Konfor yiyeceği nedir? Besinler bazen neden rahat hissettirir?

Gece vakti kendinizi buzdolabının önünde buluyor olmak alışkın olduğunuz konforu yiyeceklerde arıyor olabileceğinizin göstergesi mi? Konfor yiyeceği nedir?

Konfor yiyeceği nedir? Besinler bazen neden rahat hissettirir?

Sodexo’nun “İyi Yaşa” platformunda önerilerde bulunan Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber, sadece kendinizi daha rahat, güvende ve bilindik hissetmek için bazen tok olduğunuz halde de yemek yediğimizi belirtiyor. Şeber sözlerine şöyle devam ediyor:

İşte Şeber’e göre konfor alanı, konfor yiyecekleri ve konfor için sağlıktan vazgeçmemenin yolları…


Adı kadar çekici olmayan alan: Konfor alanı

Kendimizi daha rahat hissettiğimiz her alan konfor alanımız. Yıllardır içinden çıkamadığımız, değiştirmek istediklerimiz hakkında yol alamadığımız ve vazgeçmemiz gerektiği halde alışkanlık çıkmazı nedeniyle değiştiremediğimiz her şey bu alana ait aslında.

Konfor alanı en kısa tabiri ile egomuzun bizi içinde tutmaya çalıştığı, sadece öğrendiklerimiz üzerinden ilerlediğimiz ve yeni bir şey öğrenmekten ve değişimden kaçındığımız alan olarak tanımlanabilir. Yani konfor alanının dışı bilmediğimiz her şey.

Bu alanda kendimizi rahat hissettiğimiz bütün alışkanlıklarımız da bizimle birlikte. O nedenle beslenme alışkanlıklarımız, besin tercihlerimiz, hareket ve fiziksel aktivite alışkanlıklarımızda aslında bu alanın içerisinde.

Yanlış yaptığınızı biliyor ve yanlış yaptığınız konuda adım atmaya üşeniyorsanız konfor alanının cazibesine kapılmışsınız demektir. O her gece yediğiniz bir paket gofret veya yarım paket çikolata da o konfor alanının kolay fark edilmeyen askerleri aslında.

Neden bazı besinler rahat hissettirir? Konfor yiyeceği nedir?

Besinler bazen neden rahat hissettirir?

Bazı besinlerin içerdikleri besin öğeleri sebebi ile daha sakin ve dingin hissettirdikleri biliniyor. Yine dengesiz beslenme sonucunda herhangi bir mineral veya vitamin yetersizliği oluştuğunda kişinin daha mutsuz, tedirgin, agresif, uyuşuk hissettiği veya depresyona girme riskinin arttığı bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış gerçekler.


Ancak bu besinlerin dışında bir de alışkanlıklarımız sebebi ile tüketerek rahatladığımız yiyecekler var. Kendimizi rahat, huzurlu ve güvende hissetmek için farkında olmadan yöneldiğimiz ve baş edemediğimiz öfke, sıkıntı, huzursuzluk, belirsizlik ve kaygı gibi durumları bastırabilmek için tercih ettiğimiz yiyecek ve içecekler mevcut. Bu kimi için çikolata, kimi için makarna, bazı kişiler için fast-food bazıları için cips.

Aslında kendimizi güvende hissetmek için bilindik alandan çıkmamak adına daha öncesinde güvensiz, mutsuz, depresif hissettiğimiz anlarda bize güven duygusu veren yiyeceklere yeniden yeniden farkında olmadan yöneliyoruz. İşte bu yiyecekler konfor yiyecekleri olarak adlandırılıyor.

Konfor besinlerini neye göre belirleniyor

Yapılan araştırmalar konfor besinlerini seçmemizi sağlayan faktörlerin birden fazla ve birbiri ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Şu ana kadar kesinliği emin olunan iki faktör; cinsiyet ve o gün kişinin nasıl hissettiği. Yani kadınların ve erkeklerin konfor besin tercihleri birbirlerinden daha farklı. Ayrıca kişi öfkeli hissediyorsa başka bir besine, üzgün hissediyor ise başka bir besine yönelebiliyor.

