Futbolcuların TL ile maaş alması ekonomiye nasıl yansır?

Spor Toto Süper Ligi’nde Medipol Başakşehir, 1 Aralık itibariyle tüm oyuncu ödemelerini TL üzerinden yapma kararı aldı.

Futbolcuların TL ile maaş alması ekonomiye nasıl yansır?

Yerli ya da yabancı ayrımı olmaksızın tüm futbolcu ve teknik ekibin maaşlarını yerli para cinsinde yapmayı hedefleyen kulüp, son günlerde değer kaybı yaşayan TL’ye destek olan diğer birçok özel ve resmi kuruma katılan ilk futbol kulübü oldu.

Peki, diğer 17 Süper Lig ekibi de bu kampanyaya katılım gösterseler dövize karşı da art arda goller atabilir miyiz? Destek Yatırım Araştırma Departmanı Türk ekonomisinin önemli dinamiklerinden futbol kulüplerinin futbolculara TL ile maaş ödemesi durumunda ekonomiye ne gibi etkileri olabileceğini araştırdı.


15 Temmuz’daki darbe girişimi ile 8 Kasım’da Trump’ın ABD’nin yeni başkanı seçilmesi TL üzerinde 3. Çeyrek itibari ile baskı oluşturmaya başladı ve 2017’de tüm gözlerin TL’nin üzerine çevrilmesine neden oldu.

2016’nın son günlerinde başlatılan TL’ye destek çağrısına kayıtsız kalmayan Türk halkı ve firmalar, TCMB’nin verilerine göre 500 milyon Dolar’lık YP mevduatını TL’ye çevirdi. 200 milyar Dolar’a yakın olduğu tahmin edilen yastık altı paralarını da hesaba katarsak TL’ye dönen varlık hacminin daha yüksek olduğu tahmin edilebilir.

Önemli bakanlıklar, BIST, EPDK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi TL’ye dönen kurumların birkaçı olarak sayılabilir.

Ancak içlerinde bir kurum daha da çok göze çarptı: Medipol Başakşehir Futbol Kulübü! 2016-2017 sezonunda, futbolcu ve teknik ekibine yaklaşık 15 milyon Euro’ya yakın yıllık ödeme yapacak kulüp, 1 Aralık itibari ile ödemelerin TL üzerinden yapılacağını ve birçok personelinin de TL’de kalmayı sürdüreceğini umduklarını bildirdi.

Aralık ayından sonraki ödemelerin TL üzerinden yapılacağını düşündüğümüzde, yaklaşık 7,5 milyon Euro karşılığında TL’nin 2017 yılı içerisinde ödeneceği beklenebilir. Başta Türk futbolcuların ve teknik ekip elemanlarının isteği üzerine olmak üzere, miktarın yarısının TL’de kalacağını kabul edersek 4 milyon Euro karşılığı yaklaşık 14,5 milyon TL’nin piyasada yerli para cinsinden varlıklarda kalabileceğini öngörebiliriz. Yaklaşık hesaplamalara göre, şu ana kadar TL’ye dönen mevduat miktarının yaklaşık %1’i.

2016-2017 Sezonu Spor Toto Süper Lig en çok maaş alan futbolcular

1 – Robin van Persie (FB) € 4.900.000 6 – Selçuk İnan (GS) € 2.850.000
2 – Wesley Sneijder (GS) € 4.500.000 7 – Mehmet Topal (FB) € 2.500.000
3 – Simon Kjaer (FB) € 4.000.000 8 – Nigel de Jong (GS) € 2.500.000
4 – Vincent Aboubakar (BJK) € 3.300.000 9 – Martin Skrtel (FB) € 2.500.000
5 – Lukas Podolski (GS) € 3.000.000 10 – Emmanuel Emenike (FB) € 2.500.000

Futbolcuların TL ile maaş alması ekonomiye nasıl yansır?

Domino etkisi yaşanabilir mi?

Özellikle piyasaların küreselleşmesiyle hayatımıza giren domino etkisi kavramını, kısaca bir olayın başka olayları tetikleyerek etki alanında büyüme yaratması diye tanımlayabiliriz. O zaman cevap arayacağımız ikinci soru: Medipol Başakşehir ile başlayan hareket başka kulüpleri de etkileyebilir mi? Olası domino etkisinin etkisi hangi boyutta hissedilebilir?


4 Büyükler yılda 205 milyon euro maaş ödüyor

4 büyükler özelinde bakarsak; Fenerbahçe’nin 70 milyon Euro, Galatasaray’ın 60 milyon Euro, Beşiktaş’ın 50 milyon Euro ve Trabzonspor’un 25 milyon Euro yakınında yıllık maaş ödemesi bulunuyor. Diğer 13 kulüpte ise ödemeler, 20 milyon Euro ile 4 milyon Euro arasında değişim gösteriyor.

Toplamda ise, yıllık yaklaşık 350 milyon Euro gibi büyük bir rakama ulaşıyoruz. Aynı metodolojiyle, yarısının ödenmiş olduğunu varsayıp yarısının da ödeme sonrası dövize dönüldüğünü düşünürsek 87,5 milyon Euro’luk kısmın karşılığı TL’de kalacaktır. Bu durum da, piyasalarımıza yaklaşık 320 milyon TL bırakacak ve TL’ye olan talebi kuvvetli şekilde yukarı çekecektir.

Yeniden TL’ye dönen YP mevduatlarla karşılaştırırsak, şu ana kadar yapılan dönüşün %20’sine varan bir rakama ulaşıyoruz. Binlerce kişi ve kurumun katıldığı TL’ye dönüş hareketinin futbol kulüplerinin katılımı ile ne kadar güçlenebileceğini sadece bu rakamdan bile hissedebiliriz.

İşin bilanço boyutuna bakarsak, 31 Ağustos 2016 itibariyle yaklaşık rakamlarla Galatasaray’ın 115 milyon Euro, Fenerbahçe’nin 105 milyon Euro, Beşiktaş’ın 75 milyon Euro ve Trabzonspor’un 65 milyon Euro net YP yükümlülüğü bulunmaktadır.

Kur hareketlerine karşı korumasız olan yükümlülükler, TL’nin döviz sepetine karşı %10 değer kaybettiği durumlarda bilançolara 35 milyon TL’ye kadar ekstra yük getirebilmekte. YP Yükümlülük/Toplam Yükümlülük oranları ise yaklaşık en yüksek Fenerbahçe’de 37,5% iken en düşük 22% ile Beşiktaş’ta görülmekte ve üçte bire kadar YP yükümlülüklere boğulmuş kulüpleri işaret etmektedir.

Sonuç olarak, lig lideri Medipol Başakşehir’in yaktığı meşalenin başka kulüplere ve oradan da vatandaşlara sıçraması halinde, TL’nin YP birimlerine karşı daha güçlü durabileceği futbol kulüplerin de yardımıyla koruyabileceğini istatistiklerden öngörebiliyoruz.


Ayrıca, TL ile yükümlülük oluşturmak onları kur riskinden koruyabilir ve daha sağlıklı bilanço yapısı kazanmalarını sağlayabilir.

Dünya ekonomisi 2017’de nasıl şekillenecek?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.