Katarakt yaşlı gözlerin en büyük düşmanı

Yaşlılarımızın toplumsal, ailevi ve sosyal yaşama katılmaları, nüfusumuzun yaş ortalamasının gittikçe yükseldiği bu günlerde büyük bir önem taşıyor. Özellikle katarakt yaşlı gözlerin en büyük düşmanı…

Katarakt: Yaşlı gözlerin en büyük düşmanı

İlerleyen yaşlarda gözlemlenen göz hastalıkları, yaşlı vatandaşlarımızın günlük hayatlarını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

18 – 24 Mart arasında kutlanan Yaşlılar Haftası’nda, Dünyagöz Ataköy’den Op. Dr. Sezgin Yıldızbaş, “Yaşlı vatandaşlarımızın, ülkemizde 2050 yılına kadar nüfusun %20’sini oluşturması bekleniyor. Yaşlılık döneminde gözlemlenen rahatsızlıklar arasında en yaygınlarından olan katarakt, tedavi edilmemesi halinde körlüğe kadar gidebilecek ciddi boyutlarda görme kaybına yol açabiliyor. Bu rahatsızlığın önüne geçilmesi için, özellikle ilerleyen yaşlarda yapılacak geniş kapsamlı bir göz muayenesi çok büyük önem taşıyor” diyor.


Merdiven altı işletmelere de dikkat edilmesinin önemle altını çizen Op. Dr. Sezgin Yıldızbaş “Halkımızın camii ve kahvehanelerden toplayan işletmelere dikkat ederek, itibar etmemesi gerekiyor. Ne yazık ki bu kurumlar insanlarımızın gözlerini kör edecek kadar sağlıksız ortamlarda ameliyat yapıyor” belirtiyor.


Belirtileri dikkate almak büyük önem taşıyor

18 – 24 Yaşlılar Haftası’nda uzmanlar, ilerleyen yaşlarda gözlemlenen kataraktın vatandaşların yaşamlarında oluşturabileceği olumsuz etkiler ve kapsamlı bir göz muayenesinin önemi konularında uyarılarda bulunuyorlar.

Op. Dr. Sezgin Yıldızbaş, “Katarakt yıllar boyunca gelişen ve fark edilmesi oldukça zor olan bir rahatsızlıktır. Genetik sebepler, şeker hastalığı, vitamin eksikliği, sigara ve alkol tüketimi gibi kişisel durumların yanı sıra, ultraviyole ışıklara uzun süre maruz kalmak gibi çevresel faktörler de katarakta yol açabiliyor. Bu hastalığın en belirgin belirtileri ise bulanık görme, renklerin olduğundan daha cansız gözükmesi, gece görüşünde ciddi azalmalar, bir gözde çift görme, okumada zorluklar, gözlük numaralarının sık değiştirilmesi olarak öne çıkıyor.” şeklinde konuşuyor.

Göz muayenesi ve erken teşhisin önemi

Katarakt


Kataraktın yapılacak kapsamlı bir muayene ile teşhis ve tedavisinin mümkün olduğunu belirten Op. Dr. Yıldızbaş, “Göz bebeklerinin büyümesini sağlayan sıvı yardımıyla yapılacak muayenelerde, kataraktın tespit edilmesi mümkün oluyor. Aynı zamanda göz içi basıncını ölçmek için kullanılan tonometri yöntemi de katarakt tespiti için kullanılabiliyor. Erken teşhis edilen katarakt, uygun gözlük, ışıklandırmanın ayarlanması ve parlamaları engelleyen güneş gözlükleri gibi önlemler ile kontrol altında tutulabiliyor. Fakat ilerleyen ve belirtileri ile hastanın günlük yaşamını etkilediği saptanan katarakt rahatsızlıklarında, bulanık görmeye sebep olan lensin yapılacak bir operasyon ile alınması gerekiyor. Dünyagöz Hastaneleri’nde uygulanan ve “Femtosaniye Lazer” adı verilen lazer(Fako) teknolojisiyle gerçekleştirilen 15 dakikalık operasyonun sonrasında hastalar evlerine gidebilirler ve kısa süreli bir iyileşme sürecinin ardından günlük aktivitelerine dönebilirler.” diyor.

FAKO yöntemi nedir? ‘Katarakt’ akıllı lenslerle tarih oluyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.