Kadınların en sık tercih ettiği konfor besinlerinin başında çikolata, dondurma ve kurabiye gelirken; erkeklerin en çok yöneldiği konfor besinleri dondurma, pizza ve makarna.

Araştırmacılar aradaki farkın erkeklerin daha çok öğün tüketmeyi kadınların ise atıştırmayı sevmelerine bağlamış. Tabi burada diyet yapma faktörünün de etkisi var. Kadınlar daha sıklıkla diyet yaptıkları için atıştırmalıkları öğünlere göre daha masum görebiliyor, oysaki tüketim miktarına göre atıştırmalıklar ana öğün kalorini ezip geçebilir.

Yine başka bir bilimsel araştırmanın sonucuna göre, kadınların en sık söyledikleri diyet yalanı “sadece ufak bir parçaydı”. Bu diyet yalanı aradaki tercih farklarını açıklamaya yeterli gibi gözüküyor.

Konfor yiyecekleri hapishanesinden çıkmak


Bu konuda birçok bilimsel araştırma ve uygulama yapılmış olsa da bu hapishaneden çıkmak için önerilen çözüm yolları aşağıdaki ortak noktalarda buluşuyor.

  • Konfor yiyeceğine yöneldiğiniz anların; kendinizi ve duygularınızı fark etmek için eşsiz anlar olduğunu düşünün… Çünkü rahatsızlık hissettiğimiz her durum eğer doğru mesajı alıp doğru sebepleri bulabilirsek bizi gelişime doğru götürür.
  • Ne hissettiğinizi tanımlayın… Herhangi bir yiyeceğe sadece rahatlama isteği ile yöneldiğinizi anladığınızda başta ne hissettiğinize odaklanın. Öfke mi, üzüntü mü, mutluluk mu? Başta duygunuzu tanımlayın. Böylelikle zaman içerisinde hangi his ile hangi besine yöneldiğinizi ve hangi durumların/olayların sizde konfor gıdalarına yönelme isteği yarattığını belirlemiş olursunuz. Sonuca ulaşmanın tek yolu sebebi bulmaktır.
  • Oyalanmanın başka bir yolunu bulun… Genelde konfor besinlerine ihtiyaç duyduğumuz anlar 15-20 dakika arasında son bulur. Bu nedenle bir şeyler atıştırmaya ihtiyaç duyduğunuz anda başka bir aktivite ile bir süre geçirmeye çalışın. Bir arkadaşınızı arayabilir, bilgisayar oynayabilir veya ne zaman düzeltmeye üşendiğiniz dolabınızı düzenleyebilirsiniz.
  • Kendinizi suçlamaktan artık vazgeçin… Eğer ne yaptıysanız olmadı ve yiyecek aklınızdan çıkmadı ise yerken veya yedikten sonra suçlu hissetmekten vazgeçin. Sadece kendinizi, yiyeceği ve yeme anını gözlemleyin. Bedeninizde, zihninizde ve duygularınızda oluşan değişiklikleri takip etmek zamanla farkındalığınızı arttırarak, yiyecekleri bir çeşit duygusal uyuşturucu olarak kullanmanıza engel olacaktır.
  • Kıtlık psikolojisine girmeyin… Konfor besinleri ile ilgili görüş ve davranışlarınızı değiştirmeye çalıştığınız dönemde, sevdiğiniz besinleri bir daha hiç tüketemeyecekmiş gibi düşünerek kıtlık psikolojisine girmeyin. Hayır dediğiniz yiyeceğin Dünyadaki son besin olmadığını unutmayın. Alışkanlıklarınızı yenileyebildiğinizde her besinden yeniden tüketebileceğinizi unutmamak sürece adapte olmanızı kolaylaştırır.

Vejetaryen beslenme: Vejetaryenler sağlıklı nasıl beslenmeli?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.