Ankara’da eski havagazı fabrikasının yıkımı sırasında önlem alınmadığı için çevreye asbest salınmıştı. Harfiyat kamyonlarından örneklerde yüzde 40’a ulaşan asbest ölçülmüş, en vahimi de bu kamyonlar başkentin dört bir yanına dağıldı. Peki asbest nedir? İnsan sağlığına zararları neler?
Asbest nedir?
Asbest ya da amyant, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineral. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de biliniyor.
Kullanım alanı nedir?
Üç bin üzerinde kullanım alanı olan asbestten, özellikle gemi, uçak, otomobil sanayiinde, makine konstrüksiyonlarında yağlayıcı madde ve sızdırmazlık elemanı olarak, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanılmıştır.
Asbestin insan sağlığına zararları neler?
Asbest son derece kanserojen bir maddedir. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Uzmanlar cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu düşünmektedirler. Asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. Ayrıca ciltte yaralara neden olabilir.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, “kesin kanserojen” tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır.
Fransa’da asbeste bağlı hastalıklardan her yıl 4000 kişi ölmektedir ve sayı giderek artmaktadır. Uzmanlar Birleşik Krallık’ta 1960 ve 70’lerde asbeste maruz kalmış kişilerden 120.000’den fazlasının akciğer kanseri nedeniyle yakın gelecekte öleceğini öngörmektedirler. Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde 90’lı yılların başında asbest üretim ve kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Avrupa Birliği’de 2005 yılından itibaren AB’ye üye ülkelerde asbest üretimi ve kullanımını yasaklamıştır.
Geçmişte tersane işçisi olan babasının iş elbiselerinden bulaşan asbest nedeniyle kansere yakalanan genç bir kadın, 2007 yılında İngiliz Savunma Bakanlığı’ndan tazminat almaya hak kazanmıştır.
Asbeste bağlı oluşan hastalıklar neler?
Asbestoz: İlk olarak tersane işlerinde çalışanlarda tespit edilen asbestoz, asbest liflerini çözmeye çalışan vücut tarafından üretilen asidin akciğer zarında oluşturduğu yaralardır. Bu hastalığın kendini göstermesi 10-20 yılı bulmaktadır.
Mezotelyoma: Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır. Batı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin 1-2’sinde saptanan mezotelyoma, Türkiye’de yılda en az 500 kişide görülmektedir. Mezotelyomaya ait en sık rastlanan yakınmalar, ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır. Akciğer röntgeni ve tomografide tipik bulgular saptanabilirse de, kesin tanı için başvurulan standart yöntem akciğer zarı biyopsisidir. Mezotelyoma, erken dönemde tanınıp uygun cerrahi girişim uygulanamadığında, ilaç ya da ışın tedavisine iyi cevap vermeyen ve hastayı kısa zamanda ölüme götüren bir hastalıktır.
Kanser: Akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserlerine yol açmaktadır. Akciğer zarı (plevra) kalınlaşması.
Asbest Anadolu’nun birçok yöresinde bulunmakta ve halk tarafından bilinçsizce kullanılmaktadır. Köylüler, asbesti evlerinin damlarına sermek, evlerini badana yapmak için ve küçük çocuklarda pudra yerine kullanırlar. Amasya bölgesinde ve Kayılar yörüklerinde ise bebekler, höllük toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu uygulamalar sırasında havaya karışan asbest lifleri yoğun şekilde solunur. Asbest, onu topraktan çıkaran ve kullanan köylülerden başka, asbestin kullanıldığı endüstri alanlarında çalışan işçiler için de çok zararlıdır.
Türkiye’de üretimi ve kullanımı yasal mı?
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, kansere neden olan asbestin, Türkiye’de üretim, kullanım, piyasa arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını 31 Aralık 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasaklamıştı.
Peki Ankara’da neler yaşandı?
Ankara’daki Havagazı Fabrikası’nın yıkılmasına ilişkin yeterli önlemlerin alınmadığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede önemli bir durum olduğu birçok uzman tarafından günlerdir konuşuluyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri Odası, bölgede yaptıkları asbest yüzey ölçümlerinde yüzde 15 ile yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildiğini açıkladı.
Yıkım yargıya taşınacak
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ankara Tabip Odası ve meslek odaları ile birlikte yıkım işleminin sonlandırılması için öncelikle yürütmeyi durdurma istemiyle yargıya başvuracaklarını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in TCK’nin 181-182 maddelerinden insanların hayatına kast etmekten yargılanması için suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Raporu ve ilgili görselleri mahkemeye sunacaklarını da kaydeden Candan, bölgenin acilen karantinaya alınarak, asbest arındırma ve temizlenme işlemlerinin yapılması gerektiği uyarısında bulundu.
Asbestli hafriyat kamyonları bütün Ankara’ya yayıldı
Candan, asbestin hiçbir koruma önlemi alınmadan söküm işlemi gerçekleştiren iş makineleri ve hafriyat kamyonlarıyla tüm Ankara’ya yayıldığını duyurdu. Yıkımlarda herhangi bir önlem alınmadığı için bütün asbest liflerinin kapalı mekanlara da girmiş olabileceğini ve kapalı mekanlarda da ölçüm yapılması gerektiğini uzmanların söylediğini ifade eden Candan, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yaptığı basın açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını belirtti.
Candan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi, hiçbir önlem almadan 350 ton asbest bulunan yapıda yıkım işlemi başlattı.”
“Konuyu kamuoyunun gündemine taşımamızla birlikte göstermelik önlemler almaya çalışıyorlar. Dün itibariyle o bölgedeki EGO çalışanları maskeyle dolaştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bizim çektiğimiz ve Ankara Tabip Odasının çektiği fotoğraflarda da ve belediyenin kendi servis ettiği fotoğraflarda görüldüğü gibi, file tül gibi trajikomik koruma önlemlerinin alındığı görülüyor. Gökçek, ‘Provokatörlerin sözlerine inanmayın biz bütün önlemleri alıyoruz’ derken, biz bilimle hareket ediyoruz. Bu kapsamda yabancı firmaya ölçüm yaptırdık. Tok Sokak Dış Duvar üstünden, Enerji SA mescit arkasından ve sahada çalışma yapılan 2 kepçeden alınan numunelerde yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildi. Rüzgar nedeniyle sabit olmayan asbestin, hava ölçümleri ile sağlıklı bir şekilde tespit edilemiyor. Uzmanlar sahada ve kapalı mekanlarda hava ölçümlerinin yapılmasını öneriyorlar.”