Ödeme şartı sözleşmesi (icra taahhüdü) nedir?

Borçluların kapısına haciz dayandığı anda ellerindeki malvarlığını koruma telaşıyla çarçabuk imzaladıkları ödeme şartı sözleşmesi olan icra taahhüdü nedir?

Son zamanlarda alelade hazırlanan sözleşmeler ve ihmaller nedeniyle birçok borçlu hapis cezasıyla karşılaştı veya bir çok alacaklı alacağını alamadan döndü. Bu yazımızda ödeme şartı sözleşmesine (icra taahhüdü) ve temel unsurlarına değinmeye gayret edeceğiz.

Ödeme şartı (icra taahhüdü) sözleşmesi nedir?

Ödeme şartı sözleşmesi, alacaklı ile borçlu arasında yapılan, İİK m. 111 e dayanan bir sözleşmedir yürütülen icra takibini durdurur, borçlu alacaklıya borcunu taksitlerle belli süreler zarfında ödemeyi taahhüt eder ve sözleşmeye aykırılık halinde borçlunun tazyik hapsi ile karşılaşacağını kabul eder.


Taksitle Ödeme

Madde 111 – Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.

Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.

Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.

Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza:

Madde 340 – 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun,alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

Özetle borcu taksitle ödemeyi taahhüt eden kişinin hapis ile tazyik olabileceğinin farkında olmalıdır.

Ödeme Şartı Sözleşmesi Nasıl Olmalıdır?

Sözleşmenin şekli içeriği daha çok alacaklı tarafından önemlidir. Bu sözleşmeler özenle hazırlanmalıdır, zira sözleşmedeki unsurlara ait eksiklik veya yanlış ifadeler sözleşmeyi tamamen geçersiz kılabilmekte ve takibi daha zor hale getirebilmektedir. Bu nedenle özleşmede tüm alacak ve masraf kalemleri açık ve ayrı ayrı yazılmalıdır.

Örnek olarak aşağıdaki kalemler eklenerek toplam borç hesaplanmalıdır:


  • Borcun Aslı
  • İşlemiş Faiz
  • Vekalet harcı
  • Posta gideri
  • Dosya gideri
  • Baro Pulu
  • Peşin harç
  • Tahsil harcı
  • Vekalet ücreti
  • Takip tarihinden sözleşmeye kadar işlemiş faiz
  • Taahhüt tarihinden son taksit anına kadar işleyecek olan faiz

Buradaki önemli nokta ise faiz kalemlerinin, yani işlemiş faiz, takip tarihinden sözleşme tarihine kadar işlemiş faiz ve sözleşme anından son taksit anına kadar işlemiş faiz olarak ayrı ayrı yazılmalıdır. Eğer ki sözleşme anından son taksit anına kadar işleyecek faizden feragat ediliyorsa bu da açıkça yazılmalıdır. Bu faizlere ilişkin herhangi bir ifade olmaması veya tek bir kalem altında işlenmesi gibi haller, borçlunun yapacağı itiraz neticesinde sözleşmeyi geçersiz hale getirecektir. Bu durum Yargıtay’ın son kararlarınca da sabittir.

Konuya ilişkin birkaç örnek Yargıtay kararında:

ÖRNEK 1

YARGITAY
19. Ceza Dairesi
Esas: 2015/10717
Karar: 2015/3810
Karar Tarihi: 11.08.2015

Borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan sanık H.. D.. hakkında yapılan yargılama sonucunda üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine dair Sakarya 2. İcra Ceza Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2015/125 esas, 2015/344 karar sayılı kararına karşıyapılan itirazın kabulü ile sanık hakkındaki beraat kararının ortadan kaldırılmasına, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin, Sakarya 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15/04/2015 tarihli ve 2015/294 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 02/07/2015 gün ve 44140 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/07/2015 gün ve KYB.2015-252873 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Anılan ihbarnamede;

Dosya kapsamına göre, borçlu sanık hakkında yürütülen Sakarya 5. İcra Müdürlüğünün 2014/6410 esas sayılı takip dosyasında, sanığın ödeme taahhüdünü içeren 27/10/2014 tarihli taahhüt tutanağında; faiz olarak 715,50 Türk Lirası belirtildiği, ancak bahse konumiktarın icra takibinin kesinleştiği tarihten itibaren taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda bir ibare bulunmadığı, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat ettiğine dair beyanının da olmadığı, dolayısıyla söz konusu taahhüdün hukuken geçersiz olduğu ve sanığa
isnat edilen suçun oluşmadığı nazara alınmadan, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Sakarya 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15/04/2015 tarihli ve 2015/294 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsi cezasının kaldırılmasına, 11.08.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ÖRNEK 2

YARGITAY
19. Ceza Dairesi
Esas: 2015/10670
Karar: 2015/3808
Karar Tarihi: 11.08.2015

Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık M.. B..’in beraatine dair Sakarya 2. İcra Ceza Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2015/136 esas, 2015/395 karar sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin mercii Sakarya 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15/04/2015 tarihli ve 2015/289 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve 42873 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2015 gün ve KYB.2015-243833 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Anılan ihbarnamede;

Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 11/09/2014 tarihli taahhütnamede faiz olarak 115,15 Türk Lirası belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, sanığın aleyhine sonuç doğuracak surette itirazın kabulü ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Sakarya 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15/04/2015 tarihli ve 2015/289 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsi cezasının kaldırılmasına, 11.08.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Ayrıca yine sözleşmede takibin yapıldığı icra müdürlüğü ve dosya numarası yazmalı, müdürünün mühür ve imzası, alacaklının ve borçlunun imzaları, sözleşme tarihi, taksit tutarları, ödeme tarihleri ve detaylı borç bilgileri yer almalıdır.

Kıdem tazminatı nedir? Kıdem tazminatı kalkacak mı?

Mirasın hükmen reddine yönelik emsal karar


Kadri İnce
Doğma büyüme İzmirli, Avukat. Bisiklet sporcusu. Sivil toplum kuruluşlarında hak temelli savunuculuk ve girişimcilik projeleri üzerine çalışıyor. Sosyal bilimlerle, doğayla ve kitaplarla haşır neşir. İnsanlar arasında, insanlardan bir insanoğlu.