Yatarken başucuna koyduğunuz su sizi zehirliyor!

Gece yatarken başucuna bir bardak su koymak hemen hemen herkesin sıklıkla yaptığı bir alışkanlıktır. Bu masum alışkanlığın aslında sizi zehirlediğini biliyor muydunuz?

Yatarken başucuna koyduğunuz su sizi zehirliyor!

Olur ya gece uyanınca susarsak veya gece öksürüğü yaşama gibi sebeplerle yatarken başucumuza koyduğumuz bir bardak su hiç de masum değil. Suyu açık bir şekilde başucunuza koyduğunuzda tüm gece boyunca açık bardakta duran su, toz partikülleri ve hava ile taşınan bakterilere dolar. Gece bardakta açık şekilde bekletilen suyun tadının değiştiğini ve farklı olduğunu belki farketmişsinizdir.

Açık haldeki suda karbonik asit oluşuyor!

Açık halde duran su hava ile direk temas halinde olduğundan karbondioksiti içine emer ve karbondioksit ile birleşen suda karbonik asit oluşturur ve bu da sağlığımız için zararlı somuçlar doğurur. Açıkta bekletilen suyun tüketilmesi bakterilerin hızla vücudumuza girmesine enden olur. Bundan dolayı siz siz olun ya suyunuzu ağzı kapalı bir şişede başucunuza koyun yada uyandığınız da üşenmeyin ve mutfağa giderek suyunuzu için.


Suyu nasıl ve ne zaman içmeli?

Sağlığa olan pek çok faydası nedeniyle su içmenin önemli olduğu her zaman söylenir, ancak bunu ne zaman ve nasıl yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Suyu nasıl ve ne zaman içmek gerektiğini bilmek önemlidir çünkü izleyeceğiniz yola göre su, vücudunuza yararlı olmak yerine zararlı da olabilir.

Kahvaltıdan önce kesinlikle gereklidir

Kahvaltıdan önce bir veya iki bardak su içmek sindirim yollarında birikmiş toksinleri temizler ve organlarınızı çalışmaya başlamaları için uyarır. Bunu kahvaltıdan 20 dakika önce yapın. Güne örneğin kahve içerek başlamaktan çok daha sağlıklıdır.Ayrıca eğer ılık veya sıcak halde, hatta yarım limonun suyunu eklerseniz, bağırsaklarınız harekete geçer. Kabızlıkla savaşmak için mükemmel ve basit bir ilaç olmasının altında yatan neden budur.Sabahları uyandığınızda ödem şikayetiniz varsa özellikle tavsiye edilir. Eğer yüzünüz veya göz kapaklarınız şiş ise, böbreklerinizin çalışmaya başlamasını sağlayacaktır.

Aç mısınız, susuz mu?

Açlık hissettiğinizde aslında susamış olduğunuzu biliyor musunuz? Bazen vücudumuzun bize gönderdiği sinyalleri doğru yorumlamayı bilemeyiz, özellikle kilonuzu kontrol etmeye çalışıyorsanız bu daha da önemli hal alır. Bu nedenle de size çok basit tek bir önerimiz olacak: Her acıktığınızda bir bardak su için. Eğer birkaç dakika sonra hala açlık hissediyorsanız, yemek yiyebilirsiniz. Pek çok kez açlığınızın kolayca yok olmasına çok şaşıracaksınız!

Daha az yemek için yemeklerden yarım saat önce

Eğer yemeklerden yarım saat önce bir bardak su içerseniz, yemek sırasındaki susuzluğu önlemekle kalmayacak, aşırı miktarda yemenizi önleyecek olan doygunluk hissi de verecektir.


Yemek yerken fazla su içmeyin

Suyu yemek sırasında içmekten tamamen kaçınmalısınız çünkü su mide salgılarıyla etkileşime girer, bu da sindirimi kötüleştirebilir. Ayrıca çocukların açlıklarını da azaltabilir. Eğer tuzlu veya soslu bir yemek yiyorsanız biraz su içebilirsiniz, her öğüne salata veya sebze çorbası gibi taze yiyecekleri dahil etmek bu nedenle faydalı olabilir. Tuz tüketimini azaltın ve yemeğinizi sindirime yardımcı bir bitki çayı ile bitirin ve suyu yemekten önce için.

Yatmadan önce bir bardak

Güne su içerek başladınız ve günü aynı şekilde bir bardak ılık suyla bitirmelisiniz. Bu, vücudunuzu dinlenmeye hazırlar. Tıbbi bitkilerle hazırlanan bir çay da iyi bir fikir olabilir. Gece boyunca sıkça tuvalete kalkanlar, idrar kaçırma problemi olanlar ve çocuklar bu tavsiyemizi uygulamamalıdır.

Tek seferde çok miktarda su içmeyin!

Suyu gün boyunca içmekten kastımız, aralıklarla küçük dozlardır, büyük miktarlar değil. Özellikle sıcak havalarda ve dışarıda çalıştığınızda buna dikkat edin.

Soğuk mu, sıcak mı, ılık mı?

Çölde bile insanlar sıcak çay içerler çünkü bu terlemelerine, böylece de tazelenmelerine yardımcı olur. Bu da neden suyu ılık veya sıcak içmeniz gerektiğini açıklar. Hiç bir koşulda suyu soğuk içmeyin, çünkü sindirim için gerekli olan doğal ısıyı değiştirerek sindirim sistemini etkileyebilir.

Eğer su içmek zor geliyorsa…


Çok basit bir püf noktası, suya biraz taze limon suyu ve birkaç damla şeker otu özü eklemektir. Bu basit yöntem suya, kalori veya başka maddeler eklemeden lezzetli bir limonata tadı verecektir. Diğer bir seçenek suya bir damla turunçgil yağı (portakal, limon, greyfurt, mandalina) eklemek. Ayrıca bitki çayları da doğal suya iyi bir alternatif oluştururlar.

Sarımsak 24 saat içinde vücudumuza neler yapıyor?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.