1 Ocak 2017 Ortaköy terör saldırısı: Hükumet ne yapıyor?

2017’ye girer girmez bir terör saldırısı daha!.. İstanbul Ortaköy’de onlarca insanın hayatını kaybettiği ve onlarca insanın yaralandığı bir saldırı… Peki hükumet ne yapıyor? Onlarca terör saldırısı oluyor, tek bir istifa yok.

1 Ocak 2017 Ortaköy terör saldırısı: Hükumet ne yapıyor?

1 Ocak 2017 Ortaköy terör saldırısı

2017’ye bismillah dedik…

“Bismillah” dedik ama acaba yanlış mı yaptık?!


Bidon kafalı biri çıkıp şimdi “Ne yılbaşısı ulan!” demesin. Vallaha der mi der!

Adamın ülkede yaşananlara çıtı çıkmaz; ‘yılbaşı’ dediğin zaman kükremeye başlar…

Ülkede bir yılbaşı günü ve insanların eğlenmek için gittiği bir mekan ve yılbaşına girdiğinde “dakka bir gol bir” misali 2017’nin ilk terör eylemi… İstanbul Ortaköy saldırısı.

Şimdi bu bidon kafa der ki: “Eee kardeşim su testisi su yolunda kırılır! Allah da istemiyor, görüyor musunuz bu kutlamaları? Kader, işte ne yapacaksınız?”

Şimdi böyle adamları geçelim de olayı biraz daha makro açıdan değerlendirelim, daha geniş açıdan ele almaya çalışalım…

İnsanların terör eylemleri karşısında duygusal tepkileri doğal. Ne diyor halkımız sosyal paylaşım sitelerinden? “Allah belalarını versin, Allah bunları kahretsin, şerefsizler!” gibi açıklamalar yapıyorlar…

Halkımızın haklı olan öfkelerine katılan başkaları da var, kim mesela?..

Tabi ki Hükumet yetkililerimiz! Onlar da canla başla haykırıyorlar!..

Bir terör olayı oluyor, sağ olsunlar hemen kameraların önüne ilgili bakanlar geçiyor, içişleri bakanı ve sağlık bakanı muhakkak oluyor. Bazen ilgisi olmayan bakanlar da geçiyor, farzı misal İstanbul’daki futbol maçından sonra yaptıkları gibi. Bakanlar sıraya geçiyor, kameraların önünde olayın nasıl gerçekleştiğini anlatıyorlar…


Her terör saldırısından sonra yapılan klasik açıklamalar

Açıklama çok sert oluyor ama; öyle böyle değil!

“Bu elim olaydan dolayı çok üzüntü duyuyoruz. Canileri en şiddetli şekilde kınıyoruz. Terörle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek!”

Bu ifadeleri bizim halkımız da yapıyor. Hükumet yetkililerinin sizce de farklı bir şey yapması gerekmiyor mu? Ne gibi mi mesela?

Örneğin, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Reina saldırısı sonrası TRT’ye bağlanıyor: “Bu olayla Türkiye’ye mesaj verildiğini anlıyoruz” diyor. Sayın Kurtulmuş’u kutlarız!..

E günaydın, bunu biz de biliyoruz. Bu olayın ardındaki kişileri söylüyorlar, sanki işleri bitmiş gibi, görevlerini tamamlamış gibi!..

Onlarca terör saldırısı, tek bir istifa yok

Avrupa’da bu kadar terör eylemi olsa bırakın içişleri bakanını, artık başbakan dahi istifa ederdi. Türkiye’de bunu görmek imkansıza yakın! Avrupa da o yüzden bizi çok da umursamıyor, önemsemiyor. Hatırlayın Fransa’daki patlamadan sonra o dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Fransa’ya gittiğinde gördüğü o muameleyi…

Böyle eylemlerden sonra Hükumette istifa olsa AKP, hükumet kuracak sayıyı inanın bulamaz!..

Yanlış iç ve dış politikalar

AKP iktidarından artık bir şey beklemenin herhangi bir anlamı yok! Bu olayların nedeni bugüne kadar AKP’nin izlemiş olduğu yanlış iç ve dış politikalardır. İç politikada AKP’nin yıllarca kol kola olduğu Gülen grubu ile iletişimi, dış politikada ise izlenen Suriye politikası Türkiye’nin bu sarmalda debelenmesinin nedenidir…

Bunun yanında artık sıkıldım MİT ile ilgili yazı yazmaktan, MİT’i sorgulamaktan!.. Hani bir reklam var ya “açken sen, sen değilsin!” diye; konu teröre geldiğinde de MİT için “terörken sen, sen değilsin” demek MİT için haklı bir ifade olacaktır!..


O yüzden, Türkiye bir devlet ise gerekli adımları da kendi içinde atmalıdır, nokta!..

Ortaköy’de şehit olan Burak Yıldız’ın son paylaşımı

Görgü tanıkları Reina terör saldırısını anlattı


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…