Hollanda’nın Türk bakanlara yönelik çirkin tutumunun ardından Avrupa Birliği (AB)’nin Türkiye’ye vereceği 4 milyar Euro üstündeki mali yardımı keseceğini duyurması gündeme bomba gibi düştü.
AB’nin danışıklı dövüşü
Önce Almanya’daki yerel yönetim tarafından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyaretine yasak geldi. Ardından Çavuşoğlu’nun Hollanda’ya girişi yasaklandı. Karayolu ile Hollanda’ya giren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Rotterdam Konsoluğumuza girmesine izin verilmedi. Ardından kriz derinleşerek Bakan Kaya alıkonularak bir suçluymuş gibi zorla sınır dışı edildi. Bugün ise Danimarka tarafından Başbakan Binali Yıldırım’ın ziyareti iptal edildi.
Tarihte görülmemiş bu çirkin tutum ile demokrasinin beşiği olarak bilinen Avrupa Birliği ülkeleri bir plan doğrultusunda mı hareket ediyorlar?
Art arda yaşanan ve diplomatik teamüllerle bağdaşmayan bu tutum, Avrupa Birliği’nin amacının Türkiye’ye vermekle yükümlü olduğu “4 Milyar 450 milyon Euro mali yardımı kesmek için kendince (!) meşru bir zemin yaratmak için miydi?” sorusunu akıllara getirdi.
Avrupa Birliği ağzındaki lokmayı çıkardı!
Avrupa Birliği, istenen ilerlemenin sağlanmadığı alanlarda Türkiye’ye tam üyelik müzakereleri çerçevesinde verilen mali yardımların bazılarının durdurulduğunu duyurdu.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, hukuk devleti gibi ilerleme sağlanamayan alanlarda yardımın durdurulduğunu belirtti. Hahn, 2014-2020 yılları arasında Türkiye’ye verilecek yardımın 4 milyar 450 milyon euro olarak planlandığını, ancak bunun sadece 167 milyon 300 bin eurosunun ödendiğini kaydetti.
AB Komisyonu Bütçe ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu üyesi Günther Oettinger de, Türkiye’ye AB üyeliğine hazırlık için verilen mali yardımların Avrupa değerlerinin kabul edilmesi şartına bağlı olduğunu belirterek, Türkiye’deki siyasi gelişmelerin AB yardımlarını etkileyebileceğini ifade etti.
Genişlemeden Sorumlu Üye Johanness Hahn, “Genelde aday ülkelere verilen yardımlar ancak üyelik müzakareleri durdurulduğu takdirde askıya alınabilir” şeklinde konuştu.
Hahn: “Türkiye, ne yazık ki Avrupa yolunda ilerlemiyor”
Türkiye’deki son gelişmelere atıfta bulunan Hahn, “Türkiye şu sıralarda ne yazık ki Avrupa yolunda ilerlemiyor, tam aksine Avrupa’dan uzaklaşıyor” dedi. Bu gelişmelere rağmen AB’ye üye dışişleri bakanlarının aralık ayında Türkiye ile diyaloğa devam edilmesi kararı aldığını hatırlatan Hahn, Türkiye ile iletişim kanallarının kapatılmasının yanlış olacağını söyledi. Hahn, Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınması yönündeki tartışmaları da “yapay” olarak nitelendirdi. Hahn, müzakarelerde yeni başlıkların açılmadığını, dolayısıyla “müzakerelerin fiilen durma” noktasında geldiğini belirtti.
Hahn: “Türk bakanlarına AB çapında yasak getirilemez”
AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn, Türk bakanların Avrupa ülkelerinde referandum etkinliklerine katılması tartışmalarına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Hahn, bu konuya ilişkin “Avusturya Başbakanı Christian Kern’in Türk hükümet üyelerinin AB ülkelerinde seçim etkinliklerine katılmasının yasaklanması önerisini nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklinde soruya yanıt verdi. “AB ülkelerinde yabancı siyasi partilerin hangi etkinliklere, nasıl katılacağına ilişkin kararın üye ülkeler tarafından verileceğini” belirten Hahn, bu konudaki düzenlemenin farklılık gösterdiğini kaydetti.
Türk bakanların etkinliklerinin iptal edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu Nazi uygulamalarına benzetmesini de eleştiren Hahn, “Türkiye’nin yaptığı Nazi benzetmeleri kesinlikle kabul edilemez ve absürt” dedi.
Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ödemekle yükümlü mali yardım kesildi!
Avrupa Birliği, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) olarak isimlendirilen, aday ve potansiyel aday olan ülkelere ödediği mali yardım kapsamında 2007 – 2013 yılları arasında Türkiye’ye 4.79 Milyar Euro ödedi. IPA’nın 2. Dönemini kapsayan 2014 – 2020 yılları arasında ise 4.453 Milyar Euro ödeyeceğini taahhüt etti. AB tarafından ödenecek bu miktar, ülkemizin AB müktesebatına uyum ve uygulamasına yönelik kapasitesinin geliştirilmesi ile ekonomik ve sosyal uyuma yönelik kapasitelerinin oluşturulması hedefleri çerçevesinde yürütülüyordu.
AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştı!
Yeni dönemin AB tarafındaki hukuki altyapısını teşkil eden 11 Mart 2014 tarih ve 231/2014 sayılı IPA II Tüzüğü, 15 Mart 2014 tarihinde; 2 Mayıs 2014 tarih ve 447/2014 sayılı IPA II Uygulama Tüzüğü ise 3 Mayıs 2014 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
IPA kapsamındaki yardımların temel finansman önceliklerini gösteren belge olan Türkiye için Endikatif Strateji Belgesi (Indicative Strategy Paper for Turkey (2014-2020)), 26 Ağustos 2014 tarihinde Komisyon tarafından kabul edilmiştir.
Buna göre söz konusu Strateji Belgesi’nde de yer aldığı üzere 7 yıllık toplam tahsisatımız 4.453,9 milyar Avro’dur. (Bkz. Tablo 4 – Kaynak: ab.gov.tr)
Avrupa Birliği tabloda görülen ve 2020 yılına kadar Türkiye’ye ödemekle yükümlü olduğu 4 Milyar 453 Milyon Euro‘nun yalnızca 167 Milyon 300 bin Euro‘sunu ödemiş, son yaşanan kriz ile mali yardımı kestiğini duyurmuştur.