Parfümünüzün daha kalıcı olması için 13 püf nokta

Güzel kokmak herkesin istediği bir şey. Bunun için birkaç yöntem var. İşte parfümünüzün daha kalıcı olması için dikkat edilmesi gerekenler…

Parfümünüzün daha kalıcı olması için dikkat etmeniz gereken 13 püf nokta

Temiz olmak, deodorant sıkmak, parfüm kullanmak bunlardan bazıları. Bu kokunun kalıcı olması da yıllardır üstünde çalışılan bir konu. İşte parfümünüzün daha kalıcı olması için, kokladıkça burnunuza gelen kokunun uçup gitmemesi için birkaç yöntem…

1. Öncelikle kendinize uygun kokuyu bulun. Bu hem sizin cilt tipinizle hem de teninizin kendi kokusuyla alakalı. Kendi teninize uygun olan kokuyu bulursanız, cildinizle birleşecek ve kalıcılığını arttıracaktır. Cildinizle anlaşan kokular, kimsede durmadığı gibi sizle anlaştığı için imza kokunuz bile olabilir.


2. Parfümünüzün daha kalıcı olması için cildinizin temiz olmasına özen gösterin. Böylelikle sıktığınız koku, üzerinize sinen kokularla veya ter kokusuyla karışmayacak ve daha kalıcı olacaktır.

3. Parfümünüzü uygulamadan önce vücudunuza nemlendirici sürün. Nemlendiricinizin içindeki yağ, parfüm moleküllerinin cilde daha sıkı tutunmasını sağlayacak. Böylelikle parfüm teninizde daha çok kalacaktır.

Nemlendiricinizi kokusuz olarak seçmeyi unutmayın. İki kokunun karışıp kötü bir sonuç elde etmek istemezsiniz.

Parfümünüzün setinde olan kremi uygulamak da iyi bir alternatif olabilir. Hem kremin hem de parfümün aynı kokması yoğunluğu arttıracaktır.

4. Eğer kokusuz bir nemlendiriciniz yoksa, yine kokusuz ve renksiz bir dudak nemlendiricisiyle bu işi halledebilirsiniz. Özellikle nabzınızın attığı yerler uygularsanız koku o bölgeye tutunacaktır.

Tabii bu yöntem sadece belirli bölgelere ve kısıtlı olarak uygulandığı için nemlendiricinin konforunu sağlamayacak.

5. Parfümü elbiseleriniz üzerinde sıkmak yerine direk teninize sıkın. Gün içinde ısınan vücudunuzla beraber harekete geçen parfüm molekülleri çok daha uzun süre aktif halde kokularını yayacak.

6. Boyun, bilek, dirsek içi, diz kapağı arkası gibi nemli ve nabzın attığı yerlere parfümü uygularsanız gün içinde parfüm molekülleri tekrardan hareketlenecek ve kokusunu yaymaya devam edecektir.


parfüm

7. Eğer parfümünüzden birkaç fıs tarağınıza sıkıp saçlarınızı tararsanız, her hareketinizle ve her rüzgarla saçlarınızdaki parfüm kokusu etrafa dağılacak. Bu koku çok yoğun olmasa da kalıcılığı arttıracaktır.

8. Cilt tipinize göre parfümünüzü tazelemeniz gerekebilir. Mesela kuru ciltlerde koku 3-4 saate kadar kalıcı olurken yağlı ciltlerde bu süre 6 saate kadar çıkabiliyor.

Kendi cilt tipinize göre arada parfümünüzü tazelerseniz güzel kokmaya devam edebilirsiniz.

9. Parfümünüzün şişesini kapağı kapalı bir durumda kuru ve güneş ışığından uzak bir ortamda saklarsanız, bozulmasını da önlersiniz. Böylece parfümünüz tüm performansını göstermeye davam edebilir.

10. Parfüm sıktığınızda kokuyu 3 adımda alırız. İlk sıktığımızdaki üst nota, alkolü uçtuktan sonra ortaya çıkan orta nota ve cildinizle bütünleştikten sonra duyduğunuz alt nota. Gün içinde bu alt notayı koklayacaksınız. Bu kokunun sizin vücudunuza uyum sağlaması kalıcılığı ile doğru orantılı olacak.

Bu kokuyu sevip sevmeyeceğinizi ya da sizle uyumlu olup olmadığını anlamak için son notayı koklayana kadar beklemelisiniz. Parfüm seçmek öyle aceleye gelmez!

11. Alt notalardaki vanilya, çam, sedir ve odunsu kokular daha kalıcıdır. Seçtiğiniz parfümün alt notalar bu kokuları barındırıyorsa kokunuz daha kalıcıdır.

12. Kullandığınız parfümün de çeşidi kalıcılığını değiştirecek. “Parfume” de özün yoğunluğu yüzde 30’lardayken bu “Eau de Toilette” de yüzde 5’lere düşüyor. Yoğunluk düştükçe kalıcılık oranı da bir o kadar düşüyor.

“Parfume”ün formülü sayesinde 6 saate kadar dayanabiliyorken, “Eau de Toilette” 1,2 saat içinde uçup gidiyor.


13. En kalıcı koku için, içeriğinin en yoğun olan özü tercih etmelisiniz. yoğunluk arttıkça kalıcılıkta artacaktır. Kaynak: onedio.com

Cilt güzelliği ve sağlığı için dikkat edilmesi gereken 9 öneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.