MHP ülküsünü sahiplenmiş MHP’liler, Meral Akşener mi FETÖ’cü? Devlet Bahçeli’ye göre öyle! Ya Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ için ne diyeceksiniz? Bahçeli neden birçok teşkilatları feshetti? AKP’liler gibi düşünüp davranırsanız milliyetçilik oyununa ortak olacaksınız, unutmayın!..
MHP’liler AKP’liler gibi davranmayın!
Öyle değil mi ama?..
AKP’liler öyle bir davranış sergiliyor…
Bu davranış nedir? Buna gelmeden şu geçmişe bir göz atalım…
Geçmişe dönüp baktığınızda tüm doneler, parametreler Türk siyasetinde bambaşka bir havanın var olduğunu gösteriyordu…
Türkiye’de yine böyle bir kutuplaşma doğmuş; halk, ne olacağını merakla bekliyordu…
O günler de; ‘o günler’ diye ifade etiğimiz PKK ile yapılan pazarlıklardan bahsediyorum. Devlet Bahçeli’yi tebrik ediyorduk; hatta MHP yönetimi tarafında “AKP, HDP ile işbirliği yapıyor ve CHP’de dışarıdan bunu destekliyor” diye bir algı oluşmuştu.
Hatırlayın, MHP’nin Grup Başkanvekilliği koltuğundan istifa eden Oktay Vural, mecliste elinde bir tablet ile gazetecilerin karşısına çıkıp AKP, HDP ve CHP’yi bir trene benzetmiş, AKP’yi makinist koltuğuna oturtmuş, HDP ile CHP’nin de bu trenin vagonu olduğunu belirtmişti.
O günlerde MHP’yi de tebrik ediyorduk; başkanlığa bu kadar karşı çıkıp AKP’ye karşı sert bir muhalefet gösterdiği için…
MHP ne demişti o zamanlarda?
- AKP – HDP (BDP) anlaşacaklar başkanlık gelecek.
- Öcalan özgürlüğe kavuşturulacak.
- Türkiye bölgesel bölünmeye gidecek.
- Doğuda özerklik oluşacak.
Daha sonra 7 Haziran seçimlerine gidilirken bir anda HDP şapkadan tavşan çıkardı…
Şubat sonu Mart başı gibi HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis Grup Konuşması’nda çıktı, çok kısa bir açıklama yaptı ve şöyle dedi:
“Seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız!..”
Tüm partiler, HDP seçmeni dahi “Ne diyor bu adam yahu?” dedi.
Evet ne olmuştu da HDP, AKP’ye rest çekmişti? Evet, bu iki parti güle oynaya bir yanda ‘başkanlığa’ diğer yanda ‘özerkliğe’ giderken ne olmuştu da AKP’ye rest çekilmişti?
Öyle bir korku vardı ki toplumda, “7 Haziran genel seçimlerine gidilirken HDP ile AKP arasında danışıklı dövüş mü vardı, gizli bir mutabakat mı oluşturulmuştu?” soruları soruluyordu.
Hatta büyük yazar Yılmaz Özdil dahi köşesinde Türk halkına “Aldanmayın, seçim sonrasına bakın” demiş; Mustafa Mutlu ise Ulusal Kanal’daki ‘Kral Çıplak’ programında “AKP ile HDP’nin bu oyununa gelmeyin” diyerek halkı uyarmışlardı.
Ama 7 Haziran seçimlerinden sonra bir de baktık ki durum öyle değilmiş; yani hakikaten AKP ile HDP bir konuda ya da bazı konularda anlaşamamış…
Burada şu soruyu sorun kendinize: “AKP ve HDP hangi konu(lar)da, neden anlaşamadı?”
Bu soruyu ben cevaplamayacağım ve size bırakacağım…
Meral Akşener ve MHP’deki muhalifler neden pasifize edildi?
MHP tabanı kendi içinde Meral Akşener‘in, neden parti içinde pasifize edildiğini düşünsün. Bazı MHP’liler şöyle diyebilir: “E kardeşim Fethullahçı’ydı da ondan!”. Yok güzel kardeşim, o size gösterilen tarafı…
Meral Akşener kaç yıldır MHP içinde yeni mi akıllarına geldi Fethullahçı olduğu?
Bakın 4 aday çıktı MHP’de: Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ.
Devlet Bahçeli dört ismin de üstünü çizdi. Araştırın bu insanların geçmişini, hangisinin ülkücü olmadığını iddia edebilirsiniz?
Sonra Devlet Bahçeli, neden birçok teşkilatları fesih etti?
Bu soruları siz cevaplayın, biz vakti geldiğinde yine yazarız; ancak, size şunu söyleyebilirim: Gerçek ülkücüler partiden yavaş yavaş ayrılıyor, yerinde kalanlar ise ‘milliyetçilik oyunu’ oynuyor…
Şimdi, Devlet Bahçeli’nin geçmişindeki onca söyleminden sonra siz de “O gün öyleydi, bugün böyle” derseniz AKP’liler gibi davranmış olacaksınız.
O yüzden bu başkanlığa siz de hayır deyin, değin ki milliyetçilik oyununu oynayanlarla aynı safta olmayın…