlevsellik düzeyine dönülebilir. Bu noktadan tedavi ekibinin ve ilaçların yapacakları olduğu gibi hastanın uyması gereken kurallar olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Bipolar bozukluk: Bir gün neşeli bir gün hüzünlü


Şizofreni nedir? Şizofreni beynin karar mekanizmasını bozuyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.