Gazeteci Hüsnü Mahalli hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ ve ‘Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret’ suçlarından 1 yıl 4 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
İstanbul’da 13 Aralık 2016 tarihinde gözaltına alınan gazeteci Hüsnü Mahalli 16 Aralık’ta çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Ciddi sağlık sorunları yaşayan 68 yaşındaki gazeteci 19 Aralık’ta hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı.
Savcılık soruşturması tamamlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından, Mahalli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheli Hüsnü Mahalli hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret” suçlarından 1 yıl 4 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Mahkeme tarafından 15 gün içinde karar verilecek
İddianame, Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanarak İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde bir karar verecek. İddianamenin kabulü halinde Mahalli önümüzdeki günlerde hakim karşısına
Mahalli’nin tutuklanma istemini içeren sevk yazısında şöyle denilmişti:
“Ulusal ölçekli yayın yapan televizyon kanallarında program sunan ve köşe yazarlığı yapan, bu şekilde hedef ve takipçi kitlesi bulunan şüphelinin, muhtelif tarihlerde zincirleme olarak sosyal medya hesabı paylaşımları, televizyon programları ve gazete röportajı yoluyla Cumhurbaşkanını kast ederek mesnetsiz olarak tahkir edecek şekilde başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere birçok terör örgütünü desteklediği, yardım ettiği şeklinde alenen söylemlerde bulunarak söz konusu makam ve kişilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bir fiil ve olgu isnat etmek suretiyle atılı suçu işlemiştir.”
“Hüsnü Mahalli felç olabilir”
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Hüsnü Mahalli’nin bağışıklık sisteminin çökme riskiyle karşı karşıya olduğu da görülmektedir. Bu risk, OTOİMMÜN denilen iltihaplanmaya sebep olmuştur. Bu iltihap, felç riskini de beraberinde getirmektedir” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan CHP Medya Komisyonu Üyesi Barış Yarkadaş, sözlerine Reina katilini yakalayan İstanbul polisini kutlayarak başladı. Yarkadaş, “Türk polisi, enerjisini teröristleri yakalamak için harcamaya vakit bulabildiğinde başarılı olabiliyor. Öncek gece profesyonel bir katili yakalayarak, büyük bir iş başardılar. Ancak ne yazık ki; Türk polisinin enerjisi, sosyal medya takibinde harcanıyor” ifadesini kullandı.
63 bin kişi hakkında takip
Emniyet teşkilatı içinde kurulan Sosyal Medya Takip Birimi’nin 17 bin 800 kişi hakkında fezleke hazırladığını belirten Yarkadaş, “45 bin 400 kişinin de ev adresi aranıyor, kimlik tespiti yapılmaya çalışılıyor. Polis yaklaşık üç bin kişilik bir kadroyla, 63 bin kişiyi sosyal medyada takibe enerji harcıyor” dedi.
“24 günün hesabını kim verecek?”
Altı gazetecinin 24 gün önce sosyal medyadaki paylaşımlarından ötürü gözaltına alındığını ve üçünün dün gece serbest bırakıldığını da hatırlatan Yarkadaş, “Üç kişi, önümüzdeki günlerde neyle suçlandıklarını öğrenecek ve süreç buna göre işleyecek. Peki serbest kalan diğer üç kişinin 24 gündür maruz kaldığı muamelenin hesabını kim verecek?” diye sordu.
“Sağlık sorunları artıyor”
Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin de sosyal medya paylaşımlarından ötürü tutuklandığını belirten Yarkadaş, “Hala iddianamesi hazırlanmış değil; üstelik gün geçtikçe ciddi sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalıyor” dedi.
Yurt Gazetesi Yazarı – Halk TV Programcısı Hüsnü Mahalli’nin sağlık durumuna ilişkin son raporu açıklayan Yarkadaş, “Bu rapor, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi’nde hazırlanmıştır. Raporu, Hüsnü Mahalli’nin izniyle açıklıyorum” ifadesini kullandı.
