Dünya Tiyatro Günü: Tiyatrolar abluka altında!

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nün bu yıl daha fazla önem taşıdığını vurgulayarak, “Tiyatrolar; ihraç, yasak ve baskılarla abluka altında” dedi.

Dünya Tiyatro Günü: Tiyatrolar abluka altında!

CHP’li Necati Yılmaz’dan Dünya Tiyatro Günü mesajı:

Yılmaz, “Sahne emekçilerinin kendi görüş ve değerleri ile var oldukları özgür bir Türkiye umuduyla, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatçı el öpmez, sanatkarın eli öpülür” anlayışıyla, mesleği yücelten ve zor koşullarda yılmadan çalışan tüm sahne emekçilerinin 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü kutluyorum” diye konuştu.

Sahne emekçilerinin 2016 yılı içerisinde maruz kaldıkları baskıları ve sıkıntıları derleyen CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, “Biliyoruz ki tiyatro, birlikte olmayı ve birlikte üretmeyi güçlendirir. Sanatçı ise daha özgür daha demokratik bir gelecek için üretmeyi esas alır. Son 15 yılda iktidar eliyle toplumun her kesimine yayılan korku, baskı ve tahammülsüzlük ortamı sanata ve tiyatroya da sıçradığı; sanatçılarımızın sansür ve baskı yoluyla sindirilmeye ve susturulmaya çalışıldığı ortadadır. İktidarın, doğası gereği muhalif ve eleştirel olan sanatın ve sanatçının dahi çok sesliliğine tahammül edemediği açıktır” diye konuştu.


altyapı sorunları ve ankara
CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz

İktidara en güzel yanıtı özgürce ve korkusuzca üreten sahne emekçilerimiz verecek

Türkiye’nin en köklü fakültelerinden, adını Atatürk’ün koyduğu Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin Tiyatro bölümünün yapılan ihraçlarla fiilen kapatıldığı belirten Yılmaz, “Uygulanan sansür ve baskılar, üniversitelerin içlerinin boşaltılması, çıkarılan KHK’lar ile yıllarını tiyatroya ve sanata adayan değerli hocalarımızın ihraçları, yine KHK yoluyla kapatılan tiyatro sahneleri, sergilenen oyunların içeriğine olan tahammülsüzlük, şehir tiyatrolarında yaratılmaya çalışılan kadrolaşma, sanatçıların oyunlarına uygulanan sahne vermeme baskıları gibi politikalarına her geçen gün yenisini ekleyen iktidara en güzel yanıtı özgürce ve korkusuzca üreten sahne emekçilerimizin sanatla vereceğinden kuşkumuz yok” şeklinde konuştu.

“İktidarı eleştiren tiyatrocular da terörist ilan edildi”

İktidarı eleştiren her kesimden insanın ‘terörist’ olmakla suçlanırken, tiyatrocuların da bu ayrımcı politikalardan nasibini aldığının altını çizen Yılmaz, bu suçlamaların 15 Temmuz sonrasında artarak devam ettiğini belirtti.


Levent Üzümcü’ye sahne yok. Füsun Demirel’in dizideki görevine son verildi

levent üzümcü füsun demirel tiyatro yasak

Oyuncu Levent Üzümcü’nün “Anlatılan Senin Hikâyendir” oyununun yıl içinde birçok kez sahne engeline takıldığını vurgulayan Yılmaz, “Oyununa gerekçe dahi gösterilmeden sahne verilmeyen Üzümcü ve sosyal medyada linç edilen değerli oyuncu Füsun Demirel de baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldı” dedi.

Devlet Tiyatroları iktidarın yansıması: Vatan bütünlüğüne katkıda bulunmak amacıyla sadece yerli oyunlar sahnelenecek

CHP’li Yılmaz, katıldıkları kültür sanat etkinliğini turistik gezi olarak kullandıkları ortaya çıkan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik’in bu yıl sadece “yerli oyunlar” sergileneceğini söylemesi üzzerine, “Yaptığı gezide kifayetsizliğini ortaya koyup, devlet itibarını inciten Birecik, bu tavrıyla sanatın evrenselliği de hiçe saymış oldu” dedi.

Sanat ve sahne emekçilerine saygımız Atatürk’ten miras

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak sanata olan saygımız, Cumhuriyet’in kurulduğu en zor yıllarda dahi sanatla uğraşmayı ve sanatı geliştirmeyi ihmal etmeyen Mustafa Kemal’den miras kaldı” diyen Yılmaz şunları söyledi:


“Sanatı gözden düşürmeye çalışan ve her türlü baskıya maruz bırakan, sahne emekçilerini güvencesiz hale getiren bu anlayışın kabul edilmesi mümkün değildir. Sanat kurumlarının yasalarına dokunulmadığı, siyasi müdahalelerin olmadığı, kadrolu, iş güvenceli, sendika hakkı olan istihdama sabit bir kültür sanat ortamı yaratılmalıdır.”

‘Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi’ – Prof. Dr. Merih Tangün


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.