Deniz Baykal’ın 2019 Seçimleri için istediği iki model ne?

Deniz Baykal’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na “Ya aday ol ya bırak” çağrısının ardından CHP kulisleri hareketlendi. Baykal’ın aklındaki modellerden birinin Meral Akşener ve Ahmet Türk’ün yardımcı olacağı birleştirici koalisyon düşüncesi olduğu konuşuluyor.

Deniz Baykal'ın 2019 Seçimleri için istediği iki model ne?

Deniz Baykal’dan iki farklı model

Baykal’ın aklındaki modellerden biri, Yunanistan’da PASOK’un da uyguladığı gibi ‘adayın tüm parti üyelerinin, hatta başka parti üyelerinin katılımıyla’ seçilmesi. Diğer önerdiği modelde ise, MHP’den ihraç edilen Meral Akşener ve yerine kayyum atanan Eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk‘e de başkan yardımcılığı teklifi götürüleceği öne sürülüyor. Böylece milliyetçi ve Kürt oyları toplama hedefinde.

Çift karargah mı, tek karargah mı?

Hürriyet’te yer alan habere göre Deniz Baykal’ın aklında iki model olduğu öne sürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığına kesin gözüyle bakıldığı için CHP’nin de vakit kaybetmeden yola çıkması gerektiğini düşünen Baykal cephesi, öncelikle genel başkan ve başkan adayının ayrı kişilerden oluşacağı ‘çift karargâh’ mı yoksa ‘tek karargâh’ mı olacağına karar verilmesi gerektiğini savunuyor.


Baykal’ın yakın çevresinden edinilen bilgiye göre bu cephenin iki model önerisi bulunuyor. Birinci öneri; adayın partinin tüm üyeleri, hatta başka parti üyelerinin de katılımıyla seçilmesi yönünde. Bu model için dünyadan da iki örnek gösteriliyor. Yunanistan’da 2012’de PASOK Genel Başkanı, seçimde tek aday olmasına rağmen 236 bin 151 kişinin katılımıyla seçildi; 230 bin 105 oy aldı. Fransa’da Sosyalist Parti’nin adayı François Hollande 3 milyon üyenin katılımıyla yüzde 56’nın oyunu alarak seçildi. Bu cepheye göre 56 milyon seçmen için aday belirleme yetkisi bir kişiye ya da bir heyete bırakılamayacak kadar mühim.

Meral Akşener ve Ahmet Türk’e Cumhurbaşkanı Yardımcılığı

Baykal cephesinin önerdiği ikinci model ise referandumdaki yüzde 49 oy dağıtılmadan, referandumda kabul edilen modele de karşı çıkılarak, seçime gidilmesi yönünde. Bu çerçevede seçimden önce başkan adayının, yardımcılarını da açıklaması gerektiği ifade ediliyor. Baykal’ın önerisinin arkasında Meral Akşener ve Ahmet Türk’e başkan yardımcılığı önerisine kadar adımların yer aldığı yeni bir modelin olduğu öne sürülüyor. Hatta kurulacak kabinenin üyeleri belliyse onların da başkanlık seçimi öncesi açıklanması gerektiği üzerinde duruluyor.

Kemal Kılıçdaroğlu aday olacak mı?

Kulislere göre CHP yönetimi ise Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını istiyor. Bunu isteyenler referandumdaki yüzde 49’luk oyun Kılıçdaroğlu’nun izlediği gerilimden uzak stratejinin başarısı olduğunu vurguluyor ve “Yüzde 49 adına aday olacak biri varsa o da Kılıçdaroğlu’dur” görüşünü savunuyor. Partililer, bu oy tabanının bölünmemesi ve bu durumun parti içi kavgaya dönüşmemesi gerektiğini vurguluyorlar. Kılıçdaroğlu ekibinin öncelikle başta Akşener olmak üzere Vatan Partisi, Saadet Partisi, bazı sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek süreci başlatacağı konuşuluyor.

Parti yönetimi açıklamalardan rahatsız

CHP’li Muharrem İnce ise TBMM’de yaptığı açıklamada, partisinin olağan kurultayının öne çekilerek kasım ayında yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığını belirterek, “Hemen olağanüstü kurultayı toplayabilirler. Yapmalılar mı derseniz; Sayın Genel Başkan yaparsa bu çok şık olur” dedi.


Fikri Sağlar’ın aynı gün iktidara yakın bir gazeteye parti yönetimini eleştiren açıklamaları da parti yönetimini kızdırdı. Sağlar’ın yanı sıra Baykal ve İnce’nin çıkışları parti yönetiminde rahatsızlık yarattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Baykal’a yanıt vererek, “Cumhurbaşkanının partisine üye olduğu gün CHP’yi tartışmanın kimseye faydası olmaz” dedi.

 

Deniz Baykal’ın siyaseti hareketlendiren açıklamaları neydi?

Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı sürpriz görüşmeye ilişkin açıklama yaptı. Görüşme talebinin kendinden geldiğini ifade eden Baykal “Bir yol haritası görüşmesi yaptık. Kemal beyle görüşmemizin nedenin büyük bir kısmı referandum sonuçlarıydı” dedi. Baykal, CHP’nin bundan sonra önüne bakması gerektiğini söyledi.

2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Baykal, “Kemal Kılıçdaroğlu ben Cumhurbaşkanı adayıyım derse  biz de ‘tamam’ deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. Abdullah Gül yüzde 49’un adayı olabilir.  Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu ben Cumhurbaşkanı adayıyım derse  biz de ‘tamam’ deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. ‘Hayır, olma’ demeyi uygun görmeyiz. Doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı olma hakkı var. Kendisi uygun gördüğünde böyle bir karar alacaktır. Yüzde 49’u tutmanın yolu, adayı netleştirmek. Eğer Kılıçdaroğlu aday değilim derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı. Abdullah Gül yüzde 49’un adayı olabilir.  Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım.  Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım.

Deniz Baykal: “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı değilse, parti başkanlığını bıraksın”


Kılıçdaroğlu aday olmayacaksa, içinde genel başkanlık yarışının da olduğu bir dönem başlıyor. Bu çok doğal bir şey. Hiçbirimiz hiçbir yerde ebediyen duracağız diye bir şey yok. Şunu söyleyemeyiz. Biz bir aday göstereceğiz, ben partinin başında kalacağım bu yüzde 49’la aramda bir şey olacak ve o seçimi alacak. Ciddi olalım böyle bir şey olamaz. Başka bir aday olursa o partiyi kim tanzim edecek. Ben parti içi süreç işletmeyelim diyorum. O süreç aday belirledikten sonra işlesin. Ciddi aday belirleyeceğiz. Arkasında duracağız.”

Baykal: Abdullah Gül yüzde 49’un adayı olabilir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.