CHP referandumun iptal edilmesi için YSK’ya başvuru yaptı

CHP, mühürsüz oy pusulası ve zarflar nedeniyle, “seçimin şaibeli olduğu” gerekçesiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) referandumun iptal edilmesi için başvuruda bulundu.

CHP'den YSK'ya iptal başvurusu: Referandum gayrımeşrudur

YSK referandum oylarının sayılmaya başlamasından kısa süre sonra, dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça mühürsüz zarf ve pusulaların geçerli sayılacağını açıklamıştı. Karar muhalefet tarafından tepkiyle karşılanırken, yaşananlar ‘şaibe’ diye nitelenmişti. CHP ise referandumun iptali için YSK’ya başvurmuştu.

İptal başvurusunun ardından açıklama yapan Tezcan, mühürsüz zarf ve pusula sayısını bilmediklerini belirterek, “Bu seçim de, şimdiye kadar açıklanan sonuçlar da gayrımeşrudur. Dilekçemizi verdik. Halk oylamasının iptalini istiyoruz” dedi.


‘Hayır’ diyenlerin kazandığını herkes biliyor’

Mühürsüz oyların geçersizliğini kabul etmenin şu andan itibaren bir anlamı olmadığını dile getiren Tezcan, “Referandumda ‘Hayır’ diyenlerin kazandığını herkes biliyor. Baskı ve tehditle alınamayan sonuç YSK devreye sokularak alınmaya çalışılmıştır. Bu seçim meşruiyeti olmayan bir mühürsüz seçimdir” diye konuştu.

‘YSK devreye sokuldu’

Tezcan, hükümetin referandumdan ‘Evet’ çıkması için YSK’yı devreye soktuğunu öne sürdü: “Paketler çalınmış, dışarıda üretilmiş oylar kullanıldı. Mühür vurulmadan oy kullanıldı. Tüm bunlara rağmen sonuç alınamadı, YSK devreye sokuldu.”

Seçim Kanunu 98. madde ne diyor?

YSK’nın sandıklar kapandıktan sonra mühürsüz pusula ve zarfları geçerli olarak kabul etmesi hukuka uygun mu? Kanundaki 98. madde ne diyor?

YSK’nın sandıklar kapandıktan sonra mühürsüz zarfları kabul etmesi gündeme bomba gibi düştü. Sayım sonucunda evet ve hayır oyları arasındaki 1 milyon 379 binlik fark, CHP’nin “2 buçuk milyon oy şaibeli” tartışmasını daha da alevlendirdi. Bunun üzerine referandumun meşruiyetinin sorgulanmasına kadar varan tartışmaların da fitili ateşlenmiş oldu.


Peki YSK’nın ilgili maddesi ne diyor? YSK cephesinin iddia ettiği gibi ilgili madde işletilebilir mi yoksa hukukçular başta olmak üzere birçok kesimin savunduğu gibi oylar yeniden mi sayılmalı? İşte yanıtı…

Ece Güner Toprak, söz konusu kararın ‘hukuksuz’ olduğunu savundu.

YSK Başkanı Sadi Güven’in açıklamasında yer alan ‘mühürsüz zarf uygulamasının bir ilk olmadığı ve benzer uygulamaların önceki yıllarda da yapıldığı’ ifadelerini değerlendiren Toprak, ‘Bir hukukçu olarak beni ikna etmedi’ dedi. Toprak şöyle devam etti:

“YSK Başkanı’nın verdiği örnekler 2010 öncesinden anladığım kadarıyla. 2010’da yasa değişti ve buna göre 98. madde şöyle diyor: ‘Mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.’ Bu referandum özelinde YSK’nın aldığı 103 no’lu karar da ‘Mührü bulunmayan zarflar geçersiz’ diyor.  Kendisi maç başlamadan önce diyor ki maç bu kurallarla oynanacak. Bugün, maç başladıktan sonra kuralları değiştiriyor ve hukuken bir açıklama getirmiyor.

Ersan Şen: YSK izah etmeli

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen de tartışmalara katıydı. Deutsche Welle’ye konuşan Şen  “Oy güvenliği için sandık kurulunun mührünün olmadığı zarf ya da oy pusulası kullanılamaz, kullanılmışsa da geçersiz sayılır. Eğer mühür yoksa bu bir eksikliktir ve onların geçerli sayılmaması gerekir. Siz seçimde referandumda kullandığınız oy pusulasında, zarfta sandık kurulunun o mührünü bulmak ve görmek zorundasınız. Bu oy güvenliği için aranıyor. Bunu kanun emrediyor. Canınızın istediği bir zarfı oraya atamazsınız. Bu hükümler net hükümler, bunlara uyulması lazım. Yüksek Seçim Kurulu bunun dışında bir kural benimsemişse veya benimseyecekse bunu da hukuki dayanaklarıyla açıklaması lazım” görüşünü savundu.

TRT 2010’dan önceki seçimleri örnek olarak verdi ama…

Hükümet cephesi de TRT vasıtasıyla YSK kararının benzerinin ‘eskinden de’ verildiğini savundu. TRT’nin haberinde; YSK’nın anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasındaki mühürsüz oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına yönelik kararının daha önceki seçimlerde de verildiği işlendi. Ancak verilen örneklerde 2010 yılından önceki seçimler (1984, 1990 ve 2004) gösterildi.

CHP: YSK’nın kararı geçerli değildir

CHP diğer bin Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran da YSK’nın kararına tepki gösterdi. Cankurtaran “YSK’nın bu kararına gerekçe olarak  gösterdiği ve ‘Daha önce de benzer kararlar var’ şeklindeki açıklaması son derece yanlış bir açıklamadır. Çünkü 2010 yılında kanun koyucunun bu konudaki yasal düzenlemesinden sonra YSK’nın benzer kararı oldu mu önce bunu bir açıklamalılar. Bahsettikleri kararlar, 2010’daki yasal düzenlemeden önce verilmiş kararlar mıdır? Bu konuda tatmin edici bir açıklama yapmamalılar. Aksi halde 2010’daki yasal düzenlemeden sonra benzer karar yok ise YSK’nın bu kararı kanun koyucunun iradesine aykırı işlem yaptığı için geçerli değildir” dedi.

AK Parti’li Turan: Kamuoyu zaman içinde kabul edecektir


AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) referandumda ‘son dakika’ kararıyla mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli sayılacağını açıklamasının ardından gündeme gelen ‘şaibe’ iddialarına rağmen kamuoyunun zaman içinde sonucu kabul edeceğini söyledi. Sözcü’den Zeynep Gürcanlı’nın haberine göre YSK’nın kararını ‘teknik bir konu’ olarak niteleyen Turan şöyle konuştu: “Benzer örnekler bütün dünyada var. Dolayısıyla milletin iradesinin yansıması esastır. Hiçbir yerde sahte oy kullandığına dair bir iddia yok, hiçbir yerde benzer bir iddia yok. Teknik olan, yani filigranlı zarftır, mühürlü zarftır, oyların sayılmasıdır, hepsi bunların YSK’nın kendi takdiridir.”

Video: Bahçeli’den YSK’ya fantastik referandum çağrısı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.