“Bağışıklık sistemi çöküyor”
Mahalli’nin dün gece imzadan çıkan raporunun üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini belirten Yarkadaş, şöyle konuştu:
“Hüsnü Mahalli’ye üç günde bir kan sayımı yapılmaktadır. Dün yapılan kan sayımında düşüklük saptandığı için, kemik iliğinden biyopsi alınması planlanmaktadır. Mahalli yürüme güçlüğü çekmekte ve dengesini sağlayamamaktadır. Bu süre zarfında çeşitli damar hastalıklarının var olduğu da ortaya çıkmıştır. Mahalli’nin bağışıklık sisteminin çökme riskiyle karşı karşıya olduğu da görülmektedir. Bu risk, OTOİMMÜN denilen iltihaplanmaya sebep olmuştur. Bu iltihap, felç riskini de beraberinde getirmektedir. Mahalli, felç riskiyle karşı karşıyadır.”
Mahalli’ye yapılan testlerde kan sayımının düşüklüğünün yanı sıra tanımlanamayan bir hücrenin varlığının tespit edildiğini de belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün bunlar ne demektir? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin hazırladığı son rapora göre, Mahalli’nin felç riski vardır… Gazeteci ağabeyimiz Mahalli, artık çömelip kalkamamaktadır.. Ve bu yüzden, protez desteği şarttır. Mahalli’nin her gün kesintisiz bir biçimde en az iki saat yürümesi şarttır. Ancak; hastanede yanında dört jandarma ve bir gardiyan vardır. Mahalli’nin tutuklu bulunduğu hastane katında bunu yapabilmesi mümkün değildir.”
“Stressiz ortam şart ama…”
Hüsnü Mahalli’nin çeşitli hastalıklarla mücadele ettiğini hatırlatan Yarkadaş, ”Mahalli’nin yakalandığı MS hastalığının tedavisi için, stressiz bir ortam gerekmektedir. Ancak hastanenin gürültüsü ve hijyen koşullarının olmayışı, bu tedaviyi de engellemekte ve MS ilerlemektedir” dedi.
Yarkadaş, “Mahalli’nin tutuklu olarak tedavi gördüğü hastanede 20 kişi bir banyoyu kullanmaktadır. Bu da MS’in tedavisi için gereken hijyen ortamının olmadığının kanıtıdır. Mahalli, tutuklu statüsünde olduğu için, dışarıdan yemek alamamakta ve yeterli beslenmeyi sağlayamamaktadır” diye konuştu.
“Bakanlık evrakında vahim hata”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a çağrıda bulunan Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:
”Mahalli’nin iddianamesi bir an önce hazırlanmalı ve tahliye edilmelidir. Zira; Mahalli’nin tutuklanmasının ardından yaşanan süreçte de garabet vardır. Mahalli, Cumhurbaşkanı’na ve Kurul Halinde Görev Yapan Hükümet Yetkilileri’ne hakaret suçlamasıyla tutuklanmış olmasına rağmen, Adalet Bakanlığı kayıtlarında farklı bir kayıt yapılmıştır.
Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarında, Hüsnü Mahalli terör örgütü FETÖ sanığı olarak görülmektedir. Oysa ki; gözaltı ve tutuklama sürecinde, buna ilişkin herhangi bir suçlama yoktur. Mahalli’nin FETÖ ile herhangi bir bağının olmamasının yanı sıra, gözaltı ve tutuklanma sürecinde böyle bir suçlama hiçbir şekilde yöneltilmemiştir. Bakanlık, yetkilileri, FETÖ sanıkları için hazırlanan matbuu evraka özensiz bir şekilde Hüsnü Mahalli’nin ismini de yazmıştır. Bu yanlışlık da bir an önce düzeltilmelidir.”
Yarkadaş, Hüsnü Mahalli’nin avukatları Turan Aydoğan, Muhterem Aktaş ve Batur Poyrazoğlu’nun yarın tahliye için yeniden başvuru yapacaklarını da sözlerine ekledi.
