Avrupa Konseyi: Olağanüstü hal kaldırılmalı

Avrupa Konseyi’nin Türkiye raporu: Ohal kaldırılmalı. 151 gazeteci hapiste; ne terör saldırıları ne de darbe girişimi bunu haklı çıkarabilir.

avrupa konseyi ohal kaldırılmalı insan hakları raporu tutuklu gazeteciler

“Ohal kaldırılmalı”

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muijnieks, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili yayımlanan raporunda, özgürlüklerin yeniden inşa edilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini ve olağanüstü halin kaldırılması gerektiğini söyledi.

Rapor, 20’den fazla gazetecinin Özgür Gündem’e destek amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yaptıkları için yargılanmalarında bir gün sonraya, altı yıldır süren Odatv davasının görüleceği güne denk geldi. Odatv davasından beş yıl önce tahliye edilen ancak 30 Aralık’ta yeni bir suçlamayla yeniden tutuklanan Ahmet Şık tutuklandıktan sonra ilk kez hakim çıkıyor.


Tutuklu gazetecilerin sayısı 151’e ulaştı

Raporda genişçe yer ayrılan kısımlardan biri de aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu, sayıları 151’e ulaşan tutuklu gazeteciler. Rapora göre, “alarm veren seviyelere ulaşan basın ve ifade özgürlüğü sorunları, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal koşulları altında daha da yoğunlaştı.”

25 sayfalık raporda 100’den fazla madde altında Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin tespit ettikleri sorunlara dikkat çeken Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muijnieks, “Atılması gereken ilk adım mevcut OHAL’i kaldırmak ve kabul edilemez sayısız ifade özgürlüğü ihlalini tersine çevirmek” dedi.

AB İnsan Hakları Komiseri Muijnieks raporu için Türkiye'de temaslarda bulunmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü.
AB İnsan Hakları Komiseri Muijnieks raporu için Türkiye’de temaslarda bulunmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü. (Foto: AFP – Agence France-Presse)

“Ne terör saldırıları ne de darbe teşebbüsü bu önlemleri haklı çıkarabilir”

Muijnieks’in 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerde edindiği bilgiler ve yaptığı görüşmeler ışığında hazırlanan rapor, medyada çok sesliliğin ve bağımsızlığın azalmasına, ifade özgürlüğü aleyhine verilen yargı kararlarına, gazetecilerin güvenliğine ve internet medyası ile sosyal medyadaki kısıtlamalara dikkat çekiyor.

Aralarında radyo, televizyon ve gazetenin de bulunduğu yaklaşık 158 yayın organının darbe girişimi sonrası kapatıldığı ve 151 gazetecinin hapiste olduğu belirtilen raporda, “Ne Türkiye’nin karşılaştığı terör saldırıları ne de darbe teşebbüsü bu önlemleri haklı çıkarabilir” deniyor.

“İfade ve basın özgürlüğüne yönelik tehditler kapsamında, sosyal medyaya erişimde sınırlamalar ve erişime yasaklanan internet siteleri de yer alıyor.”

BTK'dan VPN engeli: İşte yasaklanan VPN'ler

2016 AB ilerleme raporuna göre, Türkiye’de 111 bin 786 internet sitesine giriş yasaklandı. Bu yasakların sadece yüzde 2,6’sı bir mahkeme kararına dayandırılarak uygulandı.

Yaklaşık 4 bin 500 akademisyenin farklı sebeplerle görevlerinden atıldığı hatırlatılan raporda, dokunulmazlıkların kaldırılması ve HDP’nin 11 milletvekilinin de tutuklanarak cezaevine gönderilmesi eleştiriliyor.


İnsan Hakları komiseri, “Toplumun, aralarında gazeteciler, milletvekilleri, akademisyenler ve sıradan insanların olduğu geniş bir tabakasının gittikçe artan yargısal tacize uğramasının ardından Türkiye’deki demokratik tartışma ortamı için alan alarm verici düzeyde küçüldü” diyor.

“Çok sayıda terörizm ve terör örgütüne üyelik suçlaması var”

“Terörist propaganda ve terörist bir grubu destekleme konseptlerinin çok geniş şekilde uygulanmasının” ve bununla birlikte “fazlasıyla çok kullanılan karalamaların Türkiye’yi çok tehlikeli bir yola soktuğu” belirtilen raporda, liderlere demokratik bir toplumda olması beklenen sorumluluk ve hoşgörüyü göstererek yön değiştirme çağrısında bulunuluyor.

Raporda “Savcılar, suçlanan kişilerin belli ifadeleri genel anlamıyla bir terörist grubun amaçlarıyla örtüştüğü düşüncesine dayalı olarak çok sayıda terörizm ve terör örgütüne üyelik suçlamasıyla çok sayıda dosya açmaya devam etti.” de denildi.

İlk adım olarak ise olağanüstü halin kaldırılması gerektiği belirtilen açıklamada, yargıda, özellikle ifade özgürlüğünü tehdit eden unsurların gözden geçirilmesi çağrısı yapılıyor.

İnsan Hakları Komiseri bu raporu hazırlarken, aralarında dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın da bulunduğu bir dizi yetkili ile görüşmeler yaptı.

Ancak başta Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere, hükümet yetkilileri tutuklananların gazeteci değil, “terör örgütleriyle bağı olan veya terör propagandası yapan” kişiler olduğunu savunuyor.

Avrupa Parlamentosu’nun Kasım ayında Türkiye ile görüşmeleri dondurma kararı ardından konuşan Erdoğan, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik eleştirilerine sert bir üslup ile yanıt vermişti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş efendim Türkiye’de olağanüstü hal varmış, teröristlerin üzerine çok sert gidiliyormuş, teröristleri destekleyenler görevden alınıyormuş, idam cezası tartışılıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinde 72 şarttan 7’si yerine getirilmemiş, gümrükle ilgili ekonomi ile ilgili tehdit ediyorlar. Türkiye gibi topraklarında neredeyse her gün terör eylemi yapılan bir ülkeye terörle mücadele etme demek aslında dükkanı kapatıp git demektir” demişti. (bbc türkçe)

Video – Polis amirinden akademisyenlere: Senden hoca olmaz


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.